
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ŞEHİRCİLİK VE TARIM ALANLARI
Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet ATAÇ, çağdaş yaşam alanları ile birlikte büyüyen bir Eskişehir planladıklarını belirterek, "İçerisinde tüm sosyal donatılarının bulunduğu, geniş cadde ve sokakları içeren alanlarda, yeni yerleşimlerin kurulacağını belirterek; "İçindeki insanların mutlu olduğu yeni yaşam alanlarını, Bursa istikameti boyunca planladık. Yazla birlikte, buradaki yapıların yükseleceğini tahmin ediyoruz." sözleri ile Bursa yolu çevresindeki, tarım alanlarının, konuta dönüştürüleceğinin sinyallerini verdi.
Oysa şehirleşmede, bu stratejiler, ülkemiz ve Eskişehir'de, sanayide görülen gelişmeler ve kırsal kesimden kentlere göç, ülkemizdeki, büyük yerleşim merkezlerinin ve Eskişehir'in çevresindeki tarım topraklarını, yağmalama derecesine hızla yok etmektedir. Son 15 yılda, bu şekilde yok edilen tarım alanları, 400.000 hektar civarındadır. Bu alan, Seyhan sulamasının 4 katı, Manisa ovasının 20 katı, Eskişehir ovasının ise 25 katına eşittir.
Ülkemizde, ne sanıldığı kadar tarım toprağı, ne de sulanabilecek tarım alanı bulunmaktadır. Kullanabilir tarım alanlarımızın, sınırlarına dayanmış bulunuyoruz. Bundan böyle de yeni tarım alanları bulmamız veya mevcut tarım alanlarının sınırlarını büyütmemiz mümkün olmadığına göre, mevcut tarım alanlarımızı gözümüz gibi korumamız gerekiyor
DSİ tarafında işletmeye açılmış, 2. 072.571 hektar sulama alanının 179.737 hektarlık kısmı, imarlı veya imarsız yapılaşmalarla, tarım dışı bırakılmıştır. Hâlbuki bu topraklar, 1. sınıf tarım toprağı vasfındadır. Sulama ve drenaj tesisleri yapılmış, kısmen yılda iki gün ürün alınan topraklardır. Bu şekilde yok olan tartım alanları, Bursa, Eskişehir, Manisa, Tokat, Bolu ve Mersin sulama alanlarına eşit alanlardır.
Dünyada yaşananlar ise ortada. Yükselen gıda fiyatları, yoksul halkları vururken, geçmiş yıllarda, Mısır'da açlıkla yüz yüze kalan halk polisle çatışmaya girdi. Tahılın önemli bölümünü ithal eden ve ekmek tüketiminin çok yüksek olduğu Mısır'da, fırın kuyruklarında çıkan kargaşalarda 11 kişi öldü. Mısır' olduğu gibi, Bangladeş, Tunus ve Haiti'de milyonlarca insan, sokaklara döküldü. Halk, günlerdir güvenlik güçleriyle çatıştı.
Dünya Bankası Başkanı Zoellick, gıda fiyatlarının son 3 yılda, ikiye katlanmasının yoksul ülkelerde geliri düşük 100 milyon insanı açlık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığını söyledi. The Food and Agricultural Organization (FAO) araştırmasına göre ise bu yıl 36 ülkede, toplam tam 1.1 milyar kişi gıda yardımına muhtaç olacak
Tarımla ilgili tablo, tam bir felakettir. Önümüzdeki yıllarda dünyada, en büyük tehlike, açlık ve susuzluktur. Dünya' da, açlık ve susuzlukla ilgili tedbir alınmaz ise, bu iki unsurla ilgili savaşlarda, kaçınılmaz olacaktır.
Ayrıca geçmişte şehircilik anlayışı, " Çok kesimli" ve" Çok Merkezli" kentlerdir. Çağımız da ise şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu yeni şehirler, eski şehir tipleri olan (Tek merkezli halkalar) (çok kesimli) ve( çok merkezli) kentle hiç benzememektedir. Çağımızdaki şehirler, merkezi belli olmayan kentlerdir. O nedenle de Eskişehir'de, yerleşim alanları, tarım alanları dışında gerçekleştirilebilir.
BM, endüstrileşme ve kentleşme gibi nedenlerle, dünya genelinde geçtiğimiz yıl yaklaşık 30 milyon hektar tarım alanının yok olduğunu bildirdi. BM Genel Kurulu na sunulan raporda, tarım alanlarının yok olması yüzünden milyonlarca küçük çiftçi ve balıkçıyla birlikte bölge halklarının büyük bir tehdit altında olduğu kaydedildi.
Eskişehir, çağımızdaki bu şehircilik kriterlerini, dikkate almalı, TARIM ALANLARINI" dışında, büyüme koridorları tespit ederek, şehirleşmelidir. Bu imkânda vardır. Kütahya, Seyitgazi, Ankara yolu, Bozdağ etekleri, Mamuca yolu, gibi yönlerde, planlı büyüme koridorları gerçekleştirebilir. Bursa yolu çevresi, kesinlikle konuta açılmamalıdır.
Eskişehir belediyeleri, "TARIM ALANLARI" nı korumak zorundadır. Çünkü
Jeolojik ve bilimsel olarak 1 santim toprak oluşumu için en az 200 yıl gerekmektedir. Buna göre, bundan sonra toprak oluşması mümkün değildir. Birinci öncelik, mevcut tarım alanlarının korunması olmalı ama ülkemizde 1. sınıf tarım alanları imara açılmakta, buralar hızla yok edilmekte, aynı zamanda depreme elverişsiz yapılaşma meydana getirilmektedir.
Kentlerde, " TOPRAK KORUMA KURULLARI" var. Bu kurullar, arazi kullanılan, tüm faaliyetlerde, arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan, olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için, görüş oluşturmakla görevlidir. Ancak ANAYASA ve yasalara rağmen, ülkemiz ve Eskişehir' de, tarım alanları yok olurken, Toprak Koruma Kurulları ve diğer ilgililer, adeta seyretti.
İşte! ESKİŞEHİR OVASI...