Kayseri'de kazanama- saydık çok üzülürdüm. Futbol bu, yenmek de var, yenilmek de... Neredeyse maçın tamamını bir kişi eksik oynayan, kapasitesi sınırlı bir rakip karşısında şartlar ne olursa olsun kazanmak gerekiyordu. Kazandık ama açıkçası burnumuzdan da geldi. Erciyesli futbolcular koştular, mücadele ettiler, iyi direndiler. Özellikle ilk yarı da buldukları pozisyonlardan birini gole çevirseler, biz ne yapardık bilmiyorum.
Tabii ki, kazanmak güzel... Onca yol gelmişsin, Kayseri'nin soğuğunu yemişsin, kötü de oynasan da, hatalar yapsan da kazanınca her şeyi unutuyorsun. Bu işin taraftarlık boyutu... Ama unutmak istemediğim ve ısrarla üzerinde durmak istediğim bir konu var. İyi oynayarak da olsa, kötü oynayarak da olsa maç kazanma alışkanlığımız yok. Şöyle üst üste bırakın dört beş maçı, üç maçlık bir galibiyet serimiz bile olmadı. Takdir etmek gerekir ki ligin en az gol yiyen takımıyız. Belli bir oyun sistemine sahibiz, oynayanlar değişse de sistem değişmiyor. Birkaç nokta hariç kadro oturdu, giren çıkan hangi futbolcu olursa olsun kafa da soru işareti yaratmıyor. Neredeyse bütün maçlarda topla oynama yüzdesi bariz bir şekilde bizim lehimize. Sıkıntı bu olumlu tablonun bir türlü galibiyetlere ve puana dönüşmemesinde... Mutlaka kazanmamız gereken hiçbir maçı neredeyse kazanamadık. Tam umutlanıyoruz, bu maçı kazanalım zirve yarışı içinde olalım diyoruz, ama yine olmuyor. Maç sonunda Ertuğrul Hoca, ligdeki yönümüzü tayin etmek açısından çok önemli bir galibiyet aldıklarını söyledi. Bende diyorum ki, biraz gayret etsek de, şöyle bir seriye bağlasak, üst üste galibiyetler alsak, yönümüz tam belli olacak, hem de çok güzel olacak...
Fikstürün azizliği bu hafta sonu yine Kayseri'ye gideceğiz. Bu sefer asıl abi ile maçımız. Açıkçası Kayseri şehri beni hayal kırıklığına uğrattı. Muhteşem bir stada sahipler. Ama gitmiyorlar maçlara... Havalar çok soğuk demesinler, çünkü stadın tüm çatısını ısıtıcılarla donatmışlar. Sonra bakmayın siz açıklanan bilet fiyatlarına, sponsorlar aracılığı ile dağıtılan o kadar çok ücretsiz davetiye var ki... Ama gel gör ki yine de gitmiyorlar. Stadın mükemmel akustiğine rağmen seyirci olmadığı için seyirci baskısı da olmuyor tabii ki... Sonra da Fuat Hoca'nın yaptığı gibi hakemlerden şikayet ediyorlar. İşin özü şu ki seyircisinin sahip çıkmadığı takıma kimse sahip çıkmaz. Ah! şu stat bizde olacaktı da taraftar neymiş, seyirci baskısı neymiş görecekti herkes.