Eskişehirspor yönetimi içerisinden uzun süredir söylentiler geliyordu.
Yaşanan bazı sıkıntılar olduğu iddia ediliyordu.
Yöneticiler arasında yaşanan anlaşmazlıklar, daha kaba bir ifadeyle 'çekememezlikler' olduğu dilden dile yayılmaya başlamıştı.
Bir huzursuzluk olduğu çok belliydi!
***

Biz bu söylentilere çok fazla itibar etmedik.
Hülasa, büyük yapıları yönetirken büyük tartışmalar olması kaçınılmazdır!
Eskişehirspor da bugün büründüğü büyük yapı içerisinde mutlaka sorun yaşayacaktı.
Sorunun kaynağı ise tek adamlıktan öte, geniş çaplı yönetim tarzından kaynaklanmıştı!
***

Nasıl mı?
Bugün ortaya çıkan meseleler dün yok muydu?
Eskişehirspor içerisinde geçmişten bugüne hep devam eden ancak 'kol kırılır, yen içerisinde kalır' denilerek üzeri kapatılan içsel çekişmeleri biliyoruz.
Neler neler yaşandı geçmiş yıllarda!
O sorunlar 'takım zarar görmesin' düşüncesiyle hep idare edilmişti.
Bugün ise farklı bir sistem kullanıyor Eskişehirspor yönetimi...
Kulüp başkanı tüzüğün kendisine verdiği yetkiyi kullanarak bir rotasyona gidiyor.
Yönetim içerisinde görev değişiklikleri yapıyor.
İşin üzerini kapatmak, işi idare etmek, 'Takım huzursuz oluyor!' bahanesi üretmek yerine, soruna neşter vuruyor.
***
Bu durum ilk bakışta;
"İç isyanları bastırmak!" gibi algılanabilir.
Ki, kamuoylunda ilk etki de zaten bu yönde oldu!
Ancak;
İşin farklı bir tablosu daha var!
O da Eskişehirspor'un artık 'bir bütün olarak' yönetiliyor olduğu gerçeği!
***

Süper lig öncesine hiç girmeyeceğiz...
O dönemlerde zaten bir kişinin üzerine yüklenip, anahtarın resmen teslim edildiği ve bir daha kulübe bakılmadığı günlerdi.
O günlerde tek bir kişinin yönetselinde giden Eskişehirspor'un başarısı da ancak belirli bir çizgiye kadar gidiyordu.
Yükü alan kişi, birkaç yıl içerisinde anahtarı teslim edecek kişi arıyordu.
Bulunmayınca ise yapılan kongrelerde bir odaya kapanılıyor, dönemin siyasetçileri gözüne kestirdiği bir kişiyi anahtarın yeni sahibi olarak ilan ediyordu.
***

Süper lig sonrası durum çokta değişmedi!
Kulübü o bataklıktan alıp çıkaran Halil Ünal'da 'haklı olarak' 'tek kişi' olarak yönetti kulübü!
Kulübün mali olarak önemli bir noktaya taşınmasının ardından ise 'tek kişi' modeli bu kez eleştirilmeye başlandı.
Pek çok kişi artık Eskişehirspor'un 'bütün olarak' yönetilmesi gerektiği tezini ortaya koyuyordu.
***

Pek çok kesimce de kabul gördü bu istek!
Son kongrede Mesut Hoşcan ve ekibinin göreve gelmesindeki nedenlerden birisiydi bu talep!
"Eskişehirspor'u artık tek kişi yönetmemeliydi!"
Bu yüzden görev 'kurumsallaşacağız' diyen Mesut Hoşcan'a verildi.
***

Yapılan rotasyona biz bu tarafından bakmak istiyoruz.
Çünkü daha sağlıklı ve olması gereken mantıkta ancak budur!
Yani;
"Eskişehirspor, kendi içerisinde zamanla yeniden kabuk değiştirebilen bir yeteneğe kavuşmalıdır."
Büyük şirketlerin yönetim tarzı bile bu yöndedir!
Bugün Eskişehirspor da işte bunu yapıyor.
Kurumsallaşan kimliği ile kendi bünyesinde yenileniyor.
Yorulan, küsen, küstürülen ya da başka anlamda görevini tam anlamıyla yapamayan kişilerin yerine yeni isimler, taze kanlar getiriyor.
***

Bu yüzden Başkan Hoşcan'ın adımlarını destekliyoruz.
Daha fazla kurumsal yapıya bürünen Eskişehirspor'un bugün tek adam yönetiminden çıkıp, bütünsel bir yönetim tarzına doğru ilerlemeye çalıştığını görüyoruz çünkü.
Bunlar elbette daha ilk adımlar, emeklemeler...
Ancak zaman geçtikçe Eskişehirspor yönetimleri kendi içerisinde daha büyük ve daha kapsamlı değişiklikler yapacak kıvama gelecektir.
Ve bu değişiklikler söz konusu olduğu iddia edilen huzursuzluğu da bıçak gibi kesip, yönetimin yoluna ilk günkü gibi sağlıkla devam etmesini de sağlayacaktır.
Sırf bu açıdan bile yaşanan rotasyonların güzel bir izlenim yaratması gerektiğini söylemek olanaklıdır...
***
Değişen, yenilenen, sıkıntılarını atan ve huzurunu kendi içerisinde sağlayan yönetimin sportif, kurumsal ve alt yapı anlamındaki başarısı ise çok farklı zeminde tartışılması gereken bir konudur.
Bunu da ayrı bir parantez olarak belirmek gereklidir...