
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
SEMPOZYUMDA DÜN NEREDEYDİK, BUGÜN NEREDEYİZ VE NEREYE GİDİYORUZ?
Ahmet Ataç'ı dinlerken eskilere gittik...
Sempozyumun ilk kez yapılacak olması ile ilgili kararı anlatıyordu dün Ataç...
O ilk anlara şahit olanlar arasında olduğumuz için eskileri hatırladık bir an...
***
Yıl 2001'di yanılmıyorsak...
Yeni bir şey yapılıyordu Eskişehir'de.
Şehrin geçmişte sanayisini oluşturan toprağın, sanatla bir araya getirileceği fikri atılmıştı ortaya.
'Herkes Nasıl olur?' diye sormaya başladı birbirine...
Çünkü Eskişehir için bu tür söylemler, fikirler, projeler çok yeniydi.
Şehrin bu işe nasıl tepki vereceği merak ediliyordu.
***
Hatırlayın...
Siyasetin de kızıştığı dönemdi o dönem.
Ak Parti yeni kurulmuş, ülke çapında büyük başarılar elde ediyordu.
Gözünü de Eskişehir'e çevirmişlerdi.
O dönemki Ak Parti siyasetçileri de sempozyum hakkında söylemediklerini bırakmadılar.
Kentin olmadık işlerle meşgul edildiğini söylüyorlardı.
Halkın sempozyuma değil, belediye hizmetine ihtiyacı olduğunu anlatıyorlardı.
***
Biz ısrarla sanatın kente kazandıracaklarından söz ediyorduk o yıllarda.
Kentin sadece fiziki anlamda yapılacak olan işlerle değil, sanata yapılacak olan yatırımlarla da gelişeceğini söylüyorduk.
Ataç'ta aynı şeyleri hatırlatmaya çalıştı.
İlk gün ortaya konulan hedeflerin bugün kentte kendisini hissettirmeye başladığını ifade etti.
HHH
Tepebaşı bugün cadde ve sokakları düzenlenmiş çamurdan kurtarılmış, yeni yatırımlar almış bir bölge değil sadece...
Halkın sanatla iç içe olduğu bir bölge haline de geldi.
Bu durum kentlinin sosyal faaliyetlere olan katılımını da, bakış açısını da başlı başına geliştirdi.
Bugün kendisine daha çok güvenen, ev kadınlarının yaşadığı bir Tepebaşı çıktı ortaya.
Otobüse atlayıp kültür turlarına giden, beldeevlerine gidip spor yapan, tiyatro ekibi kurup gösteriler yapan Tepebaşılı kadınlar var artık.
Sadece kadınlar değil...
Sosyal etkinlikleri tıka basa dolduran bir Tepebaşılı var.
Eleştiren yok mu?
Yine var...
Olacakta.
Eleştiri bu işin doğasında var.
***
Sonuç olarak;
Sempozyum kente katkılar vererek yürümeye, yürüdükçe de büyümeye devam ediyor.
Ve artık şehirde tek kalan uluslararası bir organizasyon olarakta sahip çıkılması gereken bir temel değer haline dönüyor.
O yüzden sahip çıkacağız Tepebaşı'nın sempozyumuna.
Şehre, ilçeye, sanata ve insana kattığı değerler için.
***
Ve gelecek...
2001'de sempozyum için ettiğimiz tereddütler bugün çok başka bir hal aldı.
Yarın ise sempozyum için daha farklı şeyler söyleyeceğiz.
Ve biliyoruz ki, gün gelecek kentin sanat tarihi sempozyum üzerinden konuşulmaya ve tartışılmaya başlanacak...
***
Bu vesile ile 5 Eylül'de başlayacak olan sempozyumun yine katkılar vermesini diliyorum.
O halde buyurun sempozyuma...