-Pharmakos!
Eski Yunanda bazı devlet törenlerinde, günah keçisi olarak kullanılan insanlara verilen ad!
- Şecatini arz ederken, sirkatini söylemek!
Yaptığının ne büyük hata olduğunu bilmeyi bırakın, bunu bir meziyet olarak sunmak!
- Psikolojide yansıma!
Çok derin konu.
Tek cümle ile anlatılamayacak kadar kapsamlı bir şey!
***
Bu terim, söylem ya da kavramları neden yazdığımı hemen söyleyeyim.
Yukarıda bahsettiklerim, dün Salih Koca'nın siyasi rakibine karşı atfettikleridir.
***
Malum;
Dünden bugüne hep Yılmaz Büyükerşen-Salih Koca atışmalarına tanık olmuşsuzdur.
Ve bu karşılıklı atışmalarda, şehirde hep en çok konuşlan konular olmuştur.
Öyle ya;
Birisi belediyenin13 yıldır başındaki kişi, diğeri iktidar partisinin bize göre en önemli ismi!
Durum böyle olunca da ister istemez, kent siyaseti de bu iki isme kilitleniyor.
***
Salih Koca'nın eskisi gibi, rakibine çok fazla yüklendiğini söyleyemeyiz.
Şimdi birileri 'aman efendim, Salih Koca'nın bu tavrı, kenara çekilmesindendir' diyecektir.
Hani ortada dolaşan öyle söylentiler var ya!
Ancak, öyle olmadığını, dün bir kez daha gösterdi diye düşünüyorum Salih Koca'nın.
Malum;
Büyükerşen'e Eski Yunan kültüründen tutunda, psikoloji kavramının içinden örnekler vererek yüklendi.
'Çok fazla konuşmaya gerek yok!', diye başladığı sözlerine;
Önce eski Yunan toplumunun günah çıkartmak adına toplum içinden birisini seçerek, o kişiyi günah keçisi seçmeleri geleneğini anlatarak başladı.
Sonra;
Ragıp Paşa'nın beyiti olan ve Başbakanın dillendirerek hayli ünlü ettiği o tabiri kullandı.
Yani;
Kendi hataları dururken, başkalarını eleştirmek anlamına gelen 'Şecatini arz ederken, sirkatini söylemek' cümlesini söyledi.
Birde ortaya 'Psikolojide yansıma' kavramını attı ki sormayın;
'Araştırayım dedim, işin içinden çıkamadım'
O'nun yorumunu da size bıraktım.
***
Lafın kısası;
Salih Koca cephesinde çok fazla değişen bir şey yok!
Onu söylemek istiyorum.
Galiba sadece söylemlerin şekli değişti.
Bugün daha özenle seçilmiş söylemler var.
Çok uzun değil, sadece birkaç cümle ile siyaset yapma şekli gelmiş.
İyi mi, kötü mü bilmiyorum.
Ancak;
Büyükerşen'de, Salih Koca'nın yeni tarzı gibi konuşmaya başlarsa yandık!
Öyle ya;
Yapılacak olan her açıklamanın ardından 'Bu laf ne manaya geliyor?' diye araştırmalar yapmak zorunda kalırız.
Psikolojide yansımayı araştırırken, psikolojiyi öğrenmeye başladığımız gibi, bizde artık yazılarımızı eski Türkçe tarzında yazmaya başlarız alimallah...
***
Şaka bir yana;
AKP kanadında Salih Koca'dan eskisi gibi çok fazla detaylı bilgiler alamasakta, parti içinde yerel gündemin paylaşılmasını olumlu buluyoruz.
Geçen hafta en çok konuştuğumuz kişi hatırlarsanız Ülker Can olmuştu.
Bu hafta ise Büyükerşen-Salih Koca ikilisinden devam ediyoruz.
Bakalım; gelecek hafta Nabi Avcı neler söyleyecek?
Şimdiden onu merak ediyoruz.