İlk yarısı öksürüklü, ikinci yarısı ballı kaymaklı bir Pazar gecesiydi.
Harika bir futbol oynamadı belki, ama sezon başından beri en akıllı oyunlarından birini oynadı Eskişehirspor. Maçın her anında 'Sağlam' bir duruşu vardı.
İlk dakikalarda galibiyeti besleyen yollar kaygandı. Eskişehirspor'un rakibine oranla daha iyi futbolu vardı ve golde sanki bir yerlerden çıkıp gelecekti.
İlk yarıda sadece Aytaç ve N'Diaye kestirmeden giden yollara uzatıyordu topları. Bienvenü sıkışık bir trafikte yine kaybolmayı seçiyordu. Erkan istekliydi, zaman zaman iyi paslar verdi, ama üçüncü bölgede gerekli desteği görmedi.
Kasımpaşa'ya baktım da...
Bu kadar transfere yatırım yapan bir takımın gelişigüzel bir futbol oynamaya hakkı yok diye düşündüm. Sonra Eskişehirspor'un onları böyle oynamaya ittiği gerçeğini de göz ardı etmedim.

HHH

Görünen bir şey var ki, Erman, Kamara, Necati, Erkan Zengin gibi istediği zaman sonucu değiştirebilecek silahlarınız varsa, bu güçteki bir takımsanız üst sıralar için avantajlısınız demektir.
Üstelik böyle bir taraftar kitlesi varken.
Ama iki haftadır izlediğim Eskişehirspor'un takım fotoğrafı "Biz" diyor resmen.
Takım oyunu; en anlamlı sistemin adı.
Bu takımın kazanması için akıl almaz formüller geliştirmesine gerek yok.
Eskişehirspor, İstanbul'da kararlı ve cüretkar bir takımdı. Aklını kullandı, forvet elemanlarını rakip alana sızdırma ustalığını kullandı ve sonuca ulaştı. Ancak bu kadar rahat kazanılabilecek maçın en can alıcı anlarında Boffen'in çıkardığı pozisyonları da görmek ve dersler çıkartmak gerek. Eskişehirspor'da sezon başından beri illet haline gelen yan ve duran toplarda savunmanın seyirci konumuna düştüğünün altı çizilmeli...

HHH

Şuan da ligin en ilginç takımı Eskişehirspor.
Çözülmesi ve oynanması çok zor.
Bu sihirli ekibi oluşturan teknik adam da Ertuğrul Sağlam...
Adına yakışan bir hayatın bekçisi gibi.
Koşullara uyum sağlamak yerine, kendi doğrularıyla yeni koşullar üreten bir futbol adamı.
Kaç sezondur, futbolun apolet değil, emek ve bilgi birikimi olduğunu gösteriyor.
Lige Bursa, Fenerbahçe, Galatasaray, Sivas, Antalya ve son olarak Kasımpaşa maçlarıyla başlamak, her teknik adam için "mazeretsiz kayıp" olduğu muhtemelken, onun 10 puan alması önemlidir...
En riskli meydanlara bayrak dikmek her teknik adamın harcı değil çünkü.