
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
RESUL-İ EKREM'İ TANITMAK
Hz. Muhammed'in, insanlığa çağrısını, doğru ve etkin bir şekilde tanıtmak, Hz. Peygamber sevgisi etrafında toplumumuza, birlik ve beraberlik mesajları sunmak amacıyla, ülkemizde ve yurt dışında, 1989 yılından bu yana, her yıl, Kutlu Doğum Haftası programları düzenlenmektedir.
Bu yıl, Kutlu Doğum Haftası, 14-20 Nisan arasında gerçekleşecek. Bu nedenle de hafta süresince, çeşitli etkinlikler yapılacaktır. Pazartesi günü, Yunus Emre Kültür Merkezinde, haftanın açılışı yapıldı. 17 Nisan 2013 tarihinde, saat 20.15'deise Porsuk Kapalı Spor Salonunda, "KUR'AN ziyafeti" ve tasavvuf müziği etkinlikleri yapılacaktır.
Kutlu Doğum Haftası'nın, her yıl bir konu işlenmektedir. 2011 yılında, "Merhamet Eğitimi", 2012 yılında, "Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku" üzerinde durulmuştu. Bu yıl ki tema ise "Hz. Peygamber ve İnsan Onuru" dur.
Diyanetin, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyle, özelde toplumumuz genelde insanlık için ele alınması, önem arz eden konuları, kamuoyunun gündemine taşıması, bu konuda toplumsal bir duyarlılık ve hassasiyete vesile olması, doğru bir icraattır. Ancak Kutlu Doğum Haftasında, hedef, RESUL-İ EKREM'İ, "TANITMAK" ve "TANIMAK" olmalıdır.
Diyanet, "İNSAN ONURU" nun işlenmesinin gerekçesi olarak da, İnsanlığın son iki asırda, bilimde, teknolojide, iletişimde, çok büyük mesafeler kat etmesine rağmen, insana değer verme, insan onurunu yüceltme, insan onuru konusunda, aynı mesafe kat edemedi. Son yüzyıl, tarihe insan onurunu en çok zedelendiği, en çok rencide edildiği, insan onurunun ayaklar altına alındığı, bir çağ olarak gösterdi.
Nitekim Diyanet İşleri Başkanı Sayın GÖRMEZ, "Şiddet, terör, ötekileştirme, ırkçılık, ayrımcılık, nefret suçları çoğalmaya başladı. Suriye'de, Myanmar'da, Afrika'da neden insan onuru rencide olmaya, ayaklar altına alınmaya devam ediyor? Bunu sorgulamak, bu özeleştiriyi yapmak için, 'insan onuru' dedik." sözleriyle açıkladı.
Gerçekten de İlahi mesajlara rağmen, insanlık tarihi, insan onurunun çiğnendiği, haysiyetli, bir hayat sürmenin imkânsızlaştığı dönemleri yaşamıştır. Çağımızda, insanlık onuruyla bağdaşmayacak olaylara, cinayetlere, aşağılamalara, temel hak ve hürriyetleri zedeleyen uygulamalara, her gün şahit olunmaktadır. O nedenle de 2013 Yılı Kutlu Doğum Haftasında tema olarak, "Hz. Peygamber ve İnsan Onuru" işlenecektir.
RESUL-İ EKREM, , her konu da olduğu gibi, insanlık onuru alanında da örnek olmuştur. Nitekim insan hakları evrensel bildirisinde, " Bütün insanlar haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar, akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik zihniyetiyle hareket etmelidirler." ifadeleri yer almaktadır.
Şu bir gerçek ki Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, dinî ve kültürel hayatımıza canlılık ve ayrı bir mana getirdi. Ülkemiz ve İlimizde, beklenen bir kültür faaliyeti, güzel bir geleneği oldu. Birlik ve beraberliğimize de önemli katkıda bulundu. Ancak diyanetin, her yıl Kutlu Doğum Haftası' nda, tek bir konuyu işlemektedir.
Oysa Kutlu Doğum Haftasında, her Müslüman'ın hedefi, Hz. Peygamberi anmak ve anlamak, O' nun, örnek şahsiyeti ve ahlakını, bugünkü ve gelecek nesillere benimsemek, sevdirmek, onun insanlığın huzur ve mutluluğu için, yaptığı çağrıyı, güncelleştirerek, hayatımıza yansıtmak, onun ahlakını ve çizgisini davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapabilmek olmalıdır.
RESUL-İ EKREM, kişi/kişiler için, Kuran'ın adeta yaşayan bir örneğidir. Kuran, bizleri onu örnek almaya çağırır. Ayrıca Kutlu Doğum Haftası'nda, Peygamberimiz anmaktan asıl gaye, onun cihanşümul olan nübüvvet ve risaletini, yüksek ahlakını, anmak ve sünnetine uyma azmini tazelemektir. Nesillere, onun hayatı ile ilgili bilgi vererek, onu sevdirmeye çalışmaktır. Çünkü onu sevmek imandandır, hatta imanın ta kendisidir.
Kutlu Doğum Haftası'nda, Peygamberimizin dünyayı teşriflerini anarken, onun üstün şahsiyetini ve güzel ahlakını tanımaya, getirdiği evrensel mesajı anlamaya ve bütün bunları özünde barındırdığı dinamizmi içinde, çağımıza taşımaya olan ihtiyacımızı, bir kez daha fark edilecektir. Elbette Kutlu Doğum Haftasında, kişi/kişilere de görev düşmektedir.
RESUL-İ EKREM, tanımak için, Allah Resulü' nü tanıtan kitaplar okunmalıdır. Okunanların kalıcı olması için de, öğrenilen bilgiler, başta aile fertleri olmak üzere, diğer insanlara da aktarılmalıdır. Etkinliklere katkıda bulunulmalı ve iştirak edilerek istifade edilmelidir. Peygamberimiz anlatan video kasetleri veya film CD'leri, ev halkı ile beraber izlenebilir. Yine Peygamberimizin hayatından kesitler sunan, ses kasetler de dinlenebilir.
RESUL-İ EKREM' i, sevmek demek, onun sünnetine uymak ve hayata geçirmektir. Bu hususta da Allah'ın Resulü,"Sünnetimi ihya eden, beni sevmiş demektir. Beni seven ise cennette benimle beraberdir" buyurmuştur. Ne mutlu, bu sevgiye layık olanlara...