Sezon bittiğine göre artık bazı şeyleri konuşmanın vakti geldi. Açıkçası sezon başındaki gelişmeleri göz önüne getirdiğimde lig mücadelesinin Eskişehirspor için zorlu geçmesini bekliyordum. Çünkü genel kurul sonrasında hiç beklenilmediği kadar kötü bir mali tablo ile karşılaşılmıştı. Yeni seçilen yönetimin bu tablonun altından kalkıp kalmayacağı da bilinmiyordu. Sezon içinde futbolcuların ya da teknik heyetin ödemelerinin aksaması halinde her şey tepe taklak olabilirdi.
Çok şükür bazı sorunlar olsa da, bir şekilde sezonun sonu getirildi. Ligdeki performansımız kötü olsa da kupada oynanmış bir final ve elimizde Avrupa Kupalarına katılma vizesi var. Bu arada Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam geçen hafta yaptığı basın toplantısı ile kendi açısından sezonu değerlendirdi. O'nun ağzından sezon boyunca yaşadığı sıkıntı ve olumsuzlukları dinledik. Kendi adına bu olumsuz tabloya rağmen başarılı olduğunu düşünüyor. Diyor ki; ligin en borçlu kulüplerinden birisiyiz, o yüzden transfer yapamadık, yapamadığımız gibi devre arası kan kaybettik. N'diaye, Veysel gitti, Diego sakatlandı. Tesisler kötü, stat kötü, imkanlar kısıtlı. Valimiz dışında destek olan bir Allah'ın kulu yok. Bütün bu şartlara rağmen kupada final oynadık, Avrupa Kupalarına katılma şansını yakaladık. Daha ne istiyorsunuz? Aslında bunlar bildiğimiz ve fazlasıyla takdir ettiğimiz şeyler. Benim gibi birçok kişide Ertuğrul Hocamızı bu şartlarda yaptıkları için başarılı kabul ediyor zaten. Kabul edemediğimiz durum ise ikinci yarı ile birlikte takımdaki inanılmaz düşüş ve kötü futboldu. Dışarıdan bakıldığında saha içinde son derece isteksiz, temposuz, sadece pasa dayalı bir futbol görüyorduk. Birçok maçta gereksiz puanlar kaybettik. Gol atamayan, kazanamayan, seyredenlere keyif yerine eziyet veren bir takım... Özellikle takıma vereceği hiçbir şey kalmamış, faydadan çok zararı olan futbolculardaki ısrar anlaşılır gibi değildi. Ertuğrul Sağlam'a yapılan eleştiriler de bu konudaydı.
Hocamızda, takım olamadık, takım içindeki nefret ve sevgisizlik sıkıntısını ciddi anlamda yaşadık derken bu durumu kast ediyordu. Eskişehirspor'un menfaatleri için sesimizi çıkarmadık dedi Ertuğrul Hoca... Keşke çıkarsaydı, keşke sezon sonunu beklemeseydi. Neyse, gelecek senenin planlaması yapmak elinde. İnşallah dediği gibi genç, dinamik, takımını seven, karakterli ve takımını yarı yolda bırakmayan oyunculardan oluşan bir takım kurma şansını yakalar. Onun da bizim de böyle bir takıma fazlasıyla ihtiyacımız var.