
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
SEÇMEN TERCİHİNİ DOĞRU YAPMALI
Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de siyaset ve siyasetçi, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Demokrasi de varlıklarının nedenidir. Siyaset ise sorun çözme sanatıdır. Ancak Türkiye ve Eskişehir için, aynı şeyleri düşünmek ve söylemek biraz zor. Çünkü Türkiye'de, politikacı, gelişmesinin ve sorunların çözümünün önünde, ciddi bir engel olduğu gibi, sorun yaratan taraftır. O nedenle de seçmen, tercihini parti ve liderlere göre değil, seçilecek kişi/kişilere ve partilerin projelerine göre yapmalıdır.
Yıllardır, ülkedeki sorunların, nedeni olarak sürekli partiler ve siyasiler gösterildi. Oysa ülkedeki oluşan sorunlardan, öncelikli sorumluluk, Lider, parti ve siyasilerde değil seçmendedir. Çünkü ülkemizde, futbol takımı gibi parti tutulur. Seçmen tercihini adaylara göre değil parti, ideoloji, özellikle de liderlere göre verir.
Yerel seçimlerde de tablo aynıdır. Ülkemizde genellikle de Partiler, liderler, özellikle de iktidar partisi ve ideolojik düşünceler ön plandadır. Oysa belediyeleri, partiler ve siyasiler değil, adaylar ve meclis üyeleri yönetecektir. O nedenle de seçmen, ideoloji, parti ve liderleri değil, belediye başkan adayları ve meclis üyelerinin, kriterleri, vaat ve projeleri değerlendirilerek, tercih edilmeli, eş, dost tesirinde kalınmamalı, vicdanın sesi dinlenmelidir.
Hiç şüphesiz, her zaman olduğu gibi, seçimlerde, oy kullanacak olan seçmenlerin, büyük çoğunluğu, parti, lider ve ideolojiyi, ön planda tutacaktır. Oysa seçilecek adaylar partilere değil, ülkeye hizmet edecektir
Elbette tercihte adaylar kadar, adayların, stratejileri, projeleri, vaat ve söylemleri de dikkate alınmalıdır. Ancak Eskişehir'in, sorunları bellidir. O nedenle de seçmen parti, lider eş, dost tesirinde kalınmamalı, vicdanın sesi dinlenmelidir.
Yerel seçimlerde, seçmenin genel siyasi tercihlerinden büyük oranda değişiklik beklenir. Seçmenin, siyasi ideolojisi ve kimliğinden sıyrılarak, oy vereceğini düşünülür. Bu bakışı haklı kılan unsurlar da vardır. Öte yandan, yerel hizmetler, gündelik hayatı doğrudan etkileyen altyapı hizmetlerindeki sorunlar ve ihtiyaçlar da seçmenin yerel düşünmesini tetikler. O nedenle de yerel seçimlerde, genel tercih, partilere değil de adaylara yöneliktir.
Seçmen, seçimlerde, kuvvetler ayrılığı ilkesine, devlet ve millet adına sahip çıkan, adalet duygusunu ve devlet adamına güveni tazeleyecek. Gelişmeleri, siyasi bir gözle değil de hukukun üstünlüğü ve anayasaya saygı çerçevesinde değerlendirecek; Sağ veya sol, Alevi ya da Sünni her kesimin onayını alacak; toplumu kucaklayacak, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini korumak hassasiyetini, bir görev bilecek, adayları tercih etmelidir.
Seçmen, Türk Milleti ve Türk Devleti ile yoğrulmuş; emperyalist güç odaklarına karşı ülkeyi ve milleti savunacak, İnsan haklarına, evrensel değerlere, kültüre ve sanata önem veren, Türk kimliğine, tarihi ve kültür mirasına sahip çıkan, dürüst, bilge, beyefendi, alçakgönüllü, herkesi kucaklayan, güvenilirliği, hem Batı, hem Doğu dünyasında kanıtlanmış, hukukun üstünlüğüne saygılı parti ve adaylardan yana tercihini kullanmalıdır.
Seçmen yasama, yargı, hatta yürütme ve basın erklerini, kendi kontrolüne alan, toplumu etnik ve dinsel olarak bölen... Devletin, Ulusal ve Üniter yapısına karşı çıkan, Türk milliyetçiliğini kabul etmeyen, adayları tercih edilmemelidir. Çünkü milliyetçilik, milletini çok sevmek, milletini çağdaş bir toplum haline getirmek için, her türlü fedakârlığı yapmak anlayışını temel alır. Ayrıcı değil, birleştirici ve bütünleştiricidir.
Eskişehirli seçmen, Eskişehirli adayları tercih etmelidir. Ancak Eskişehirli olmak Eskişehir'de doğmak değildir. Eskişehirli olmak, bir ayrıcalıktır. Ancak bu anlatılmaz yaşanır. Bir insan, "Ben Eskişehir'de yaşayacağım, Bu şehirde üretip, insanımız iş, aş sağlayacağım, yerel safi hâsılaya katkıda bulunacağım, Eskişehir için, bir fikir, bir düşünce akımı, bir model, bir iş, bir ürün üretmek, Eskişehirli olmanın ve kendini ifade etmenin, o hazzı yaşamanın da en önemli yoludur.
Eskişehir, 1950'li yıllarda, Türkiye'nin, altıncı büyük kenti idi. Bugün ise 27. sıradadır. Geçmişte, yatırımlar, sürekli ivme kazanırken, bugün istenen boyutta değildir. Eskişehir' e, düşünülen, hatta kaynağı bulunan, pek çok proje, ya başka illere kaydırıldı, ya da ilgisizlikten, atıl kaldı. İşsizlik büyüdü. Geçmiş yıllarda, her hükümete bakan veren kent, Siyasi platformda, sürekli erozyona uğradı. Sonuçta da güç kaybetti. Bu tablo da öncelikli sorumlu, Eskişehirli seçmendir.
Seçmen, parti gözetmeden, kenti düşünen, takım ruhuna inanan, parti içi demokrasiyi, hukuku benimseyen milliyetçi, proje üreten, partileri ve kişi/kişiler tercih etse, ülke ve Eskişehir' de arzu edilmeyen gelişmeler olur muydu?
Türkiye'de sorun, öncelikle partiler değil seçmendir. O nedenle de seçmen, doğru bildiği şeyi yapmalıdır. Yanlış tercih yaparsa, iyileşmenin değil, mevcut ve oluşacak sorunların, hatta felaketin, bir parçası olur.