Muhteşem bir mücadele vardı ama Erkan Zengin izin vermeden perdenin kapanmayacağı bir oyun vardı asılda dün gece.
Ersun Yanal'ın adamları "pahalı etiketli mamuller" olarak vitrindeydi ama Ertuğrul Sağlam'ın takımında ruh zenginliği vardı.

Perdeler açıldı.
İlk dakikalardaki mücadeleye bakınca, dirençli bir Fenerbahçe görüntüsü öne çıktı.
Özellikle fizik açıdan üstün oldukları sahanın arkasından bakınca bariz olarak gözüküyordu. Nitekim ilk yarıda tüm hava toplarında etkili olan Fenerbahçe Eskişehirspor kalesinde zaman zaman tehlikeler yarattı.

Orta alanda Hürriyet ve Aytaç'taki müthiş işçilik rakibin pas bağlantısını keserken, savunmanın iki kanadında Tarık ve Özgür Çek arı gibiydi.
Gecenin yıldızı Erkan Zengin'in füzesi direği sıyırdığında renkli bir gecenin bizi beklediği havasını hissettik aslında. Fenerbahçe kalesine bilinçli ve olgun ataklarla gitmeye çalışan Eskişehirspor'un golü ne hikmetse savunmasının arkasına sarkılarak geldi. Takımın amortismanı gibi duran Bienvenu'nun golü, gecenin patlayan flaşı gibiydi.
Her şey tam istediğimiz gibi gidiyor derken, bu kez talih kuşu Fenerbahçe'ye kondu. Caner'in yerden şutunda Kuyt'ın müdahalesi tamamen şans golü olarak tabelaya yansıdı.

Eskişehirspor ikinci yarıda da mücadeleyi bırakmadı. Fenerbahçe'nin son dakikalarda fizik olarak ayakta kalındığı biliniyordu ancak, Eskişehirspor mücadelesiyle kanaryanın kanatlarını yolarak uçmasına izin vermedi.

Ve Erkan Zengin...
Futbolun yetenek abidesi. Eskişehirspor'un pusuya düşürülmesine engel olan pusula.
Attığı golden önceki Necati'nin pas zamanlamasını es geçmeyelim ama öylesine bir deparın ardından bir topa bu kadar yumuşak ve kaliteli vuruşu ancak Erkan Zengin ayarında bir oyuncu yapabilirdi.
Düşündüm de bir insan, kaç kez destan yazar. Kaç kez filozof olur? Ve kaç kez sebebi olur muhteşem sonuçların? Dün gece ki gibi istekli oynasın inanıyorum ki O'nda arkası yarınlar hiç bitmeyecek.

Eskişehirspor dün gece sevgiyle kazanılan aşklar serisinin Bursa'dan sonra ikinci halkasını izlettirdi bizlere.
Hak ettiği bir galibiyet aldı. Yolundan dönmeyen yolcuyu oynadı.
Ve yürekten oynadı.

Ve gördük ki;
Hiçbir oyuncu takımın üstünde değildir.
Zamanında Tarık için yapılanlar dünde Diego için patlak verdi.
Servet'in mücadelesi aslında her şeye cevap olarak yetti...
Sosyal medyada Sağlam'a yapılan eleştiriler kendisini şimdi övgüye bıraktı.
Takımda eksik olan güven ve inanç duygusunu oyuncularına aşılayan Ertuğrul Sağlam gecenin tartışmasız mimarıydı.
Sevgi ve saygınlığı futbolculara dağıttı, formadaki tere bulaştırdı. Neredeyse ışığı sönmüş Şimşeği, tekrar çaktırdı.
Bilinmelidir ki, özellikle böyle maçlarda elde edilen zaferlerinin tek satırı bile sevgisiz yazılmaz.

Eskişehirspor gerçekten kaliteli bir takım. Varolanı yok edip, yeniden varolmak isteyenlere, futbol ikinci şansı da veriyor. Dün gece olduğu gibi...
Ersun Yanal ile Ertuğrul Sağlam arasında ki farka gelince, mücadeleyi karşı tepelerden izleyen komutanla, sahanın içine ruhunu süren komutan farkıydı. O fark da, skor tabelasına yansıdı zaten.