Şu son bir-iki ay içinde Eskişehir'de neler oldu hatırlatalım mı?
-Odunpazarı Belediyesi'nin Botanik park'ı hizmete açıldı.
-Tepebaşı Belediyesi Esentepe Çocuk Sanat-Kültür Merkezini hizmete açtı.
-Büyükşehir Belediyesinin Su altı Dünyası törenle hizmete açıldı.
-Tepebaşı Belediyesi Esentepe ve Sıraevler Belde evlerinin açılışını yaptı.
-Odunpazarı Belediyesi Yenikent'te Seramik parkı hizmete soktu.
-Büyükşehir Belediyesi "Akıllı Kavşak" projesini devreye soktu.
-Yıkılan istasyon Köprüsünün olduğu alan DDY ve Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından hummalı bir çalışmayla düzenlenip, hizmete açılır hale getirildi.
-Tepebaşı Belediyesi Alzheimer Merkezinin açılışını yaptı.
-Büyükşehir belediyesi 71 Evler-Emek hattı Tramvay seferlerinin deneme sürüşlerine başladı.
-Hükümet imkânlarıyla yapılan Hasanbey Lojistik merkezinin açılışı yapıldı.
-Büyükşehir belediyesi Masal şatosunun açılışını geçekleştirdi.
-Yer altına alınan Demiryolu geçidinden ilk Yüksek hızlı Tren törenle geçirildi.
-Büyükşehir Belediyesi yeni aldığı Otobüsleri devreye soktu.
-Odunpazarı Belediyesinin Hasan Polatkan kültür Merkezi törenle hizmete açıldı.
-Büyükşehir Belediyesi'nin 1200 kişilik Atatürk Kültür Merkezi Fazıl say konseri ile hizmete girdi.
-Orman ve Su işleri Bakanı 3 tesisin açılışını yapıp, 10 tesisin temel atma törenini gerçekleştirdi.
Belki yukarıdaki sıralamayı yaparken unuttuklarımız da vardır.
Ancak...
Eskişehir'de Odunpazarı, Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyeleri ve Hükümet imkânları ile başlatılan projelerin açılış törenleri, şu son iki ay içinde adeta birbirini izledi.
"Açılış sarhoşu olduk" desek, yalan söylememiş oluruz.
Peki ne oldu da, aylardır, yıllardır bitirilemeyen bu işler, son bir-iki ay içinde tamamlanıp birbiri ardına açıldı dersiniz?
Sorunun cevabını her biriniz biliyor sanırım.
Çünkü seçim gelip kapıya dayandı.
İşin gerçeği, şu günlerde tamamlanarak, açılış törenleriyle hizmete giren yatırımların tadını çıkartmakta yarar var.
Zira...
Bir daha bu gibi hizmetlerin ardı ardına açılış törenleriyle hizmete girmesi yarışına olsa olsa 5 yıl sonra ancak şahit olabileceğiz...
Çünkü, bir daha ki seçim 5 yıl sonra yapılacak...
----------------------------
Asıl anket şoku!
-AK partiye anket şoku!
-CHP'nin anketinden AK parti çıktı...
-Son yapılan Büyükşehir anketlerinde iktidar partisinin oyları çakıldı.
-Anketlerde CHP oyları yerlerde sürünüyor.
-MHP'nin anketlerdeki önlenemez yükselişi.
-AK Partinin anketinde CHP oyları tavan yaptı.
-İşte CHP liderinin sinirden yırtıp attığı anket sonuçları.
-AK Partinin açıklayamadığı anket sonuçlarını yayınlıyoruz.
-MHP anketinde CHP önde çıktı.
-10 Büyükşehir'de yapılan ankette iktidar partisine büyük hayal kırıklığı.
-Son yapılan ankete göre Büyükşehirleri AKP alıyor.
-Bu anket sonuçları çok konuşulacak.
-CHP'nin kaleleri AK partiye mi geçiyor?
-AK Parti kalesi olan şehirleri kaybediyor.
-MHP oylarını patlatan anket sonuçlarını açıklıyoruz.
-CHP'den rekor fark!
-AK Parti arayı daha da açıyor.
-Ankara'da sürpriz var, İstanbul değişmiyor.
Yukarıda yazılanlar, dün sosyal medya üzerinde sürekli olarak duyurulan anketlerin başlıkları.
İki saat içinde tespit edebildiğimiz 16 ayrı anket sonucu, yukarıdaki başlıklarla duyuruluyor sosyal medyada.
Hepsi için kullanılan tabir: "ciddi araştırma şirketi" olduğu yönünde.
Güya...
Hepsi, söz konusu araştırmayı yaparken bilmem kaç tane insanla yüz yüze görüşmüş.
Hepsi, geçtiğimiz seçimi çok az bir sapma ile tahmin etmiş.
Hepsi güvenilir, hepsi sonuçları noktasına kadar doğru tespit eden firmalar.
Bakıyorsunuz...
Hepsinin ulaştığı sonucun birbiri ile alakası yok.
Ne hikmetse...
AK parti anketinde CHP, CHP anketinde AK Parti çıkıyor.
Netice olarak.
Özellikle Sosyal Medya üzerinde tam anlamıyla bir Anket kirliliği var.
Bu kirlilik, seçimlere kalan 10 gün gibi kısa sürede daha da artacak...
Her gün onlarca anket sonucu, farklı farklı sonuçlarla yayınlanırken, bu sonuçlar ister istemez etkiliyor insanları.
İnandırıcı kılıyor. İnsanlar belki, kendi işlerine gelen anket sonuçlarına inanıp moral buluyor bulmasına ama sonuçta inanıyor işte.
Bu furya, seçim gününe kadar devam edecek.
Seçim günü sandıklar açıldığında ise, gerçek anket şokunu galiba, seçimi kaybeden partilerin taraftarları yaşayacak gibi...
--------------------------
Hiçbir CHP'linin eli sandıkta başka partiye gitmez
CHP'de önce Odunpazarı adaylığı süreci, ardından da Meclis listelerinin açıklanmasıyla yaşanan sıkıntıların bu gün devam edip etmediğini soruyoruz Ahmet Ataç'a.
Yaşanan sıkıntıların elbette yok sayılamayacağını söylüyor önce.
Ardından da...
-"Adaylık sürecinde sıkıntılarımız ne yazık ki oldu. Bu sıkıntılar süresince taraf olmadım, bilakis sıkıntı yaşayan taraflar arasında köprü olmaya çalıştım. Yaşanmasa iyiydi ama yaşadık bu sıkıntıları" diyor.
Süreç içinde yaşanan sıkıntıların azalıp azalmadığını soruyoruz bu kez.
Ataç, sıkıntıların büyük oranda giderildiğini ama hala az da olsa parti içinde yaşanan sıkıntılar olduğunu söyleyerek "Türkiye'nin geldiği noktada, özellikle CHP içinde bu sıkıntıların yaşanmaması gerekiyor. Olup bitenlere herkes şahit oluyor. Nasıl bir iktidar anlayışının var olduğu ve bu anlayışın ülkeyi nerelere götürdüğünü herkes görüyor. Benim böyle bir ortamda sandık başına gidecek CHP li kardeşlerimin ellerinin oy vermek için başka partiye gideceğini zannetmiyorum. Kısacası, geri kalan sıkıntı sandıkta son bulacak" diyerek tamamlıyor sözlerini.
------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılmışlardır. Sıra öncelikle papazdadır. İnfaz memuru papaza sorar:
"İnfaz edilirken yukarı mı aşağı mı bakmayı tercih edersin?"
Papaz cevap verir:
"Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur." Papazın isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazın boynuna santimetreler kala duruverir. Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır.
Sıra sarhoşa gelmiştir. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler. Aynı şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır. En son sıra mühendistedir. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır:
"Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım."