
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
SALİH KOCA VE BÜYÜKERŞEN YİNE MAHKEMEDE KARŞI KARŞIYA...
Yayınlanma:
Mesele yargıda.
Olan bitenler üzerine yorum yapamıyoruz.
Ancak, kamuoyuna sunulan bilgiler ışığında az çok fikir sahibi olabiliyoruz.
Örneğin;
Dün gazetelere gönderilen bir basın metni vardı.
Metinde belediyeye ait şirket ile özel şirketler arasındaki ekonomik ilişkinin detayları vardı.
Porsuk'taki dönüşüm ile masal şatosunun yapımına ilişkin rakamlar bunlar.
Şöyle söyleyelim;
İhale sözleşmesine göre, alt yüklenici kullanmaması gereken belediye şirketine, alt yüklenicilerden fatura kesildiği bilgileri vardı.
Fatura kesen bu firmaların belediye yönetimi ile ilişkileri de yine soru aşamasında kamuoyuna sunuluyordu.
++++
Tüm bunlar için yorum yapmamız kuşkusuz sakıncalı.
Dediğimiz gibi, yargının incelediği meseleler üzerine yorum yapamıyoruz.
Biz ancak işin görünen kısmını yorumlayabiliriz...
Mesela şunu diyebiliriz;
'Büyükerşen ile Salih Koca'nın mahkemede karşılaşmaları yeni ve ilk değil.
Daha önce birde hakaret davası vardı.
O davayı Salih Koca kazanmıştı.
Şimdi ikili yeniden adliye koridorlarında karşı karşıya...
Ve yeniden Büyükerşen sanık, Salih Koca davacı sandalyesinde.
Bakalım bu kez nasıl sonuç çıkacak?'
+++
Sonuç önemli.
Çünkü bu işin sonunda, belki de koskoca bir kentin kaderi değişebilecek!
Yani en azından, o kaderi etkileyecek yeni ve beklenmeyen pek çok gelişmenin yaşanacağı süreç kendiliğinden ortaya çıkacak...
Bakalım o süreç içerisinde oluşacak sürpriz gelişmeler, kime ke kazandıracak, kime ne kaybettirecek?
Bekleyeceğiz...
********************
ALİ OSMAN'IN KATİLLERİNİ HEMEN BULUN!
Şiddet asla tasvip etmediğimiz, edemeyeceğimiz bir şey,
Gezi Parkı olaylarında da sık sık şiddet olaylarına şahitlik ettik.
Kameralara yansıyan görüntüler elbette tüyler ürperten türdendi.
Polisin uyguladığı müdahale yöntemi ise çok eleştirildi.
Ve bu eleştiriye katılanlar arasında her zaman olduk.
"Bunlar marjinaldir, müdahale normaldir" gibi geri düşüncede de olmadık.
Başta da dediğimiz gibi, şiddetin hep ama hep karşısında olduk.
+++
Ali İsmail Korkmaz.
İngilizce öğretmeni olacaktı.
Olmadı, olamadı.
Gezi olaylarında, düşüncelerinin peşine takıldı çünkü.
Sadece derdini anlatmak istiyordu.
Ancak yaşanan şiddetin kurbanı oldu.
Ara sokakta sivil giyimli kişilerin saldırısı sonucu katledildi!
Öldürüldü.
Şimdi ortada var olan ve hala ortada dolaşan katiller var.
O katilleri hemen bulunmalı.
Ve bir an önce yargının karşısına çıkarılmalı.
Böyle olmadığı sürece de, kamuoyunun kanayan yarası olacak Ali İsmail Korkmaz.
Sadece Türk kamuoyunun değil, Eskişehir kamuoyunun da...
Bu yüzden Korkmaz'ı hep hatırlayacağız, unutturmayacağız...