1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Seçim çalışmalarında nerede kalmıştık?

Sam, Amerika'nın bir eyaletinde yapılacak olan seçimlerin adayı.
-Seçim için oluşturulan ekibin içinde yer alan bir görevli rastgele bir evin kapısını çalıyor.
Kapıyı açan orta yaşlı bir kadın seçmene "Özür dilerim. Rahatsız ediyorum ama bir soru sormak istiyorum size. Yakında seçimler var. Sam diye bir kişiyi tanıyor musunuz?" diye soruyor.
Kadın; tanımadığını, bu ismi hiç duymadığını söylüyor.
Teşekkür edip gidiyor görevli.
HHH

Aynı ekibin içinden bir başka görevli, aynı evin kapısını bir gün sonra tekrar çalıyor.
Kapıyı açan kadına soru aynı; "Sam'i tanıyor musunuz?"
Kadın "Tanımıyorum ama, ismini dün kapımı çalan birinden duydum" cevabını veriyor.
Görevli...
-"Evet ...Sam, önümüzdeki seçimlerde eyalet valiliğine aday. İsmini duymuş olduğunuza sevindim" cevabını verip ayrılıyor oradan.
HHH

Üçüncü gün, ekip içinden daha başka bir isim çalıyor kapıyı.
Yine aynı "Sam'i tanıyor musunuz?" sorusu...
Kadın; "Tanıyorum. Galiba Eyalet valiliğine adaylığını koymuş" diye cevaplandırınca, görevli aday olan Sam'i başlıyor anlatmaya.
Eğitiminden tutun da, aile yapısına, kariyerinden, vaatlerine ve hatta hangi konuda nasıl bir düşünce taşıdığına kadar küçük bir brifing veriyor ayaküstü.
Bunun yanı sıra, bir taraftan Sam'i anlatırken, diğer taraftan da üzerinde Sam'in fotoğrafları olan seçim broşürlerini veriyor kadın seçmene.
Böylece...
Kadın seçmen üç gün içinde hiç tanımadığı, ismini dahi bilmediği bir adayı öğrenmiş oluyor.
HHH

Dördüncü gün kadının kapısı yine çalınıyor.
Kapıyı çalan adam, kapıyı açan kadın seçmene "Merhaba" dediğinde kadın seçmen "Ben sizi çok iyi tanıyorum. Siz şu Eyalet Valisi olmak isteyen kişisiniz değil mi?" diyor ve seçimlerde desteğini esirgemeyeceğini söylüyor.
Dünyada, hemen her alanda yaşanan bir değişim var.
Bu değişim, her defasında tekrarlanan klasik eylemlerin de, ister istemez terk edilmesine neden oluyor.
Yukarıda anlattığımız gibi...
Değişim her alanda olduğu gibi, seçim çalışmaları ve seçime hazırlık stratejilerinde de açıkça görülüyor.
Bu değişime rağmen...
Bizim partilerimiz ve siyasetçilerimiz hala, dededen kalma seçim yöntemlerini inatla uygulamayı sürdürüyor.
Dikkat ediyorsanız...
Bizimkiler hala, çoğunluğu kendisiyle birlikte gelen partililerin oluşturduğu kahvehanelerde nutuklar atmaktan ya da, kendi seçim büroları açılışlarında kendi partililerine hitap etmekten bir türlü vaz geçemiyor.
Ne diyelim?
Ya, değişim bizim siyaseti etkilemiyor...
Ya da...
Bizimkiler, değişimden bir haberler...
.......

Keşke darısı Eskişehir CHP'nin başına olsaydı...
Orhan Kesikoğlu, CHP'ye geçtikten sonra parti kaydını İstanbul'da ikamet ettiği Ataşehir'e aldı.
Ataşehir'de, parti çalışmalarına etkin bir biçimde iştirak etti.
Dün bir fotoğraf yollamış.
CHP Ataşehir'de , Belediye meclis üyelerini belirlemek için eğilim yoklaması yapmış.
Partinin yüzlerce üyesi, Belediye meclisinde görev alacak isimleri belirlemek için sandık başına gitmiş.
-"Adeta Milletvekili belirler gibi bir hava vardı" diyor.
Zaten, göndermiş olduğu fotoğrafta da, CHP'nin Ataşehir'de Meclis üyelerinin belirlenmesi için yaptığı eğilim yoklamasının ne denli hararetli olduğu açık seçik görülüyor.
Yapılan eğilim yoklaması sonucunda, kimlerin Belediye meclis listesinde yer alacağı ile ilgili sonuç merakla bekleniyormuş.
Aslına bakarsanız...
Aynı merak Eskişehir CHP'de de var.
Tek fark...
İstanbul Ataşehir'de kimlerin meclis üyesi olacağına parti üyeleri karar veriyor...
Eskişehir'de ise...
Kimlerin meclis üyesi olacağına, bir ya da birkaç kişi karar verecek...
Ne diyelim...
Keşke darısı Eskişehir CHP'nin de başına olsaydı...
......

Bu sözler siyasete olan güvenin artması için önemli...
-"Seçim sürecinde; Bütün rakiplerime, temsil ettikleri partilerine, Eskişehir'e hizmet etmek üzere ortaya koydukları projelerine ve seçmenlerine saygı duyacağım.
Karalayıcı, gönül kırıcı, negatif bir kampanya yürütmeyeceğim.
Kırıp dökmeden, incitmeden, yaralamadan Eskişehir'e yakışır bir yarış içinde olacağım.
Ülkemiz ve en başta Eskişehir'in çıkarları için şahsım adına 'Barış içinde bir yarış' diliyorum"
Bu sözler AK parti Büyükşehir belediye Başkan adayı Harun Karacan'a ait.
Temiz bir seçim sürecinin yaşanması için hayli önemli sözler...
Umarız bu sözler, hem söyleyen, hem de seçimin diğer unsuru olan parti ve adaylar tarafından karşılık bulur.
Zira...
Temiz bir seçim sürecinin yaşanması, siyasete olan güvenin yeniden kazanılabilmesi için büyük önem taşıyor.
.......

Gel de anla anlayabilirsen?
Futbol'dan anlamıyoruz ama...
Futbol içinde yaşanan bazı olaylara da pek anlam veremiyoruz.
Örneğin:
Bursa'ya karşı iki kez üst üste kaybedilince, Futbolcular ruhsuz, Teknik direktör beceriksiz, yönetim basiretsiz oluyor.
Aynı takım, Fenerbahçe'yi yendiğinde ise:
Futbolcular canavar, Teknik Direktör cengaver, yönetim ise müthiş oluveriyor.
Maç kaybedildiğinde kulübün 100 Milyon liralık borcu konuşulmaya başlanıyor, maç kazanıldığında ise, sanki biri çıkıp 100 milyon liralı ödemiş havası esiyor.
Üstelik...
Bu iki farklı ve tam tersine olan yaklaşım, aynı kişiler tarafından 15 gün arayla yapılıyor ya...
Gel de anlam ver verebilirsen...
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir gün kadınlar toplanmış ve çok merak ettikleri soruların cevabını almak istemişlerdir ve Kiliseye gidip papaza sormuşlar:
-Papaz efendi;bir avukatla yatsak cehennemde cezası kaç yıldır?
-3 yıl
-doktorla yatsak?
-5 yıl
-mühendisle yatsak?
-8 yıl.demiş
kadınlar sormuşlar
-peki papaz efendi bir papaz ile yatsak?
Papaz güler ve şu cevabı verir;
-Sizi gidi siziler cennete gitmek istiyorsunuz değil mi ?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi