1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Şimdi bu oylar CHP'nin ise, MHP oyları nerde, MHP'ninse CHP oyları nereye gitti?

Hatırlıyoruz da...
Geçmişte yaşanan mahalli seçimlerden birinde aday olan bir isim sürekli olarak Emirdağ'lılığını ortaya koyuyor ve;
-"Zaten partinin oyları var. Benim de kişisel oylarım var.Bir de üzerine Emirdağlıların oylarını koyduğumuzda benim seçilmem garanti" diyordu.
Neredeyse tüm seçim sürecini bu söylemle geçirdi.
Seçileceğine o denli inanmıştı ki.
Seçimler yapıldı bitti.
Sözünü ettiğimiz ve Emirdağ'lıların oyunu cebinde bilen aday, seçimin sonuncu oldu.
Son derece düşük bir oy alabildi.
Oyların sayılması ve sonuçların açıklanmasından sonra, durumu adeta ağır sıklet boks şampiyonundan sağlam bir yumruk yemiş gibiydi.
Sorduk "Bu iş nasıl oldu diye"
Anlamsız bakışlarla baktı önce.
Ardından da şu cevabı vermişti;
-"Valla bir türlü anlamadım ne oldu? Eğer bu aldığımız oy partinin oyu ise, Emirdağlıların oyu nereye gitti? Eğer bu Emirdağlıların oyu ise, partinin oylarına ne oldu?"
Uzun süre kendine gelemedi.
Zaten,bir daha da siyasette adaylık denemesinde bulunmadı.
HHH

Dün bir seçim yaşadı Türkiye.
İlk sonuçlara baktığımızda, recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 50'yi aşarak ilk turda Cumhurbaşkanı olması neredeyse kesinleşti.
CHP ve MHP'nin ortak aday olarak çıkarttıkları ve ismine de "Çatı aday" dedikleri aday, yüzde 38 civarındaydı.
CHP, bu seçime yüzde 29 mevcut oyu ile, MHP de mevcut 19 oyu ile girmişti.
Bırakın diğer destek veren partileri, bu iki partinin oyunun yüzde 45 civarında olması gerekiyordu.
Ama olmadı.
Çatı tutmadı...
Şimdi çatı aday ile alınan bu oy CHP'nin oyuysa, MHP oyları nerde?
Eğer bu oyun tamamı MHP oyu ise, CHP oyları nereye gitti?
Tıpkı Emirdağ'lı aday misali...
......


Hoşcan yönetimi haklı çıktı...
Ersun Yenal Eskişehirspor'un başında çok da başarısız sayılmazdı.
Ancak...
Özel hayatı ile ilgili çıkan spekülasyonlar nedeniyle çokça eleştirildi.
Kongreyi kazanan Hoşcan yönetimi Ersun Yenal ile çalışmak istemedi.
Zaten, kongre öncesinde de Yenal ile çalışmayı düşünmediklerini açıklamışlardı.
Alacak-Verecek üzerinde el sıkışıldı ve Ersun Yenal ile Eskişehirspor'un ilişkisi sona erdi.
Hoşcan yönetiminin Ersun Yenal ile çalışmak istememesinin en büyük nedeni, özel hayatında kulübü etkileyecek problemlerdi.
Eskişehirspor'dan ayrılan Ersun Yenal Fenerbahçe ile sözleşme imzaladı.
Hoşcan yönetimi, "Bizim kovduğumuz Fenerbahçe gibi bir takımın başına geçiyor" diye eleştirildi.
Ersun yenal Fenerbahçe'yi şampiyon yaptı.
Hoşcan yönetimi yine, "Bizim kovduğumuz ve istemediğimiz Yenal Fenerbahçe'yi şampiyon yaptı" diye yine eleştirildi.
Ancak...
Önceki gün Fenerbahçe Ersun Yenal'ın ipini kesti.
En büyük neden ise "Özel hayatında kulübü etkileyecek problemler" olmasıydı.
Yani...
Fenerbahçe yönetimi de tıpkı Hoşcan yönetimi gibi, başarıya bakmamış, özel hayatında kulübü etkileyecek problemler nedeniyle Yenal'ı istememişti.
Sizin anlayacağınız...
Hoşcan yönetimi Yenal'ı istememekle haklı çıktı...
.......

Tablo aynı tablo
Hemen her seçimde görmeye alıştığımız bir tablo var...
Doğu'da bazı iller ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Sarı.
Ege-Akdeniz ve Trakya bölgeleri ile, Anadolu'nun orta yerindeki Eskişehir Kırmızı.
Ülkenin geri kalanı ise Mavi.
Dün yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Türkiye haritasının seçim renkleri değişmedi.
AK partinin Milletvekili ve mahalli seçimleri kazandığı illerde Recep Tayyip Erdoğan ismi önde çıkarken, Doğunun bazı illeri ile Güneydoğu Anadolu illeri'nde Selahattin Demirtaş, Ege-Akdeniz ve Trakya ile Eskişehir'de Ekmeleddin İhsanoğlu birinci çıktı.

........


Çok ilginç iki sonuç...
Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylardan Recep Tayyip Erdoğan ülke genelinde yüzde 50'yi aşıp Cumhurbaşkanı olurken, Eskişehir'deki oylamanın önde çıkanı Ekmeleddin İhsanoğlu oldu.
Eskişehir'de yapılan seçimin dikkat çeken sandıkları da vardı.
Örneğin:
Sevinç köyü'nde, 193 oy Recep Tayyip Erdoğan'a çıkarken, 120 oy Selahattin Demirtaş'a çıktı. Eskişehir genelinde en çok oyu alan Ekmeleddin İhsanoğlu Sevinç köyü'nden sadece 39 oy alabildi.
Bunun yanı sıra...
Yahnikapan köyünde de ilginç bir seçim sonucu yaşandı.
274 seçmenin bulunduğu, 272 seçmenin oy kullandığı seçimde Ekmeleddin İhsanoğlu'na 271 oy çıkarken, Recep Tayyip Erdoğan'a sadece 1 oy çıktı. Buradaki seçimde Selahattin demirtaş'a hiç oy çıkmadı.
.......



BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Genç avukat, hırsızlıkla suçlanan müvekkilini hapis cezasından ancak, yaratıcı bir savunma yaparak kurtarabileceğini biliyordu. Bu nedenle savunmasını, sözcüklere "dans ettirerek" yapmaya başladı.
"Müvekkilim, arabanın camından içeri yalnızca kolunu sokup çantayı almıştır" dedi ve yargıcın hukuka olan saygısını hedefleyerek sürdürdü konuşmasını: "Siz de takdir edersiniz ki, müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi değildir" dedi ve görüşünü şöyle sürdürdü: "Yalnızca bir kol tarafından işlenen bir suç için, kişinin suçsuz öteki kolunu, bacaklarını ve bedeninin suçsuz tüm organlarını da cezalandırmış oluyorsunuz. Bu kararınızla, suçsuz organları da hiç de hak etmedikleri bir cezaya çarptırıyorsunuz. " Genç avukat bu görüşünü açıkladıktan sonra yargıca sordu: "Bu davranışınızı, kişi hukukuna olan saygınızla nasıl bağdaştırabileceğinizi açıklayabilir misiniz?" Yargıç, genç avukatın bu sözleri üzerine gülümsedi :
· "Peki, o zaman ben de kararımı aynı mantık doğrultusunda veriyorum ve müvekkilinizin, suçlu kolunu bir yıl hapse mahkûm ediyorum" dedi. Sonra da kararını, gülümseyerek tamamladı : "Müvekkiliniz isterse, hapsedilen koluna eşlik edebilir."
Yargıcın bu kararından sonra gülme sırası, yargılanmakta olan hırsıza gelmişti. Genç avukatının yardımıyla takma kolunu çıkarttı, yargıca teslim etti ve öteki kolunu avukatının koluna sokarak mahkeme salonundan ayrıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi