'Bayram değil, seyran değil Eniştem beni niye öptü' lafı var ya;
Her ne kadar kaba gibi bir söylem gibi dursa da, atalarımızın yaşanılır durumlar için söylediği 'cuk' sözlerden biridir.
Çünkü hayatımızın pek çok anında lafı icap ettiren olaylar ile karşılaşırız.
Bunların başında da siyaset gelir!
Hiç ummadığınız anlarda yapılan çıkışların ardından, atalarımızın bu sözünü hemen anımsayıveririz.
Tıpkı Burhan Sakallı'nın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada olduğu gibi!
Hani demiryolu projesini, yeni gar fikrini değerlendirdiği açıklaması var ya, işte o!
***
Hatırlayacaksınız;
Odunpazarı Belediye Başkanı'nın, şehrin bu meselesi üzerine değerlendirmelerde bulunmasını 'siyasi çıkış' olarak değerlendirmiştim.
Yani başta bahsettiğim gibi, 'umulan zaman dışında yaşanan bir çıkış' oldu benim için.
Ve bu fikir üzerine de bir yazı yazdım.
Burhan Sakallı'nın 'umulmadık andaki çıkışını' önündeki hedef ya da önüne konulan hedef için yaptığını söyledim.
Aynı yazıda da;
"Sakallı gelecek günlerde benzer şekilde açıklamalar yapmaya devam edecek!" iddiasında da bulundum...
***
Nitekim zaman yanıltmadı beni!
Başkan Sakallı çıkışına bayramda da devam etti.
Artık işin Odunpazarı boyutunu aştığından söz etti.
Tüm kenti sarmalayan bir vizyon içerisinde olduklarından bahsetti.
Daha doğrusu;
"Artık kentin bütününe hizmet edecek bir konumda olmak istediğini;
Bunun içinde gerekli bilgi, beceri ve kapasiteye sahip olduğunu söylemeye çalıştı.
***
Anlayacağınız;
Burhan Sakallı'nın yerel seçimler üzerine olan hedefleri konusundaki tahminlerimiz bire bire tutmaya başladı.
Hatta bunu bizim söylememizin yanı sıra, Sakallı da bizzat dillendirmeye başladı.
Daha doğrusu üzeri kapalı şekilde 'AKP'nin Büyükşehir adayı benim!' diye ilan etmeye başladı!
K K K
Sakallı adına süreç anlattığım şekilde ilerlemeye devam edecek.
Ve göreceksiniz, Sakallı'nın şehir üzerine yorumları, kendi adaylığı ile ilgili değerlendirmeleri daha da artacak.
Hatta ve hatta söylemlerin içeriği daha keskin, daha sert olacak!
K K K
Sakallı'nın böylesine bir tutum içerisine girmesinin nedenlerini de bir başka yazıda değerlendiririz.
Çünkü;
Sakallı'nın 'umulmadık andaki çıkışının' nedenleri de olmalı!
Ya kendisi için partisine mesaj yolluyor.
Ya da partisi 'adayımız sensin, şimdiden kolları sıva' dedi!
Bu konuyu da daha sonra konuşuruz...

VEKİLLİK YAPAN İÇİN
ZOR, YATAN İÇİN DEĞİL!

Ramazan'ın en çalışkan vekili oldu AKP'li Salih Koca...
Neredeyse her akşam iftarını halkla birlikte açtı.
Eline kepçeyi geçirdi, vatandaşa yemek ikramı yaptı.
Sonrasında binlerce kişiye tek tek gitti.
Ellerini sıktı, sorunlara, isteklere kulak verdi, yanlarında olduğunu hissettirdi!
***
Koca'nın bu tutumu, iktidar vekili olmasından kaynaklanmıyor.
Pekala her milletvekili böylesine bir yaklaşım içerisinde olabilir.
Zaten olmadığı için Salih Koca için 'Ramazan'ın en iyisi' yakıştırması yaptım.
Hatta bunu söylerken;
"Diğer şehrin vekilleri, sahillerde objektife takılırken, bizim vekil elinde kepçe yemek dağıtıyor" dedim.
***
Bayram gelince, artık dinlenme vakti olduğunu düşünmüştüm doğrusu...
Yanıldığımı ise bayram sonrası gelen haberlerin içeriklerinden anladım...
Mesele hiçte tahmin ettiğim değilmiş!
Salih Koca, bayram boyunca neredeyse gitmediği, bayramlaşmadığı kimse bırakmamış.
Bir protokolde, bir ilçelerde, bir huzurevinde yaşlılar içinde...
Ne diyelim;
Vekillik zor zanaat!
Ama vekilliğini yerine getirene...
Yapana yani, yatana değil!