Meclis tatile girince, Pazartesi toplantıları da bitmişti.
Konuyla ilgili geçmiş günlerde de yazılar yazmıştım.
Bu toplantıların sadece halk için değil, kamuoyunu içinde önemli bir etkinlik olduğundan söz etmiştim.
***
Dediğim dün bir kez daha ortaya çıktı.
Tatilin ardından ilk nöbeti alan Salih Koca, neredeyse şehrin tüm sorunları üzerine açıklamalarda bulundu.
Konular öylesine birikmiş ki;
Gazeteciler soru sormakta adeta yarışır bir hale büründü.
Kimisi İstasyon Köprüsünü sordu;
Kimisi CHP'lilerin demeçlerini hatırlattı.
Kimisi Stadyum projesinin detaylarını sordu,
Bir başka meslektaşım ise 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesini...
***
Salih Koca tüm sorulara yanıt verirken;
Hatta konular içinde yeni konular açılırken, gazeteci arkadaşlarımda takılmadan duramadılar.
'Yazılacak amma konu çıktı' diye...
Sahiden de öyle...
Koca'nın her söylediği ile ilgili pek çok yazı yazılabilir.
Laf uzar, yeni tartışmalar başlar.
Ama zaten bilinen tartışmaları yeniden başlatmak niyetinde değilim!
O yüzden de;
Dünkü ilk nöbete, ben bu tarafından bakmak istedim.
Yanı Pazartesi günlerinin bizler, yani gazeteciler ve gazeteciler aracılığı ile olan biteni öğrenebilen vatandaş tarafından...
***
Umarız bu toplantılar böyle devam eder.
Hatta içeriği daha da bile genişletilebilir.
Çünkü;
Sadece vatandaş değil, kamuoyu da vekilini hep örmek istiyor.
Daha doğru bir tabirle, yaşadığı şehrin sorunları ile ilgili bir şeyler duymak istiyor.
İşte Pazartesi toplantıları da bu işe fazlasıyla yarıyor...
AHMET YAPICI BUNDAN SONRA DA KONUŞUR!
İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Yapıcı, 'CHP seçim kazanamaz!' demeci verince;
Ortaya taşıdığı 'tarafsızlık' kimliği konuldu.
Meclis başkanlığı yapan birisinin siyaseten tarafsız olması gerektiği söylendi.
Hatta ve hatta istifaya bile davet edildi.
Ki hala Yapıcı'nın söyledikleri hala da gündemini koruyor.
***
Ahmet Yapıcı ile karşılaştık dün.
Konu sıcak olduğu için ister istemez bu mevzu hemen açıldı.
Sitem ediyordu Ahmet Yapıcı!
'Kişisel görüşlerimi söyleyemeyecek miyim?' diye çıkıştı.
Ardından;
'Benzer sözleri meclis çatısı altında söylemiş olsaydım, eleştirilerin haklılık payı olabilirdi.
Ancak sadece kendi görüşlerimi, kendi düşüncelerimi içeren sözler sarf ettim.
Hem taşıdığım düşünceleri açıklayamaz mıyım?' dedi.
***
Yapıcı'nın bu konuda dertli olduğu belliydi.
Ancak ortada çokta abartılacak bir mesele olduğunu düşünmüyorum.
Hatta CHP'li Erdal Çakıcıer'in 'Gönlümdeki aday Erman Gölet'tir' açıklamasından farklı bir yanı olduğunu da düşünmüyorum.
Yani herkesin düşüncesi kendisini ilgilendirir.
Yeter ki yapılan açıklamalar, temsil edilen kurum, kuruluşları ya da örgütleri bağlamasın.
***
Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğim son şeyde şudur;
Yapıcı bu konu ile ilgili daha çok eleştirilir ama pekte etkili eleştiriler olmaz bunlar!
Çünkü İl genel meclisleri ilk seçimle birlikte tarih olacak.
Bu yüzden de, Yapıcı'nın benzer açıklamalarının bu söylemle birlikte biteceğini, geri çekileceğini düşünenler yanılmasın.
Ben Yapıcı'dan geriye kalan bu bir yıllık süreçte, daha başka açıklamalarda beklemiyor değilim doğrusu!
ADLİYE ÜSTE GEÇİDİ ÇAĞRISINA...
Adliye önündeki üst geçit ile ilgili bir yazı yazmıştım.
Yazımın kaynağı olarakta, gönderilen bir elektronik postayı göstermiştim.
Ki elbette o elektronik posta hala duruyor.
Cihan Yıldırım'da bu yazının ardından çağrıda bulundu köşesinden;
'Bende o üst geçidin yıkılması taraftarıyım, maili forward eder misin Sedat' dedi.
Hatta acele kabilinden yaptı çağrısını.
Ancak;
Cihan'da biliyor ki, gazeteciler kaynaklarını açıklamaz.
Bu gazeteciliğin şiarındadır.
O yüzden o postayı forward etmiyorum, posta kutumun arşivine atıyorum...