(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

SEVGİ EYLEM GEREKTİRİR



Ligin ilk yarısında oynamadan birçok maç kazanan Eskişehirspor'un, kendini ele verdiği gecelerden biriydi Beşiktaş karşılaşması...
İlk dakikalarda pres yapan bir takım vardı sahada. Rakip alana yerleşen ve pozisyon üreten Eskişehirsporlu futbolcuların kendinden emin mücadelesi, Beşiktaş'ın izin verdiği gösteriyi anımsattı bana.
Ersun hocanın elinde sihirli değnek yoktu. Onun futbol felsefesini ilk dakikalarda hissetsek de devrenin sonuna kadar Skibbe'den arta kalan taktik anlayışın izleri vardı. Koskoca ilk yarıyı boşu boşuna harcayan Eskişehirspor'un, ligin 4.'süne yakışır bir futbol oynadığını söyleyemeyiz.
Kaleci İvesa'nın gününde olması, devrenin golsüz geçilmesinin en büyük sebebiydi. Birde Serdar'ın ilk yarının son dakikalarında yakaladığı net fırsatta ayaklarının kötürüm oluşunu unutmayalım.
İkinci yarıyla birlikte geliyorum diyen golden sonra taktik anlayışı değişen Eskişehirspor'un mücadelesine, Beşiktaş'ın ise kontra ataklarına şahit olduk. Takımda bir şeyleri değiştirmek için illa gol mü yenmeliydi dedim kendi kendime...
İkinci yarıda zamanı su gibi harcayan bir maç izledik. Net pozisyonlar yakalayan takımın Eskişehirspor olduğunu gördük. Eskişehirspor'un ikinci yarıda ki cesur futbolu gelecek adına umutlandırdı. Bundan sonra keyifli maçlar izlemenin sinyallerini aldık. Ancak sahada kolektif futbol oynamak istiyorsanız kaliteli oyunculardan faydalanmalısınız. Yedek kulübesine bakanlar ne dediğimi daha iyi anlar.
İsimleri önemli değil. Bazıları yıllar oldu da, Eskişehirspor'un bugünlerine çürük ot kadar yarar sağlamadı. Bazıları da yarınların umudu olacak ha!
Önce aldıkları paranın hakkını versinler. Onlara ödenen paraların, taraftarın bilet parası olduğunu hatırlatmak yeterli.
Ama bir anlamı varsa eğer.
Son alarak; hakem Yunus Yıldırım'ın çaldığı düdüklere baktım da asla adaletli değildi. Beşiktaş'a çaldıkları ile Eskişehirspor'a çalmadıklarını tekrar izlesin! Vicdanıyla baş başa kalsın.
Tabi ki varsa!
Beni maçın sonucundan ziyade, tavır ilgilendiriyor. Güçlü olmayı kendine yedirebilmektir asıl güç. Eskişehirspor Yanal döneminde en azından sezonun ilk yarsısında ki sıradan futbol anlayışından kurtularak keyifli maçlar izletebilir taraftarına!
Sivas maçını merak ediyorum bu anlamda.
Umarım Kayseri maçında tadı damağımızda kalan Eskişehirspor taraftarını Sivas karşısında görürüz Atatürk stadında ve güzel bir hafta sonu yaşarız!
***
Başkan Halil Ünal geçtiğimiz hafta içinde güzel bir açıklama yaptı.
"Herkes eteğinde ki taşları döksün" diye.
Çok hoşuma gitti.
Umarım Eskişehirlileri birçok konuda açıklığa kavuşturacak etekteki o taşları önce kendisi ortaya koyar.
Geçen hafta taraftarın eylemi vardı.
Onu hatırladım birden!
"Sevgi eylem gerektirir" diye.
Ancak içinde samimiyet varsa...
Taraftar ile Ünal arasında yapılan toplantıdan sonra eylem rafa kalktı gibi geldi bana. Herhalde dedim Sayın Ünal, bir toplantıda Eskişehirspor'un geleceğini nasıl kurtardığını anlattı insanlara.
Ama ben yinede Eskişehirspor'un yönetiminde yer alıp da; bu kulübün geleceğini yiyenlere göz yumanların cümlesine, hakkımızı tırnaklarımıza kadar haram ediyoruz notunu düştüm.
Ardından bundan sonra yapılacak eylemlerinde ne getirisi olacağını düşündüm.
Şu bir gerçek ki!
Kendi düşen ağlamaz.
Gerçek Eskişehirsporlularda bunu asla unutmaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi