Eskişehir'de 1 Kasım seçim sonucu elbette bazı partilerde çadırların karışmasına neden olacak.
Bu kaçınılmaz.
Çünkü, her seçimde olduğu gibi 1 Kasım seçim sonucunun da bir galibi ve birden fazla mağlubu olacak.
Seçimi kazanan parti bunun keyfini sürerken, kaybeden partilerin içinde fırtınalar yaşanacak.
Örneğin:
1 Kasım seçim sonuçları 7 Haziran seçimlerinin tekrarı niteliğinde sonuçlanırsa, yani CHP yine birinci parti olarak çıkarsa, bu durum şüphesiz AK Parti içinde büyük bir tahribat yaratacak.
-Fırsat olmasına rağmen 7 Haziran seçimlerinin rövanşının alınamaması,partide büyük moral bozukluğu yaratacak
-Liste değişikliğinin de bir işe yaramadığı ortaya çıkacak.
-Yönetimlerin varlığı ciddi şekilde sorgulanmaya başlanacak.
-Kapalı kapılar ardında başta Bakan ve genel merkez olmak üzere eleştiri topları artacak.
-Birden fazla grup ortaya çıkacak ve herkes birbirini suçlayacak.
-Seçime kadar yutkunanlar, seçim sonrası verip veriştirmeye başlayacak.
Kısacası.
Kaybedilen bir seçim sonrası AK Partide hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Ancak...
1 Kasım seçimlerinde AK Parti Eskişehir'de birinci parti olursa, bu kez CHP içinde kabir azabı günleri başlayacak.
-Partinin 5 ay önceki seçimde gösterdiği başarının korunamamasının sorumluları hemen ertesi günden itibaren aranmaya başlanacak.
-Üç belediye ve 5 ay önce kazanılmış olan bir seçime rağmen, 1 Kasım seçimlerinin kaybedilmesi halinde ortalık toz duman olacak.
- Seçime gidilirken yönetim değişikliğinden tutun da, Ermen Gölet'in kenara itilmesine kadar ne kadar yaşanmışlıklar varsa hesabı sorulmaya çalışılacak.
-Listelerin oluşmasında etkisi olanlardan tutun da, bugünden yapılan 2019 hesaplarına kadar, seçim yenilgisine neden olan olaylar konusunda söylenmedik şey kalmayacak.
Kısacası...
-CHP'nin Eskişehir'de 1 Kasım seçimini kaybetmesi halinde, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
-Parti içindeki gruplar daha çok birbirlerine diş bileyecek.
-Belediye Başkanları arasında yavaştan hissedilen güç gösterisi, belki de seçim sonrası tavan yapacak.
Sonuç olarak...
1 Kasım seçimlerinin kaybedilmesiyle birlikte belki de CHP'de yeni bir dönem başlayıp,yeni bir dünya kurulacak.
Netice olarak...
F1 Kasım seçimlerinin tek galibi olacak ama, mağlup olan partinin çadırı, seçim sonrasında adam akıllı karışacak.
**************************
Müthiş bir ders...
"Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü'nde Atatürk'ü ziyaret etmiş:
ATATÜRK - Hayırdır İsmet... Habersiz geldin.
İsmet İnönü- Paşam, azınlıklar meselesi... Konuyu Meclis'e getireceğiz.. .. Ne diyorsunuz?
ATATÜRK- İsmet bugün geç oldu.... Yarın sabah erkenden gel, konuşalım..
İnönü çıkınca Atatürk "bütün görevlileri" toplamış:
ATATÜRK- Sadece laleler kalsın... Bahçedeki diğer bütün çiçek
leri sökün, atın... Derhal.
İsmet İnönü sabah gelmiş, bahçenin "halini" görmüş ve "görevlilere" sormuş:
İsmet İnönü- Ne oldu böyle?
Görevli-Gazi Paşa Hazretleri emrettiler, söktük.
Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ün odasına girmiş:
İsmet İnönü- Paşam, bahçenin durumu nedir?
ATATÜRK- Azınlıkları söküp attım İsmet.
İnönü" anladım" dercesine başını öne eğmiş:
ATATÜRK: - İsmet, ben
"Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü boş yere söylemedim....
Kendini Türk hisseden herkes bu vatanın öz evladı...
Ben hayatta olduğum sürece bu böyle bilinsin... Ve sakın azınlıklar ile ilgili bir kanun çıkarılmasın."
Ne dersiniz...
İçinde bu gün yaşadıklarımıza dair bir şeyler bulabildiniz mi?
,,,,,,,,,,,,
Trafik eğer!
-Çevre yolları daha kapsamlı düşünülse ve bitirilseydi, Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-Tramvay hatları ilk başta planlanırken daha özenli davranılsaydı, Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-Atatürk Caddesi'nin devamını Gar binası, Ali Fuat Güven caddesinin devamını Tülomsaş duvarı kesmeseydi, Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-Şehir merkezi dışına taşınan Resmi kurumların yerine bir başka Resmi Kurumu getirip koymasaydınız, Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-Otoparkların yapımı biraz daha fazla olsaydı, Trafik bu kadar sıkışmazdı.
-Trafiğin en yoğun caddeleri üzerinde araç park etmelerine müsaade edilmeseydi (Hala ediliyor), Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-Kızılcıklı'nın devamında ki sokak'ta istimlak'le yolun genişletilmesine mahkeme "Dur" demeseydi, Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-AVM ler getirip şehrin ortasına konulmasıydı, trafik bu denli sıkışık olmazdı.
-Şehir merkezinde birbirine bu kadar yakın ışık olmasaydı, Trafik bu kadar sıkışık olmazdı.
-Adliyeyi getirip şehir merkezine, kültür Merkezini de getirip tam karşısına koymasaydınız, Trafik bu kadar sıkışmazdı.
-İmar planlarını şehrin dört bir yanına kontrollü bir şekilde yaysaydınız, trafik bu kadar sıkışmazdı
Bu örnekleri daha da çoğaltmanız mümkün.
Ve biz bu örnekleri yaklaşık 5 yıldır hemen her gün yazıyor ve "Önlem alınmazsa bu Trafik ilerde işin içinden çıkılmaz bir hale gelecek" diyoruz.
Galiba o günler gelmek üzere..
