4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SEÇMENİN TERCİH NEDENİ PARTİ DEĞİL ADAY OLMALI

Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimlerin yapılmasına neden oldu. Herhangi bir olağanüstü bir gelişme olmazsa, genel seçimler, 22 Temmuz 2007'de yapılacaktır.
Partiler ve adaylarda, hummalı bir çalışma var.
Elbette adayların, TBMM' sine gideceğine de seçmen karar verecektir. Seçmen karar verirken, hangi adayın Eskişehir' i, TBMM' de, en iyi şekilde temsil edeceğini de hesap etmek zorundadır. Çünkü TBMM'de, temsil kabiliyeti olan adaylara, son yıllarda Eskişehir' in büyük ihtiyacı oldu.
Geçmiş dönemlerde, her hükümet bakan veren Eskişehir, 1980'li yıllardan sonra bu misyonunu kaybetti. Seçilen milletvekilleri de etkisiz kaldı. Kent, her alanda kan kaybetti. Sürekli göç verdi. Kamu yatırımları, yok denecek kadar azaldı. Eskişehir için düşünülen proje/projeler, ya başka illere kaydırıldı, ya da hayata geçirilemedi.
Eskişehir' de, "TAKIM RUHU" yaratılamadı. Hatta iktidar milletvekilleri kendi aralarında bile anlaşamadılar. İl yönetimleri ile de sürekli anlaşmazlığa düştüler. Kentin sorunlarını, çözmek için gayret ve caba göstermediler.
Yıllardır Eskişehir, seçmenin yanlış tercihleri nedeniyle hep fatura ödedi.
22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak olan genel seçimler, seçmen açısından önemli bir fırsattır. Seçmen, duygusal davranmayarak, aklı ve mantığı ile hareket etmeli, ülkeye ve Eskişehir' e hizmet verebilecek, nitelikli adayları tercih etmelidir.
Atatürk, parlamento seçimleri ile ilgili olarak çok iyi yöntem belirlemişti. O' na göre, egemenlik kayıtsız şartsız milletin elindedir. Bu nedenle parlamento üyeleri de, millete karşı sorumludur. Bu sebepten dolayı da, " PARLAMENTO ÜYELERİNİ HALK DOĞRUDAN DOĞRUYA VE HİÇBİR ARACI OLMADAN KENDİSİ SEÇECEKTİR." Üyelerin seçiminde aracılığı, ne yürütme kurumu olan hükümet, ne de "PARTİLER" yapabilir. Çünkü halk değer verdiği ve kendisinden hizmet beklediği kişi/kişileri, bizzat kendisi seçecektir.
Yine Atatürk' e göre, " halkı, hükümetin veya partilerin dayattığı kişi/kişileri, seçmek zorunda ve durumunda bırakmak, tamamen antidemokratiktir. " Bu durum Kemalizm ilklerine de aykırıdır. Bugün, öyle mi?
Halkın, aday belirleme gibi, bir özgürlüğü yoktur. Halkımız, partilerin veya liderlerin, belirlediği adayları tercih etmek zorundadır. Partilerde aday seçiminde, genellikle de "ELİT" ve maddi güç, tercih sebebidir.
Aday belirleme aşamasında, "demokrasi" ve "demokratik" kavramlardan söz edilir. Ancak bunların hiçbiri, icraata yansımaz. Aday belirlemede, liderin düşüncesi geçerlidir.
Aday adayı olmakta, kolay değildir. Mutlaka belli bir maddi gücün veya bir cemaat desteğin olacak. Hülasa zamanımızda aday belirlemede, para, cemaat desteği, dava arkadaşı veya dalkavukçuluk, geçer akçedir.
Öte yandan seçimlerde, özellikle de aday seçiminde, "dalkavukların" sayısı hat safhaya ulaşır. Böyle ortamda, güce tapınma da hayli revaçtadır. Gerçi tarihin her döneminde, dalkavukçular oldu. Gözde olmayı da becerdiler. Bu insanlar, kendilerini çok iyi gizledikleri için değil, tam tersine, "dalkavukçuluğu" çok iyi icra ettikleri için revaçta oldular.
Türk halkı, artık gerçekleri görmeli, sandıkta gerekli olan mesajları da vermelidir. Öncelikle Futbol takımı tutar gibi, parti tutmayı bırakmalı, sadıkta tercih nedeni, öncelikle parti değil, barajı geçebilecek, tüzük ve programını beğendiği partilerin listelerindeki "ADAYLAR "olmalıdır. Çünkü Eskişehir'i, TBMM' de parti değil, seçilen milletvekilleri temsil edecektir. Seçmen partiye değil de, adayı tercih ettiği gün, partiler, daha nitelikli adaylar seçecektir. .
Partiler, bilimsel, demokratik değerlere ve kurallara, itibar ederek, aday seçmeleri başarı oranlarını artıracaktır. Ancak aday belirlerken, cemaat desteği, duygusallık, eş, dost, akraba, dava arkadaşı, partiye hizmet gibi kriterleri, bir tarafa bırakılmalı, ülkeye ve Eskişehir' e, hizmet edebilecek, hatta bakan ve doğal lider olabilecek, kariyer sahibi, karizmatik, ülke ve kent sorunlarına hakim ve çözüm üretebilecek, ulusal ve uluslararası alanda tanınan, kişi/kişileri tercih edilmelidir. Çünkü bugüne kadar partilerin ve liderlerin, tercih ettiği adayların, ülke ve Eskişehir' i, getirdikleri nokta ortada.
Elbette siyasi arenadaki olumsuzluklardan, partiler kadar seçmeninde sorumluğu vardır. Çünkü demokrasi yönetilen ülkelerde, sorunların çözümü seçmenin elindedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi