(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

SEBEPLER SONUÇLARI DOĞURDU

Gerçekler ortada.
Milli takım seviyesine gelerek alt yapı koordinatörlüğü yapmış ve bu ülkede ki genç yetenekleri en iyi bilen Ersun Yanal, Eskişehirspor'da yeniden imal edilecek bir takım yaratmak varken; kendisine yakışmayan defolu bir ekip oluşturdu.
Aslında geldiğinde Eskişehirspor'un yenilenmeye ihtiyacı olduğunu en iyi bilen adam yine kendisiydi...
***
Sebepler sonuçları oluşturdu.
Yaşlanmış eski pabuçlara sahip çıkarak gençlere sırt çeviren anlayış, şimdi yapraklarını döküyor.
Son haftalarda yaşanan kayıpların altından da bütün kirler ortaya çıkıyor.
Yanal bakıldığında en çok kendine ihanet etti. Ama O bile bunun farkında değildi.
Geldiğinden bu yana altyapı hamlesi sıfır.
Sözleşmesini sağlam yapan futbolcularından gayrisine forma yok.
Adam kayırmaca zaten üst düzey.
Böylesine politik bir duruş, teknik adamını kullanmayı seven bazı futbolcuların üzerinde ağırlık yapabilir mi?
Yapamadı zaten.
Bizlere de 'Bu takımdan hiçbir şey olmaz' gerçeği kaldı.
***
Aslında genel anlamda bakarsanız, Türkiye'de teknik adam sorunu olduğunu görürsünüz.
Ersun Yanal'da bunlardan biri. Kendisi Eskişehirspor'un aslında en büyük rakibi...
Çıkış noktaları kapanınca, ağzını açıp, gözünü yumuyor ve topu hep oyuncularına atıyor.
Keşke her maç sonunda kendini kurtarmak için ustalıkla yaptığı bu manevralarını, Gaziantep'teki kilitlenmiş oyuna çözüm üretmek adına yapsaydı...
***
Ancak; Eskişehirspor formasını sırtına geçirmiş ölü ruhları da görmezden gelmeyelim.
Kimse kazanmak istemiyor gibi.
Pas yapıyor gibi gözüken takım aslında amaca uygun hizmet etmiyor.
Yalancıktan koşuyorlar. Bazı oyuncular kısa zamanda kılık değiştirdi.
Takım oyuncusu gitti, tüketilmiş ruhlar topluluğu oluştu.
Zaman herkesi bu kadar kolay eskitiyorsa.
Yeni bir ruh gerekiyor Eskişehirspor'a...
***
Oysa ki, geldiğinde Eskişehirspor için devrim adamı diye düşünmüştüm. Yanal, küçük düşlerin pahalı adamı olarak kaldı.
Sızlanırken dahi sorumluluk üstlenmedi. Bırakın hatayı biraz kendinde aramayı, Eskişehirspor'a hiç yararı dokunmadı.
Hakim olması gereken ortamda, misafir gibi durdu.
Halil Ünal'ın yanlış yönetim politikasına ayak uydurdu.
Satılan adamlarla, alınan adamlar arasındaki mesafede, sıkışıp kaldı. Eskişehirspor onunla eski ruhunu yakalayarak tekrar Anadolu devrimini başlatmayı hedeflemişti.
O, ilk geldiğinde yaptığı konuşmalarının hep aksi yönünde gitti.
***
Kendinden önceki sezonları işaret ederek, geçen sezon piyangodan çıkan Avrupa macerasını başarı saydı.
Son zamanlarda ise kendi benliğini dahi kaybetti. Mücadele ve inancın yerinde yeller esen Eskişehirspor'un klasik ruhundan dahi eser kalmadı.
Bu takımın yenilgisi alkışlanırdı, galibiyetleri bile eleştirilir oldu.
***
Yanal'ın 'İnsanların egolarını kontrol etmek zordur' açıklaması.
Kendisini kurtarmak için göstereceği en çaresiz mazerettir.
En korkak tavır...
O yüzden takımda giden bazı yanlışların karşısında duramayan bir teknik adama cümlemiz karşı durmalıyız.
Gençlik ateşine ve altyapıya yönelmeyen birinin, günü kurtarmaktan başka ne amacı olabilir ki zaten?
Eskişehirspor'un kökü altyapıya yöneliktir de, Ersun Yanal'da genç oyunculara forma verecek yürek var mı? O yüzden yabancı futbolcu transferini destekleyen kim varsa, futbolun ve gençlerin gerçek katili onlardır.
****
Yanal, belli başarıları yakalayarak milli takım seviyesine kadar yükselmesine rağmen asla büyük teknik adam değil.
Ve o yüzdendir ki...
Yine söylüyorum hala geçmişiyle sahne alıyor.
Geleceğiyle değil.
***
Sezon sonunda herkesin mutlaka ödemesi gereken bir hesabı olacak. Gelecek adına hiçbir icraata imza atmayanlar bu kulübün kaderiyle oynamanın hesabını vermeli. Burası hiç kimsenin egosunu tatmin edeceği yer değil. İnsanlar aldıkları parayı hesaplarken, 3-5 kuruşluk haysiyet hesabını da yapmalı.
Toplumdan saygı görmek istiyorsa eğer.
***
Her şeye rağmen Gaziantep'de ki bu kötü son...
Yeni bir başlangıcın kapısı olmalı.
Ersun Yanal'ın arkasında duranların düşüncelerine de saygımız var.
Ama yanlışlara kilitlenmiş bir düşünce sistemine inancımız yok.
Çünkü uçak düştükten sonra, kara kutunun da hükmü yok.
Yoksa, yara dediğin açılır kapanır.
Ama kendilerini Eskişehirspor'un sahibi zannedenlere açılan kapılar kapanmadıkça.
Ne yaralar kapanır.
Ne iç kanamanın önü.
***
Sonuç olarak...
Ersun Yanal'ın varlığı, Eskişehirspor'un yokluğuna armağan olacaksa...
Bunu sorgulamak hepimizin hakkıdır. Milli takımda çalıştı diye Yanal'a bir kulübü böylesine teslim etmek de, verilmesi gereken hesaplardan biridir çünkü. Bu hesabı vermesi gereken ilk kişi de...
Geldiğinden bu yana Eskişehirspor'un geleceğine tek bir çivi dahi çakmayan Başkan Halil Ünal'dır.
***
Şunu da belirtmeden geçmeyeyim; sırf bazı kişilerle kötü olmamak adına bildiği gerçekleri yazamayan ve asıl eleştirilmesi gerekenlere suskun kalan korkaklar ve çıkarcılar için tek düşüncem;
Başlarına külotlu çorap geçirerek yazsınlar düşüncelerini.
Ne onlar bizi tanısın.
Ne biz onları.
***
Sanki çok önemli bir iş yapıyormuşçasına Eskişehirspor'a zarar vermemek yalanına sığınarak dönen dolapları taraftardan gizleyenler kadar, bu kulübe zararı dokunmamıştır kimsenin.
Ama şu bir gerçek ki;
Bu devirde belli değerlerin peşinden koşmak gerçekten zor iş.
Hele ki paranın tadını alanlar için...

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi