4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SAĞLIKTA KALİTE VE VERİMLİLİK

Vali Sayın Çelik, 600 yataklı Yunus Emre Devlet Hastanesi ve bölgenin, en büyük devlet hastanesi olan, Eskişehir Şehir Hastanesi, inşaatlarında inceleme yaptıktan sonra, " Bin 81 yatak kapasiteli, Eskişehir Şehir Hastanesi ve yatırımlar, bittiği anda, bölgede Eskişehir' in sağlık merkezi haline geleceğini" söyledi.
Elbette gelişmeler, memnuniyet vericidir. Ancak çözüm de değildir. Çünkü Türkiye' de, "KORUYUCU HEKİMLİK" ön planda tutulmadığı sürece, "TEDAVİ EDİCİ HEKİMLİK" ve hastane yapmakla, sağlık sorunlarına, çözüm bulmak, mümkün değildir.
Maalesef yıllardır, Türkiye'de sağlık hizmetlerinin odak noktası, " KORUYUCU HEKİMLİK" değil de, tedavi edici hekimlik oldu. Oysa DSÖ ve gelişmiş ülkelerde, sağlık, genel bakımın, sadece bir parçası olarak algılanıyor. Beslenme, eğitim barınma ve temiz içme ve kullanma suyu gibi öğelerin, sağlığın minimum, ön şartları olarak kabul görüyor.
Öte yandan Türkiye'de, sağlık hizmetlerine, politik ve ideolojik yaklaşım, siyasi iradenin arzu ettiği şekilde oldu. Bilimsel veriler ve ülke ihtiyaçları, sürekli göz ardı edildi. Dünyada, sağlık literatüründeki gelişim ve değişimlere ise yeteri kadar itibar edilmedi.
O nedenle de sağlık sorunlarına, çözüm bulunamadı Hasta sayısı, her gün arttı. Nitekim ilimizde Devlet hastanelerine, o kadar talep var ki, merdivenlerde çıkmak veya inmek, büyük zorlukla yapılıyor. Günde 6000 civarında, hastaya, poliklinik hizmeti veriliyor.
Elbette bu kadar hastanın, ESOGÜ Tıp Fakültesi ve Devlet Hastaneleri'ne, müracaat etmesinin, en büyük nedeni, hasta memnuniyeti yanında, ülkemizde sevk zincirini gerektiği şekilde, hayata geçirilememesi ve ülkemizde, "KORUYUCU HEKİMLİK" alanında, ilgili tedbirlerin, yeteri kadar dikkate alınmamasından, kaynaklanmaktadır.
Öte yandan, sağlık sektöründe, hizmet kalitesi, hem sağlık kurum/kuruluşu, hem de hastalar için önemlidir. Hastanın, istek ve beklentileri, hizmet kalitesini değerlendirilmekte önemli faktördür. Sağlık hizmet kalitesinin, tanımlanması, zor olduğu kadar, ölçülmesi de çok güçtür. Ancak sağlık sektöründe, hasta perspektifi, özellikle de memnuniyeti, hizmetin kalitesinin, en önemli belirleyicisidir.
1960 yılların başından itibaren, sağlık alanında, yapılan yasalarla birlikte sevk zinciri uygulanması zorunlu olan, unsur olarak hata geçirilmek istendi.. Ancak çeşitli yaklaşımlar nedeniyle, bugüne kadar, bir türlü uygulanması mümkün olmadı.
Kasım 2008 tarihinde, sevk zinciri, pilot olarak uygulamaya geçirilmiş, ancak başlayan sevk zinciri uygulamasının, alt yapısı tam hazırlanmadan, uygulamaya geçmiş olmasıyla, beraberinde birçok aksaklığı da birlikte getirmiştir. Bunun üzerine, Sağlık Bakanı, tarafından yapılan inceleme neticesinden, uygulamadan vazgeçilmiştir.
Aslında hem vatandaşın, daha kaliteli sağlık hizmeti alması, hem de sağlık kaynaklarının daha etkin ve ekonomik kullanılması için, sağlıkta sevk zinciri bir zorunluluktur. Ancak uygulamayı başlatmadan önce, bazı düzenlemeler yapılmalıdır
Bugün Eskişehir'de, Aile Hekimine düşen hasta sayısı 3500-4000 civarındadır, bu sayı gelişmiş ülkelere göre, çok fazladır. Oysa gelişmiş ülkelerde, Aile Hekimine bağlı hasta sayısı 1000 ila 2000 arasında değişmektedir.
Ülkemizde, hastane yönetimi, tıbbi yönetim ve genel yönetim olmak üzere, iki alt işleve ayrılmaktadır. Tıbbi yönetim bölümü, hasta bakım ve tedavi hizmetlerini sunan servis ve polikliniklerin yönetimi ile hemşirelik ve tıbbi personel yönetimini kapsamaktadır.
Genel yönetim ise diğer organizasyonlardaki yönetim işlevlerinin yanı sıra büro yönetimi, mali yönetim, personel yönetimi ve hasta bakımına yardımcı olan diyet, yiyecek-içecek, ev idaresi, arşiv, çamaşırhane gibi destek hizmet birimlerini ihtiva etmektedir
ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ve Devlet Hastanelerimiz, iş yoğunluğuna rağmen, bu alanlarda örnek çalışmalar sergiliyor.
Ülkemizde ve Eskişehir' de, nüfusun yaşlanması, yeni patolojilerin ve teknolojilerin etkisi, vatandaşların sağlık ve bakım taleplerindeki artışlar, ulusal sağlık bakım sistemlerinin tasarımı ve işleyişinde varsayılan etkinsizlikleri giderme gibi, farklı yapısal ve demografik gereksinimlerden dolayı hastaneler, yeniden yapılanma, sürekli, gündemdedir.
Türkiye'de, sağlık sektöründe, kaynakların dağılımındaki dengesizlikler, hastane ve sağlık personeli sayısının yetersizliği, çalışma koşullarının zorluğu ve hasta sayısının fazlalığı, sağlık sektöründe çalışanlarının ücretlerinin yetersizliği ve bireysel performanslarına gereken önemin verilmemesi gibi, ciddi sorunların bir an önce çözümü gerekir.
Aslında sağlık sektöründeki, kaynak kıtlığı, finansman eksikliği gibi, sorunların buzdağının üzerinde gözüken sorunlardır. Sağlık sorunların, çözümü içinde, Türkiye' de, sosyal adalet, eşitlik, toplum katılımı ve koruyucu hekimliğe, önem veren ve bunu vaatlerde bırakmayıp, uygulamaya geçiren, bir görüşün egemen olması durumunda, Sağlık sektörün de, "KALİTE" ve "VERİMLİLİK" sağlanmış olacak, sorunlarda çözülecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi