E-mail gönderen bir okuyucu" ... Belediye başkan adayları ile birlikte, çıkar bekleyen insanlarda meydanlara çıktı. Başkan adaylarının, gözüne girmek, hedeflerine gerçekleştirmek için, olağan üstü gayret gösteriyorlar ama aklıselim insanlarımız nazarında da hem kedilerine, hem de taraf oldukları başkanlara, güven ve itibar kaybettiriyorlar." diyerek bir gerçeği dile getirmiş. .
Elbette her dönem olduğu gibi, bu dönemdeki yerel seçimler dolayısıyla, Başkan adaylarının, çevresinde pek çok insan olur. Bu insanların, büyük çoğunluğunun, bir tek amacı vardır. Adaylara şirin gözükmek, seçildiği zamanda pastadan yeteri kadar pay almaktır.
Yine bu kişi/kişiler, doğası gereği verilenle yetinmez, gözü yükseklerdedir. Koşar adımlarla da muktedir olmaya yönelir. Çünkü muktedir olmak, onlara göre, müthiş bir ayrıcalık kazandırır. Bu güce erişmenin tek yolu da, dalkavukluk yapmaktır
Aslında dalkavukçu insanlardan, ne partilere, ne de adaylara fayda vardır. Göreve getirildikleri an da iktidarın, kendilerine verdiği güçle, görevini yasa ve yönetmeliklere göre değil de ekseriyetle, istediği şekilde gerçekleştirirler. Görevden alınan da moral çöküntüsü içinde görevinde, ya başarılı olur; ya da yapması gerekenleri bilerek aksattır. Kuruma da güvensizlik hakim oldu. Kurum/kuruluşlar da, varolan huzur da ortadan kalkar. Bütün bu yanlışlıkların faturası da halka kesilir.
Siyasetçiler, Belediye başkan adayları, devlete görevli bürokratlar, artık gerçekleri görmelidir. Dalkavukçuluk, devleti ve politikacıyı da yozlaştırır ama inatla bu yanlışlığa, devam ederler. Dostları, siyasetçileri, belediye başkanlarını uyarılar. Dalkavuklar, bu dostları, bir yolunu bulup, etkisiz hale getirirler. Siyasetçi ve belediye başkan adayları dostlarının uyarılarına kulak asmaz. Çünkü siyasetçi ve başkan adayları, dalkavukçuların övgülerine alışmıştır. Bu aynı zamanda, siyasette ve görev anlayışında, bir yozlaşma sürecidir. Bir kısır döngüdür de. Çok partili dönemde, dalkavuklar hep oldular. Var olmaya da devam edeceklerdir. Bunlar her dönem gözde olmayı da becermişlerdir. Kendilerini çok iyi gizledikleri için değil, tam tersine mesleklerini çok iyi icra ettikleri için bu böyledir.
E-mail gönderen diğer bir okuyucu da, " Partilerin, İl genel ve belediye meclis üyeleri listeleri dikkatli incelediğinde, Siyasi partiler ve belediye başkan adaylarının hedefi, Eskişehir' e hizmet değil, seçimi kazanmaya yöneliktir. Nitekim yılardır, menfaatleri gereği, her seçimde parti değiştiren veya parası olan pek çok kişi, yeniden, aynı yöntemle listelerde. Bu insanların, siyasi parti ve adaylara, getirdiği hiçbir şey yok. Bilakis kamuoyu ve partilerin tabanından, ciddi tepki alıyorlar, partilere ve adaylara da zarar veriyorlar. "sözlerine katılmamak mümkün mü?
Elbette devşirme listeler, niçin ve neden yapılıyor, en iyi listeyi hazırlayanlar bilir ama listelerin, hizmete yönelik değil de seçim kazanmaya yönelik olduğu da ortadadır. Bu listelerin, ne partilere, ne de adayları getirisi vardır. Çünkü kamuoyu, bu tür listeler sıcak bakmadığı gibi, devşirme adaylara karşı, hem geldiği, hem de terk ettiği parti mensupları tepki gösteriyor. Hülasa siyasi partiler ve Belediye Başkan Adayları, " Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oluyorlar.
Nitekim DSP' den istifa edenler, "Yıllarca bu partiye gönül vermiş, Ecevit'in fikirlerine, her zaman sadık kalmış bizler, görmezden gelinerek emeklerimiz hiçe sayılmıştır." Diyerek, Belediye ve İl Genel Meclis adayları listelerine, tepki gösterdiler.
Şu bir gerçek ki yıllardır, siyasi parti ve belediye başkan adaylarının, büyük çoğunluğu, hedef olarak, hizmeti değil, seçimi kazanmayı seçti. Bunu sağlamak için de kendi ilkelerini, hatta yasaları bile ihlal ettiler. Ancak halkı, birkaç defa aldattılar ama sonra kendileri yok olup gittiler.
Seçmen, bu yanlışlıkların ortan kalkmasını ve hizmeti de ön planda tutmak istiyorsa, bu tür yanlışlık yapan, siyasi partileri ve belediye başkan adaylarını, tercih etmemelidir. Ancak yerel seçimlerde, hizmeti ön planda tutan ve proje üreten kaç siyasi parti ve belediye başkan adayı var o da, ayrı bir tartışma konusudur.
IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, Türkiye' de işsizlikle, cari açık hala önemli sorun` diyorlar. Ülkemizde, işsizlik ise çığ gibi büyüyor, Durgunluk, üretim yapan her kurumu etkileyecek. Bu da yeni işyeri kapanmaları ve işsizlikler yaratacak ama hala bazı belediye başkan adayları, benim hedefim, insanlara iş aş değil, yaşanabilir bir kent " diyebiliyor. Oysa kentlerde, iş ve aş yok, insanlar açsa, şehirler, "YAŞANABİLİR KENT" olmuş neye yarar.
Ayrıca Türk insanının, bugünkü gündemi, seçim değil, geçimdir.