(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

RÜYA BİTTİ...

Eskişehirspor için rüya gibi başlayan Avrupa macerası Fransa'da bitti. Artık gerçekleri göz ardı etmeyerek, lige bakmak gerek...
Avrupa'da mücadele etmenin gururdan öte; bir takım sorumlulukları da vardır.
Ülkeyi en iyi biçimde temsil etmek gibi.
Eskişehirspor ilk ciddi rakip önünde evinde iyi oynasa da ne yazık ki rövanşta bunu başaramadı. Bazıları bu kadronun Avrupa'da yetersiz olduğunu görmedi, görmek istemedi.
Oysa kaliteli iki adam çok şeyleri değiştirebilirdi.
Piyangodan çıkan Avrupa yolculuğunun sonunda Eskişehirspor'un itibar kazandığını mı sanıyorsunuz?
Kendinizi kandırmayın...
Bu Avrupa yolculuğunun mazisi başarılarla dolu bir kulübün geleceğine yönelik hiçbir katkısı olmayacak emin olun.
Hele ki böyle tek başlı bir yönetim şekli olduğu sürece.
Bu kulüp önce kurumsallaşma adına adımlar atarak, kendi çalışanlarının maaşlarını düzenli öder hale gelsin ve alt yapıya değer versin. Sonra Türkiye liginden bir şekilde Avrupa kupalarına gidecek bileti cebine koyar. Buradan çıkarılması gereken asıl sonuç ise; önemli olanın kulübün her anlamda Avrupa'ya hazır gale gelmesi gerçeğidir.
***

Marsilya'da yine ilginç bir başlangıç izledik. Rakibin ciddi gelişen ilk atağında Eskişehir kalecisi Boffin'in hiç yoktan yarattığı gole bakınca, "Bu takım, ecelle anlaşmayı maçın başında yaptı" dedim.
Takım ilk yarıda mücadele etti etmesine ama;
Veysel'in boş alanı kullanamayan yavan bindirmeleri sonuçsuz kalarak, hiçbir işe yaramadı. Yere göğe sığdırılamayan Hürriyet, yine yalancı pehlivan güreşinde. Erkan Zengin bal yapmayan arı gibi. Mehmet Güven bu takımın bir parçası olmaktan uzak; soğuk bir görüntüde. Sanki kuralmış gibi her köşe atışına koşan Dede duran top kullanmaktan yorulurken, Nuhiu güçlü ama kendine düğümlenen pozisyon kargaşası gibi. Diego ile Servet'in son golde düştükleri durum ise maçın adeta özeti.
Kaleci Boffin'i anlatmıyorum bile. Hangi menajer getirdiyse, Eskişehirspor'dan daha iyi bir alıcı bulamazdı.
Ve sonuç ortada.
Kimse bir yenilgide kendimize pay çıkarttığımızı düşünmesin. Eskişehirspor'un gerçeği ne yazık ki bu. Avrupa için Kalitesiz.
Adı büyük Marsilya hiçbir şey oynamadan kişisel beceri ile turu geçti. Bu Marsilya'nın kendi liginde nerelerde olacağını hep birlikte göreceğiz...
***
Fransa'daki karanlık Avrupa gecesinde parlayan özel bir adam vardı. Alper Potuk...
Bireysel beceri tartısında da, takım oyununda da öne çıkan oydu.
Sahanın her yanı, onun koşu yoluydu.
Rakibi yıpratan işler yaptı. Kalite olarak bir adım önde olduğunu gösterdi. Ritmi, aslından Eskişehirspor'un kalp ritmiydi.
Estetik, kolektif ve enerjikti. İlk yarıda Kamara ila birlikte takımı "sürükleyici" olmaya çalışanda oydu ama yetemedi.
***
Bu maça hiç hazırlanmadığı her halinden belli olan Ersun Yanal'ın, yine sahte hamlelerini izledik.
Hâlâ Tello'dan medet uman Yanal'ın kendisine sorması gereken sorular yok mu?
Marsilya'da ki ortaya çıkan sonuç ve takımın oyun stratejisi Eskişehirspor'un böylesine kritik bir maça iyi hazırlanmadığının da belgesiydi. Gençlik ateşine ve altyapı zenginliğine soyunmayan birinin, Tello gibi oyuncularla günü kurtarmaktan başka ne amacı olabilir ki.
Her iki maçta yaptığı oyuncu tercihleri ve yanlış stratejiyle Marsilya'ya Fransız kalan Yanal; Avrupa hayallerinin yarasını bakalım bu sezon hangi büyük hedefle onaracak?
Yanal galiba hepimizin gözümüzde Gençlerbirliği'ndeki görüntüsüyle yaşıyor...
Ama kendisini Milli takım ve Trabzon maceraları gördük ki çok yıpratmış. Özgüvenini yok etmiş.
Acı olan şu ki Ersun Yanal Türkiye'de ne yazık ki hala geçmişiyle sahne alıyor.
Geleceğiyle değil.
***
Avrupa macerası sonunda Eskişehirspor'u tarif etmek gerekirse;
Kaçacak yeri kalmayanlar gerçeğe sığınır. Fransa'da Eskişehirspor'un gerçeği koşmaktı, çok koştular ama atamadılar. Bunda da etken bariz olarak deneyim ve kalite farkıydı.
Bu tip maçlarda takımın sırlarını açığa vurması gelecek bakımından da önemliydi.
Ama bu kulüpte geleceği gören ve düşünen var mı?
İşte bu soru işareti?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi