4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

PROTOKOL KRİ

Türk Cumhuriyetleri Kültür Başkenti açılış töreni öncesinde, yaşanan protokol krizi, etkinliği olumsuz yönde etkilediği gibi, aklıselim insanlarımızı da kaygılandırdı. Pamuk ipliğine bağlı olan ilişkilerde, kopma noktasına geldi. Nitekim CHP Milletvekili Sayın Kazım Kurt, sürece verdiği desteği, artık geri çektiğini belirterek; "Bu mantıkla şimdiye kadar demokrasiyi gerçekleştirebiliriz zannederek. yaptığımız yürüyüşü, şu andan itibaren sonlandırıyorum" dedi.
Protokol krizi ile söylenenler doğru ise CHP İl Başkanı Sayın Erman Gölet' protokole girememe nedeni olarak, valilik tarafından hazırlanan listenin, AKP'nin milletvekillerince değiştirilmesini gösterdi. Hatta kentin caddelerinde asılan, Kültür Başkenti bayraklarının, AKP bayraklarını andırdığını iddia etti. İçeri girmek istediklerinde, kapıdaki görevlinin, protokol listesinde, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanının isminin olmadığını gerekçe gösterilerek etkinliğe almadığını iddia etti.
CHP'lilerin, ileri sürdürdüğü protokol krizine ilişkin soruyu yanıtlayan Milletvekili Sayın Ülker Can, iddialarda olduğu gibi, protokol listesini değiştirme gibi, bir durumları olmadığını söyledi. Kimsenin koltuğu ile uğraşacak durumları olmadığını da anlatan Can, Kazım Kurt'un etkinliklere katılmama kararını da; 'Kimseyi kolundan tutup, zorla bir yere götüremeyiz" ifadelerini kullandı.
Protokole alınmayan, Mihalıççık Belediye Başkanı Ümit Güven ise " ...valim Kadir Koçdemir'in bizzat davet ettiği, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti açılışı için, Atatürk stadyumuna gittim. Protokol kapısı girişinde, görevliler tarafından içeri alınmadım. Belediye Başkanı olduğumu, kimliğimi belgelerimi göstermeme rağmen, açılışı canlı izleme fırsatı bulamadım. Hatta bizleri bizzat tanıyan protokol müdürüne, halimi beyan ettim. Maalesef sonuç alamadım." dedi.
Vali Sayın KOÇDEMİR ise protokol listesinde, bir hata yapıldığını kabul ettikten sonra " Valiliğin protokol görevlileri, Erman Bey'i stadyuma alınacak listesine yazmayınca, Başbakanlık görevlileri de kendisini tanımadıkları için, içeriye almamışlar. Ben olayı öğrendiğimde, hemen hem kendisini, hem de Milletvekilimiz Kazım Kurt'u telefonla aradım, stadyuma davet ettim. Ama gelmediler" diye konuştu.
Bu gelişmeler, 2013 Kültür Başkenti Etkinlikleri ile ilgili faaliyetlerin tizlikle yapılmadığının da bir göstergesidir. Elbette arzu edilmeyen, sebep/sebepleri ortadadır. İlde siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, bürokratlar, milletvekilleri ve halkımız arasında arzu edilen boyutta güç ve işbirliği de yoktur.
Etkinlikle ilgili gelişmeler, gösteriyor ki, projelerin yürütülmesi, karşılaşılan problemlerin çözülmesi, hedeflere ulaşmak için, değişik becerikli, Arzu edilen boyutta deneyime sahip bir ekip oluşturulamamıştır. Oysa çok iyi bir ekip, hataları azaltacak, iletişimi daha iyi yapacak, protokol krizi gibi, hatalara da neden olmayacaktır.
Türkiye'de, her alanda söz sahibi olmuş illerde, kenti ilgilendiren etkinliklerde, kentin sorunlarının çözümünde ve ilin menfaati olan gelişmelerde, en önemlisi de merkezi idareye karşı, birlikte hareket ediyorlar. Yıllardır birlikte düşünüp, birlikte karar vermeleri sonucu, her alanda çıtayı yükselttiler.
İşte Kayseri ve Konya!
Eskişehir' de, kişi/kişiler arasında, bazı hoş da olmayan kısır çekişmeler ve olaylar olacaktır. Bunlar, bireysel sorunlardır. Bu sorunları, kurum/kuruluşlara yansıtmak, Özellikle de Türkiye, Türk Dünyası ve Eskişehir, için önemli olan, bir etkinliği etkilemesine neden olmak, kente yapılacak affedilmez bir yanlışlıktır.
Ayrıca " BEN YAPTIM OLDU" mantığındaki bu yaklaşım ve anlayış, etkinliklere zarar verir. Çağımızda icraatlara ve etkinliklere, "BEN" değil "BİZ" felsefesi hakimdir. İlişkilerde ve oluşacak problemlerin çözümünde "ORTAK AKIL", "ORTAK PAYDA" ve "TOPLUM KATILIMI" gibi kavramlar hakimdir.
2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinlikleri hiçbir partinin ve kesimin tekelinde değildir. Çünkü söz konusu olan, "TÜRKİYE", "TÜRK DÜNYASI ve ESKİŞEHİR' dir. O nedenle de Eskişehir' i, temsile eden Vilayet, milletvekilleri, Anakent ve ilçe belediyeleri, ETO ve ESO gibi, sivil toplum örgütleri ve diğer kurum/kuruluşlar ve halkımız bir takım ruhu içinde, etkinliğe sahip çıkmak, imkânlar ölçüsünde katkıda bulunmak zorundadır.
Ayrıca etkinlikle ilgili, kişi/kişiler, özelikle de politikacılar, başkalarının üzerinden, prim yapmayı düşünmemeli, vicdanının da sesini dinlemelidir. Böyle bir atmosferde, Eskişehir, Türk Dünyası Kültür Başkenti etkiliklerinde, mutlaka başarıyı yakalanacaktır. Aksi halde, başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi