4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

REFERANDUMA GEREK YOK

Türkiye'de devletin imkânları, her dönem, gereksiz yere çar-cur edildi. Siyasi partilerin veya liderlerin, hırsları veya "sen- ben " çekişmesi, bu gidişi daha da hızlandırdı. Fatura da sürekli halka kesildi.
Genel seçimleri faturası orta iken, devlete, yeni bir masraf kapısı daha açıldı.
Cumhurbaşkanının, halk tarafından seçilmesini de öngören Anayasa değişikliği paketi için, 21 Ekimde yapılacak halkoylamasında kullanılacak seçmen listeleri güncelleştirilmek üzere muhtarlıklarda askıya çıkarıldı. Listeler, 19 Ağustos Pazar gününe kadar askıda kalacak.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, görev süresinin 5 artı 5 olması ve milletvekili genel seçiminin 4 yılda bir yapılması gibi, düzenlemeleri içeren anayasa değişikliği paketinin, halkoylamasının ise 21 Ekim'de yapılacaktır.
Oysa Anayasa değişiklikleri gündemdedir. Referanduma konu olan Cumhurbaşkanının halk tarafında seçimini öngöre değişikli paketi, bu anayasa değişiklik paketinde yer alabilir, referanduma da ihtiyaç kalmaz. Devletin imkânları da çar-çur edilmez.
Nitekim AK Parti, İstanbul Milletvekili Ertuğrul Günay, referanduma gidilen konuların, anayasa paketinde ele alınabileceğini söyledi. Ve " Cumhurbaşkanını seçtiğimiz takdirde, öteki değişiklikler, yeni anayasa paketine ertelenebilir" dedi. .
Sayın Günay' ın, görüşleri kişiseldir. Bu alanda AK Parti kurmayları ne düşünür bilinmez ama halkın tekrar sandık başına gitmesi, bir gerginliği de beraberinde getirecektir. Halbuki yeni Cumhurbaşkanını, 23. parlamento seçecektir. Önümüzdeki aylarda, bir anayasa değişikliği de gündeme gelecektir. Referandum konuları ve cumhurbaşkanının yetkileri de dahil olmak üzere, öteki meseleler, anayasa değişiklik paketinde pekala yer alabilir.
Elbette Cumhurbaşkanının, halk tarafından seçilmesi ve 5 yıllık sürelerle, iki kez üst üste görev yapabilmesini düzenleyen Anayasa değişiklik paketinin, 21 Ekim'deki referandum süreci durdurabilecek tek güç, 23. Dönem Meclisidir. Şayet TBMM, referanduma giden maddelerde bir değişiklik yaparak, yeni bir durum ortaya çıkarır ve cumhurbaşkanı da bunu onaylar ve referandum öncesinde yürürlüğe girerse, süreç kesilmiş olur.
Şu bir gerçek ki Anayasa değişikliğinde "uzlaşma" veya "Ortak payda " da buluşma çok zor olacaktır. AKP milletvekili Zafer Üskül'ün, Atatürk'le ilgili sözleri, sivil anayasa yapmanın kolay olmayacağını gösteriyor. İdeolojilerden uzak, tarafsız, demokratik, vatandaşı devlete karşı koruyan çağdaş bir anayasa, kamuoyundan mutlaka büyük tepki görecektir.
Bazı kesimlerce, "Atatürk ilke ve inkılâpları Atatürk'ün, çağdaşlaşma idealini anlıyorlarsa sorun yok. Fakat bundan mesela devletçilik, devrimcilik anlıyorsak, ciddi sorunlar var" deniliyor. Ancak bu kavramların, bugün ve gelecek için, ne ifade ettiği de göz ardı ediliyor. Atatürk ilke ve inkılâpları erozyona uğratılarak, bazı hedeflere ulaşılmak mı isteniyor en iyi kendileri bilir ama bu tutum, hiçte hayra alamet değildir. .
Yeni anayasa taslağında, Cumhurbaşkanı sembolik yetkilere sahip olacak. Cumhurbaşkanlığı, milletin ve devletin birliğini, bütünlüğünü temsil etmek bakımından fevkalade saygın, fakat siyasi yetkileri, son derece azaltılmış bir makam olacaktır, deniliyor.
Yeni bir anayasa yapılması, AK Parti'nin seçim beyannamesinde mevcut. AK Parti sivil bir anayasanın, mümkün olan en geniş toplumsal uzlaşmayla hazırlanmasını, insan hakları standartlarının uluslararası belgelerdeki düzeye çıkarılmasını ve devlet kurumları arasındaki uyumun, parlamenter rejimin ilkelerine göre düzenlenmesini istiyor.
Hazırlanan anayasa taslağında, Yüksek Askeri Şura ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kararları yargı denetimine açılıyor. YÖK'ün kaldırılmasını da öngören taslakta Atatürk ilkeleri ile ilgili bölümler aynen koruyor. AK Parti'nin hazırladığı anayasa değişiklik taslağında, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınırken, bunların ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında sınırlandırılabileceği belirtiliyor.
Anayasa'da yapılacak değişiklikle, Yüksek Askeri Şura ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kararlarına, yargı denetimi getirilmesi öngörülüyor. Böylece YAŞ ve HSYK 'nın verdiği ihraç kararlarına yargı yolu açılacak. Bu durum ve son günlerdeki Atatürk'le ilgili saçmalıklar, DTP' nin istekleri, tartışmaları hızlandıracak ve hiçte arzu edilmeyen gelişmeler gündeme gelecek, toplumda ge-rilim daha da artacaktır.
Hülasa Anayasa değişikliği, hiçte, kolay değil. Türkiye, önümüzdeki dönemde pek çok gelişmeye de gebedir. Bekleyip, hep beraber göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi