RUH - İNSAN VE REHBER MELEK ÜÇLÜSÜ-1

Kur'an'da Ruh ile ilgili olmak üzere Ruh'un Allah'ın emrinden, yani yarattıklarından olduğu ve biz beşerlere bu konuda çok az bir bilgi verildiğine İsra-85 nci ayette değinilmektedir (İsra-85: Bir de sana ruhu soruyorlar. De ki; "Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir). Hicr-29 ncu ayette ise, su ve toprak karışımı olan çamur halinden sonra insan adı ile şekillendirilen vücuda Allah'ın yarattıklarından olan Ruh'u bu vücuda üflediği, diğer bir ifade ile bağlantılandırıldığı yani vücuda canlılık ve bilinçlilik sağlandığı açıklanmıştır (Hicr-29: Ben onu muntazam bir insan kıvamına getirip içine ruhumdan üflediğim zaman, derhal onun için secdeye kapanın (eğitimine destek olun, yardımcı olun) (Meleklere hitaben). Ayetten de anlaşılacağı üzere, toprak ve su karışımı çamurdan oluşturulmuş vücuda üflenen Ruh, Allah'ın yarattıklarının biri ve daha önce yaratılmış olmaktadır. Bu görüşümü Rahman-1-3 ncü ayetler desteklemektedir (Rahman-1. Er Rahman,2.'Allam-ül Kur'an, 3. Halak-ıl insan). Görüldüğü gibi, insan Kur'an'ın öğretilmesinden sonra yaratılmakta olduğuna göre, demek ki Kur'an, Dünya'ya eğitime gönderilecek olan Öğrenci Ruh'a öğretilmiş, ondan sonra yaratılan ve insan diye isimlendirilen vücut elbisesi veya Dünya Okulu Üniforması giydirilmiştir.
İşte bu ikili yapı, vücut Dünya'ya doğduğu anda artık Beşer adı ile tanımlanmakta, sadece vücudumuz ise insan diye isimlendirilmektedir.
Dünya eğitimi sırasında bu ikili başıboş bırakılmamış (Kıyamet-36. İnsan, başıboş ve başına buyruk bırakılacağını mı zannediyor?). Ve "Koruyucu Melek ve görevli yardımcıları" ile izlenmekte ve yerine göre korunmak üzere ilham veya rüya yolu ile nadiren de bizim fark etmediğimiz müdahalelerde bulunulmaktadır (İnfitar-10. Şunu iyice bilin ki, sizi sürekli izleyen ve koruyan görevliler /koruyucu Melekler var. 11-12. Ve onlar hassas kaydediciler gibi işlediğiniz her ayrıntıyı da kaydedip dururlar. Kaf-21. Ve nefsler o gün, yanında, dünya hayatında saiki /yol göstericisi /rehberi /yönlendiricisi olan Rehber Melek ve nefsin bütün amellerine şahit olan diğer görevli melekler hep birlikte Allah'ın huzurunda olacaklardır).
Kaf-21 nci ayete göre Beşer olan ikili yapıya Görevli Rehber bir Melek eşlik etmekte ve buna Saik /yol gösterici denmektedir. Bu duruma göre Öğrenci Ruh, İnsan denilen Vücut ve Rehber Melek üçlüsü şeklinde bir birliktelik olmaktadır.
Vücudumuzda beynimizden başlamak üzere sürekli aktif olan bir elektrik akımı bulunmaktadır. İşte buna bağlantılı olarak vücudumuzun etrafında bir elektromanyetik alan oluşmaktadır. Yine vücudumuzun çevresinde Dünya Öğrencisi Ruh'un enerji bedeni, şeffaf ve vücuda ikizi gibi benzer bir özellikte yer almakta ve vücuda bir kordon ile bağlantı halindedir. Ruh'un bu yapısına Astral Beden de denmektedir.
Diyebiliriz ki, Öğrenci Ruh, ne kadar çok nefs derslerinden başarılı olmuşsa, Astral Enerji Bedeni o kadar hafiflemiş, vücut ile bağlantısını sağlayan kordonu o kadar elastik ve hareket serbestisine kavuşmuştur. Çünkü başarısız olunan nefs dersleri, birer ağırlık olarak Ruh'un hareket serbestisini olumsuz etkileyeceklerdir.
Öğrenci Ruh, Dünya ortamında araç olarak kullanmakta olduğu vücudun Bilinç altı dediğimiz Ruhsal Bilinç kısmını oluştururken, ayrıca vücudun Beyin kısmına verdiği enerjisi ile de Dünyasal Bilinci de sağlamaktadır. Vücuda farkındalık halini, özgür karar verme, eleştirel aklı kullanma ve sorgulama özelliklerini de gerçekleştirmiş olur. Bu özelliklerimiz için Beyin sapı kısmında ARAS adı verilen ve dağınık haldeki sinir hücrelerinin sağlıklı ve beyin yarım küreleri ile düzgün bir iletişim içinde olmaları gerekmektedir. Buralardaki aksama halleri ya bilincin bulanıklaşması veya bilinç kaybına yol açacaktır.
Benzetme yapacak olursak bilinç, bir aysbergin suyun üstündeki görünen kısmı, bilinç altı ise, daha büyük parça olan suyun altındaki görünmeyen gizli kısmıdır diyebiliriz.
Bilinç altı ile ilgili şu özellikler bulunmaktadır:
• Bilinçaltı, söylenen her şeye inanır, düz mantıkla olaylara yaklaşır ve aldığı bilgilere dayanarak bir davranış oluşturur ve bilinci yönlendirir.
• Farkında olduğumuz ve olmadığımız, her uyarı ve düşünce bilinçaltına kaydolur, gerektiğinde ortaya çıkar.
• Bilinçaltı 24 saat faaliyettedir, uyumaz, gece bilinç uykudayken de çalışmaya devam eder.
• Bilinçaltı, akıl yürütmez. Hayal, gerçek ayrımı yapmadan her şeyi gerçek gibi algılayarak hareket eder. Bilinçaltına yerleşen bilgiler tüm yaşamı etkileyen davranışlarımıza yön veren temel esasları oluştururlar.
• Bilince değil ama bilinçaltına hitap eden bütün propaganda ve veriler, bizim davranışlarımıza yön veren güdüler olarak karşımıza çıkarlar.
Fakat son kararı, nefs temelli özgür karar verici, sorgulayıcı ve eleştirel akıl verir. Çünkü vücut, dolayısıyla da bilincimiz tama yakın yetkili konumdadır. Tüm yaşamımız süresince de Allah ve ilahi görevliler ve Rehber Melekler gözlemci, müdahil değil sadece ilham ve rüya ile ikaz uyarıları verme konumdadırlar (Fatır-31. Ya Muhammed! Kur'an'da Sana vahyettiklerimiz, daha önce göndermiş olduğumuz hak kitapların asıllarını doğrulayan ve devamları niteliğinde olup, onları tamamlayan gerçeklerdir. İşte Allah, kulların¬ın bildirdiği bu buyruklarına insanların uyup uymadıklarından her an haberdardır ve onları da sürekli gözlemektedir).
NOT: *Daha ayrıntılı bilgi için "SON DAVET KUR'AN TERCÜMESİ" kitabına bakınız.
25 MAYIS 2016 tarihinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ"ne İnşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi