
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
Sakallı parti binasında!
'Bunda şaşılacak ne var?' diyebilirsiniz!
AKP'li bir belediye başkanı, elbette partisinin binasında olacaktır.
Bunda tuhaf bir şey olmadığını bizlerde biliyoruz.
Ancak;
Sakallı'nın parti binasında, artık sıkça bulunmaya başlamasının bizce bir anlamı olabilir.
Öyle ya;
Son birkaç aydır Sakallı neredeyse parti ile yatıyor, parti ile kalkıyor.
Kaçırdığı bir tane toplantı bulunmuyor.
Hepsi bir tarafa;
Vekillerle birlikte köy, ilçe, kasaba demeden geziyor.
***
AKP'de her Pazartesi halk günü, artık herkes biliyor.
Vekiller hem basınla, hem de vatandaşla buluşuyor.
Yanlarında ise sadece il başkanı oluyor.
Bu hafta ise artık bu bile değişti.
Dün Ülker Can'ın yanında sadece il başkanı yoktu.
Sakallı'da vardı.
Hatta gazetecilere poz bile verdi!
***
Anlatmak istediğim şu;
Konuyla ilgili bizim ilk aklımıza gelen adaylığı ile ilgili kısım.
Nedeni açık;
AKP'de, CHP'deki gibi 'bir numara' anlayışı yok!
Teşkilat var, genel merkez var, bazı karar merkezleri var.
Adaylık ise bu mekanizmadan geçiyor.
Yani;
Siz istediğiniz kadar bölgenizde isim yapın, partinize üst üste seçim kazandırın.
CHP'deki gibi pek bir şey ifade etmez.
O yüzden, Sakallı'nın teşkilatın yanında sıkça görülmesinin, hatta halk gününe bile katılmasının gerçek nedeni belki de bu olabilir.
Belki de Sakallı, teşkilatın desteğini almadan büyükşehir için adayı olamayacağını daha da kanıksamış olabilir.
Bilemiyoruz!
Onun dışında herkesin aklına illaki sıradan şeyler gelecektir.
'AKP'nin başkanı tabiî ki, AKP'nin yanında olacak!' gibi...
------------------------------------------------------------------
CHP'liler kızmasın ama gerçek bu!
AKP'den, siyasi rakiplerine olan eleştirilerin artık parti yönlü olduğunu daha önce yazdık.
Yani;
AKP'den gelen siyasi manevralar, Büyükerşen yerine CHP'yi daha çok hedef alır hale geldi.
Yani;
AKP, Büyükerşen'i kendisi üzerinden izleyeceği siyaset ile değil, partisi üzerinden izleyeceği siyaset ile yıkmayı planlıyor.
Akıllıca elbette!
Çünkü;
Büyükerşen'i seven çok insan olsa da, CHP'yi sevmeyen ve asla CHP'ye oy vermeyecek çok sayıda sağ seçmen olduğu da muhakkak.
Belki de böylece, AKP Büyükerşen'e gidecek olan sağ oyları, CHP üzerinden yapacağı etkili siyaset ile kesecek!
Olmayacak şey değil!
***
Nitekim, AKP kurmaylar bu yöndeki söylemlerini artırmaya da her geçen gün devam etti.
Geçtiğimiz günlerde Salih Koca, CHP ile ilgili demediğini bırakmadı mesela.
'Hep CHP zihniyeti işte, ne bekliyorsunuz' tarzı sözler söyledi.
Ancak;
Parti içinden yükselen benzer sözler, CHP teşkilatı içinde hep yenildi yutuldu.
CHP'deki herkes, AKP'nin sert sözleri karşısında 'Büyükerşen ya da Ahmet Ataç cevap versin' diye bekledi.
***
Sonra çıkıp diyorlar ki;
'CHP geleneği olan partidir, geçmişi, kökleri vardır.
CHP ile hiç kimse bağdaştırılamaz.
Kimse CHP'nin üzerinde değildir'
Şunu söylemek lazım ki;
Bu laflara Eskişehirliler çok gülüyor.
Öncelikle şunu CHP'liler iyi bilmeli.
AKP'den partilerine gelen yoğun bombardımana sessiz kalmak çok anlam ifade ediyor.
'CHP eşittir Büyükerşen' tezini tamamen doğruluyor.
Yani Büyükerşen varsa, CHP var!
Yoksa, yoksunuz...
CHP'liler kızmasın ama vaziyette bu hani!