Futbol Federasyonumuz pazartesi günü liglerin başlama tarihini eylül ayına ertelediğini açıkladı. Federasyonun bu kararı daha önceki kararlarının aksine futbol kamuoyundan ilk defa büyük destek gördü. Aslında şike operasyonu başladığından beri Federasyonun doğru ve tutarlı bir yol izlediğini söylemek mümkün değil. Ancak biraz gecikmeli olsa da ülke futbol kamuoyu ile aynı çizgiye gelmelerini olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Ancak asıl önemli olan Federasyonun bundan sonra liglerimizde temiz ve adil bir futbolun oynanacağına dair bizleri inandıracak bir karar almasıdır. Temiz, adil ve şaibesiz bir lig için futbolun tüm unsurlarına büyük görevler düşüyor. Özellikle UEFA'nın dile getirdiği "sıfır tolerans" bu konuda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini bizlere çok güzel gösteriyor. Ancak Eskişehirspor yönetiminin UEFA ile aynı görüşte olmadığını üzülerek görüyoruz. Tamam, herkesin dilindeki "masumiyet karinesi" olgusuna lafımız yok. Ama bir de "kamu vicdanı" dediğimiz toplumsal bir değer var. Suçu ispatlanana kadar herkes suçsuzdur diyerek sadece maddi bir beklenti ile Eskişehirspor'da çalışanlar kollanıp baş tacı edilirken, bu kulübün gerçek sahibi taraftarımızın duygu ve isteklerine önem verilmemesini anlamakta zorlanıyorum. Pazar günkü yazısında Doğan Abi konunun önemine bir kez daha dikkat çekti. Ama yöneticilerimiz olaylara sadece kendi açılarından bakmaya devam ediyorlar. Ben şunu bir daha belirteyim. Mesela, Trabzon'da sahaya bu yardımcı hocalarla çıkmayı düşünüyorsanız taraftar psikolojisinden hiç anlamıyorsunuz demektir. Hele birde Bülent Uygun'un getirdiği bir menajerin hala kulübün içinde tutulup idari işlerin onun kontrolüne bırakıldığını duyuyoruz ki hayret etmemek mümkün değil. Buna futbol rajonunda "uzaktan kumanda" diyorlar. Kumandanın kontrolünün kimde olacağını yazmaya gerek yok sanırım.
Bu bakımdan Halil Başkan, kulüpteki her türlü olup bitenden bilgisi olacak şekilde yeni bir yapılanma kurmak zorunda. Liglerin ertelenmesi kararı Eskişehirspor için bir şans oldu. Halil Başkan'ın bu fırsatı iyi değerlendireceğine hiç şüphem yok. Hiçde hak etmediğimiz bir şekilde şike operasyonunun içine dahil edilmekten en çok onun rahatsız olduğunu biliyorum. Büyük bir yükün altında olan Başkanın bu yüke destek olacak kişilerle çalışması en doğal hakkı. Böyle bir tercih yapacak mı? Bekleyip göreceğiz.