Sevgisiz insan ve papatya

Sevgisiz insan, bir gün şans eseri bir çiçek bahçesinde bulmuş kendini,
bahçedeki çiçekleri hiç düşünmeden
ilerlemiş bir süre
Bir düzlüğün ortasında mola vermiş bir ara etrafına bakmış bir süre,
hiç bir çiçek bir şey ifade etmemiş ona
Sonradan yıkılan bir ağaç görmüş ve
onun yanında bir papatya
Papatya kendinden emin, o köşede yıkılan ağacın yanında çıkan rüzgara göğüs geriyormuş
Papatya o kadar güzelmiş ki. Sevgisiz insan sevgiyi tanımış.
Buna şaşırmış Alışamamış,
ne yapması gerektiğini bilememiş
Pek tabii bildiğini sanmış
Papatyayı sevmiş, okşamış,
rüzgar ona zarar vermesin diye araya girmiş oturmuş
Papatya bir süre tekrar dikleşmiş. Papatyanın zarar görmesinden öylesine korkuyormuş ki, böylesi bir güzelliğin sonsuza dek sürmesini, o kadar çok istiyormuş ki. Papatyanın, ellerine dokunduğu her an, onu hissettiği her ankendini dünyanın en mutlu insanı hissediyormuş
Sevgiyi öğrenen adam,
gerek papatyayı korumak için gerekse ona olan doyumsuzluğundan dolayı papatyayı koparmayı ve yanına almayı istemiş
Onu bu bahçeden koparmak ona çok doğru gelmiş çünkü,
onu yanında hep koruyabilecek, sevebilecekmiş
Papatyayı hiç düşünmeden çekmiş,
koparmaya çalışmış, papatya buna direnmiş, direnmiş
Seven adam anlayamamış bu direnci,
daha da güçle yüklenmiş papatyaya
Aklı o zaman neredeymiş, kim bilir
Papatya gün geçtikçe solmuş, solmuş . Adamın gölgesi onu öyle bir kapıyormuş ki, soluk almasını engelliyormuş İşin garibi adam bunu görsede anlayamıyormuş, papatya soldukça üzerine daha çok titriyor,
iyice kapıyormuş güneşini . Sevmeyi yanlış öğrenen adam, en sonunda dayanamamış ve papatyayı tüm gücüyle kendine çekmiş Tüm dünyaya ne mutlu . Ve o adama ne mutlu ki, papatya herşeye rağmen direnebilmiş gücü kalmasa da. Ama bu direniş o kadar büyük bir güç gerektirmiş ki,
o herşeyden çok sevdiği papatya boynu bükük kalmış
Seven adam işte o noktada her şeyi görmüş ve anlamış, yaptığının acısı ona öyle bir koymuş ki,
sendeleyip yere düşmüş
Hayatında tanımadığı acıyı çekmiş adam . Hayatta kendini ilk defa haksız,
ilk defa bencil, ilk defa küçük hissetmiş. Ağlamak para etmezmiş, üzülmekte. Güneş de hemen fayda etmezmiş papatyaya. Sevmiş adam, bir çiçeğe nasıl davranması gerektiğini görmüş gözündeki perdeler kalkınca... Ağlayarak çiçeğin yanında durmuş, rüzgara karşı kendini siper etmiş yine ama çiçeği ne koparmaya çalışmış bir daha, ne de üzerinde gölge etmeye . Papatya, tekrar mutlu bir şekilde bütün asilliğiyle ve gücüyle dimdik ayakta durana kadar bekleyecekmiş öylece, yakınında olacakmış çünkü, çiçeğin ona ihtiyacı olacağı bir zaman olursa o da o anda çiçeğinin,
papatyasının yanında olacakmış

Seven adam, papatya onu bir daha hiç sevmese bile, onu sonsuza dek sevecekmiş, çiçek isterse uzakta, çiçek isterse yakında...

Çünkü seven adam için
değerli olan tek şey varmış, o da çayırda tek başına ayakta durmaya çalışan eşi benzeri olmayan güzellikteki o tek papatya.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
AKTÜEL Arşivi