Meslektaşım Deniz çağlar Fırat, üniversitelerin şehre olan katkısına dair rakamları konuşturan bir yazı kaleme almış.

üniversitelerin halen eğitime başlamaması nedeniyle,  kentin ekonomi anlamında yaşadığı kayıpları ortaya koyan güzel bir araştırma yazısı olmuş.

Sevgili Deniz soruyor yazısında;

“Bir üniversite öğrencisi aylık 1.539 TL’yi ekonomiye sokuyorsa 30 bin örgün öğrencinin aylık ekonomiye soktuğu para 46 milyon 170 bin TL’dir.

öğrenci sayısı arttıkça ortaya çıkan rakam daha da büyür:
1.539 x 30.000=46.170.000 TL
1.539 x 40.000=61.560.000 TL
1.539 x 50.000=76.950.000 TL
Her ay piyasaya giren en az 46 milyon, maksimum 77 milyon TL artık hayatın akışı içinde olmayabilir.

Bir de buna adeta tombaladan çıkan AöF gelirlerinin olmayacağını eklersek, kent ekonomisinin üniversitelerimiz üzerinden nasıl daralacağını tahmin edebilir misiniz?”

+++

Şehir ekonomisinin yaşadığı kaybın tablosal boyutu bu şekilde…

Bu tablonun şehirde nasıl etki bulduğuna bakmak için de, şehri kısaca dolaşmanız yeterli.

Hizmet sektörünün yaşadığı sıkıntıyı çok rahat biçimde tahlil edebilirsiniz.

çünkü;

Restoranların, kafelerin, lokantaların, benzer yerlerin adeta sinek avladığını hemen fark edersiniz.

Zaten esnafın da artık, bu zorluklara dayanacak hali kalmamış gibi görünüyor.

+++

Pandeminin en çok zarar verdiği şehirlerin en başına kolayca Eskişehir’i yazabiliriz yani.

Bu durumdan hoşnut olmayanlar da zaten sosyal medyada sesini duyurmaya çalışıyor.

Eskişehir’de hibrit eğitimin başlaması gerektiğine dair konu, önceki gün Türkiye’nin de gündemine geldi.

Ancak, konuya dair herhangi bir açıklama yapılmış değil.

Kısa sürede bu konuda şehre net bir cevap verilebilir.

En azından eğitim alacak öğrenciler, bu konuda nasıl hareket etmesi gerektiğine dair bir fikir sahibi olabilir.

+++

Pekiyi Eskişehir ne olacak?

Velev ki, korona tedbirleri nedeniyle yüz yüze eğitim daha da ileri ötelendi.

Diyelim ki, bu süreç çok daha uzun sürecek.

Sonuçta halk sağlığı, herşeyden önce gelir.

öyle de, bu şehrin esnafını, tüccarını temsil edenler neredeler?

Söz konusu senaryoya dair ellerinde bir plan var mı?

AöF’den gelirleri alınırken, şehir ekonomisi sırf bu yüzden milyonlarca lirayı kaybederken, neden bu kesimi temsil edenlerin sesi çıkmadı?

Ve hala şehir ekonomisinin yaşadığı şu buhran içinde neden tek bir açıklama yapma gereği duymuyorlar?

Pandemi başladığından bu yana kente özel bir tedbir, çare, proje gibi neler yapıldı?

Bundan sonraki süreç için hangi hazırlıklar yapılıyor?

Eskişehirli esnaf ve tüccarın korunması için hangi fikirler üzerinde duruluyor?

+++

Ama bu soruların hepsi muallakta…

Kimsenin şehrin ekonomisine dair kılını kıpırdattığı yok.

Birkaç kişi haricinde bu işlerle uğraşan tek bir kişiyi bile göremiyoruz.

O yüzden Eskişehir adına üzülmeye devam ediyoruz.

çünkü, şehir ekonomine girmesi gereken milyonların uçup gittiğini izliyoruz.