
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Sandık başına gitmeyenlerin oranı...
-2010 yılında yapılan bir referandum var…
Bu referandumda oy kullanan seçmenlerin oranı yüzde 77.
Yani…
12 Milyon seçmen 2010 referandumunda oy kullanmamış.
-2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.
Bu seçimde oy kullanan seçmenlerin oranı yüzde 73.
Yani…
14 milyon seçmen bu seçimde oy kullanmak için sandık başına gitmemiş.
-2015 yılının 7 Haziran tarihi’nde milletvekili genel seçimleri yapıldı.
Bu seçimde oy kullanan seçmenlerin oranı yüzde 86.
Yani…
7 milyon seçmen bu seçimde sandık başına gitmemiş.
Yine…
2015 yılının 1 Kasım seçimlerinde Milletvekili genel seçimi vardı.
Bu seçimde oy kullanan seçmenlerin oranı yüzde 85.
Yani…
9 milyon seçmen bu seçimde sandık başında olmamış ve oy kullanmamış.
Sonuç olarak…
2010 yılından bu yana yapılan referandum, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde sandık başına gidip oy kullanmayan ve sayısı 7 ila 14 milyon arasında değişen bir seçmen topluğu var.
Oy kullanmayan seçmenlerin oranı bir hayli fazla.
Sandık başına gitmeyen ve bazı seçimlerde oranı neredeyse 2 nci partinin aldığı oy oranından bile fazla olan seçmenlerin “şu ya da bu parti” seçmeni olduğunu söylemek elbette doğru değil.
Ancak…
Şöyle de bir gerçek var ki, bu sandık başına gidip oy kullanmayan seçmenler, sandık başına gitmeleri halinde seçimin kaderini etkileyebilecek bir orana sahip.
Sayıları, yapılan seçimlere göre 7 ila 14 milyon arasında değişen oy kullanmayanları önümüzdeki referandumda sandık başında görür müyüz bilemiyoruz?
Bildiğimiz…
Katılımın yüksek olması, seçimden çıkacak sonucun o denli kabullenir olmasında etkili olduğudur.
Umarız…
Yapılacak referandumda katılım, sonuçlarının daha kolay kabullenilmesi açısından olabildiğince yüksek olur…
.......
Referandum tarihi
23 Nisan olursa…
Anayasa değişikliği için referandum yapılacak.
İçinde, başkanlık sisteminin de yer aldığı referandumun Nisan ayı içinde yapılması kesinleşti.
Cumhurbaşkanı tarafından meclisten gelen karar imzalanmadığı ve referandum seçiminin de Pazar günü yapılması zorunlu olduğu için referandum tarihi olarak iki seçenek ortaya çıkıyor.
Biri 16 Nisan, diğeri ise 23 Nisan…
16 Nisan günü referandum yapılması mümkün gözükmüyor.
Zira…
O gün ülke genelinde Açık öğretim Fakültesi sınavları var.
Geriye 23 Nisan kalıyor.
Yani…
Cumhuriyetin ilan edildiği ve o günün de büyük önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edildiği Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramının kutlandığı gün.
Referandum büyük ihtimalle 23 Nisan günü yapılacak…
Referandumun böylesine önemli bir güne denk gelmesi, referandumda kullanılacak “Evet” oylarını mı tetikler? Yoksa “Hayır” oylarını mı? Varın bunun hesabını da siz yapın.
.....
Sistem de rejim de değişecek…
ES TV’de, birlikte katıldığımız programda Baro Başkanı Rıza öztekin referanduma sunulan anayasa değişikliği maddelerini anlatıyor.
Değişecek 18 maddeyi tek tek sıralıyor önce.
Ardından…
Bu değişecek 18 maddenin aslında anayasanın 60’dan fazla maddesini de değiştireceğini söylüyor.
Ardından da…
-“Aslında bu gün bunları mı tartışmamız lazımdı? Ben buraya bunları anlatmaya mı gelmeliydim? Biz aslında bu gün hukukun nasıl temin edileceğini, hukukun üstünlüğünün nasıl tahsis edileceğini, ekonomik darboğazı nasıl atlatabileceğimizi, ülke topraklarında gözü olan iç ve dış güçlere karşı nasıl mücadele edileceğini konuşmamız lazımdı. Ama gelin görün ki bugün hiç gereği yokken anayasa değişikliğini, başkanlık sistemini ve referandumu konuşuyoruz. Yazık!” dedi.
Baro başkanı, böyle bir talep yokken, halkın böyle bir isteği yokken anayasa değişikliğinin birden bire ülke gündemine getirilmesine bir türlü inanamadığını söylüyor.
Baro başkanı, değişen anayasa maddelerinin de gelecek olan başkanlık sisteminin de bu günün var olan hiçbir sorununa çözüm olamayacağını ifade edip “ülke boş yere bir maceraya sürüklenmeye başladı” diyor.
öztekin’e, referandum’da “Evet” çıkması halinde nasıl bir tehlike beklediğini soruyoruz?
-“sistem de rejim de değişecek. Otoriter ve totaliter bir rejim yasallaşıp, tescillenmiş olacak” diyerek tamamlıyor sözlerini…
.....
Anlamak mümkün değil!
ülke bir referandum yapacak.
Referandum’da kullanılacak oylar “Evet” ya da “Hayır” dan ibaret…
Elbette sandığa gitmeme, boş oy verme ya da geçersiz oy verme seçenekleri de var muhakkak ama…
Sonuçta “Evet” ya da “Hayır” denilecek bir seçim…
Son günlerde tercihi “Evet” olanların, tercihi “Hayır” olanlara karşı yönelttiği bir terörist suçlaması aldı başını gidiyor.
Bunu zaman zaman hükümetin Bakanları ve Başbakan da yapıyor.
Anlaşılamayan nokta: madem “Hayır” diyecekleri terörist ilan ediyorlar, o halde yapılacak olan referandumda “Hayır” seçeneğini niçin koydukları?
Gerçekten anlamak mümkün değil!