1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Şimdi de Ali Babacan ismi çıktı iyi mi?

Önce; geçmişte bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanlığını yapmış Aydın Arat'ın ölüm yıldönümü, ardından da İktidar Partisi'nin Eskişehir'de Büyükşehir adayı olarak Ali Babacan'ı göstereceği söylentisi yazdığımız bir yazıyı hatırlattı bize.
Aynen şöyle yazmışız aylar önce;
-"Yaşımız ve meslekte geçirdiğimiz yıllar gereği 12 Eylül ihtilalı sonrasını hatırlayabiliyoruz.
O günlerden bu günlere gelininceye kadar birçok seçim gördük.
Bugün halen görevde olanlar dahil, 12 Eylül'den itibaren geçen süre içinde görev yapan Belediye Başkanlarının tümü Eskişehirliydi.
Şehrin her köşesini avuçlarının içi kadar bilirdi.
Düşünün...
İçlerinde Eskişehir'e en uzak isim Aydın Arat'tı.
Seyitgazili olan Aydın Arat, görevi nedeniyle Ankara'daydı ama, yılda en az 10-15 kez Eskişehir'e gelip giden, Eskişehir'de azımsanmayacak bir çevresi olan ve şehri de tanıyan bir isimdi.
Netice itibarıyla...
Bu şehirde Belediye Başkanlığı yapanlar, bu şehrin insanlarıydı.
Oturdukları Belediye Başkanlığı koltuğunda, şehirde yaşayanların büyük bir bölümünü ismen tanıyan kişilerdi.
Daha Belediye Başkanlığı kapısından içeriye giren kişinin ne isteyeceğini tahmin ederler, anlatılan bir konunun perde arkasında ki amacını şıp diye bulurlardı.
Kimse kandıramazdı onları.
Hiç kimse de perde gerisinden idare edemezdi.
Belediyeyi hep kendileri yönettiler.
Kimseye müdahale ettirmediler.
Davul da tokmak da ellerindeydi sürekli.
İyi yönettiler-Kötü yönettiler, Zaman zaman faydalı, zaman zaman da zararlı işler yaptılar.
Ama...
Neticede Belediyelerin yönetimini kendi inisiyatifleriyle gerçekleştirdiler.
İşin en enteresan tarafı...
Belediye Başkanlığında ki görevleri bittiğinde, yine bu şehirde yaşamaya devam ettiler.
Sade bir vatandaş olarak, tıpkı seçilmeden önceki durumları gibi Eskişehirlilerin arasına karıştılar.
Dikkat ettiyseniz son günlerde sıkça dolaşan bir laf var.
Deniliyor ki; üç dönem üst üste milletvekilli yaptığı için bir daha Milletvekili olma imkanı bulamayan iktidar partisinin önemli isimleri, Belediye Başkan adayı yapılacakmış.
Bu düşünce çerçevesinde, Eskişehir'e de Bakanlık yapmış bir isim Belediye Başkan adayı olarak gönderilecekmiş.
Başka şehirlerde bu yöntem tutar mı bilemiyoruz.
Ama Eskişehir için böyle bir yöntemin başarılı olması mümkün değil.
Birincisi; Mahalli seçimler adaya endeksli seçimler. Eskişehir de adaya bakarak oy veren bir kent.
İkincisi; Eskişehirli alakası olmayan eski bir Bakan Belediye Başkanı seçildi diyelim (İhtimal vermiyoruz ama) Şehri bilmeyen, insanları tanımayan biri Belediye Başkanlığında ne denli başarılı olabilir?
Üçüncüsü ve en önemlisi de...
Eğer İktidar Partisi, Belediye Başkan adayı olarak eski bir Bakanı gösterirse, Bu kentte yaşayanlar "Demek ki koskoca parti Eskişehir'de Eskişehirli bir isim bulamamış" diye düşünmez mi?
Tüm bunlardan sonra...
Eğer ki İktidar Partisi, eski bir bakanı Belediye Başkan adayı olarak gösterirse, muhtemelen bu gösterilen isim seçimleri kazanamayacaktır.
Oldu ki kazandı...
Bu kez Eskişehir'in, Hamamyolu'ndan bıraktığınızda Vilayet meydanını bulamayacak bir Belediye Başkanı olur..."
.........
CHP'de ki Huzur nereye kadar?
Cumhuriyet Halk Partisi huzuru ancak yıllar sonra bulabildi.
Belki bugün için geçmişte yaşananlar unutuldu ama ciddi olaylar yaşadı CHP'de...
Şöyle bir hatırlayın isterseniz.
Partinin liste yetiştirememesi nedeniyle seçimlere girememesi, ardından partinin parasının kaybolması ardı arkasına geldi.
CHP tarihinde belki de ilk kez kayyım'a devroldu.
Bu arada...
Disiplin kurulları bol bol çalıştı CHP de.
Partiden uzaklaştırmalar, ihraçlar geldi peş peşe.
Parti ve partililerin açtığı davalar ve sonuçları konuşuldu aylarca.
İşte bu huzursuz geçen yılların ardından CHP daha sakin bir duruma gelip resmen huzur la tanıştı.
Şu sıralar partide, önceki yıllar göz önüne alındığında elbette bir huzur hakim.
Her ne kadar parti içi grupların birbirlerine karşı olan bakış açısı, parti içinde ki isimlere duyulan reaksiyonlar ve içten içe kaynayan bir ortam olsa da, CHP şu günlerde huzur içinde görünüyor.
Bunu elbette iki şekilde değerlendirmek lazım.
CHP ya geçmişte yaşadığı kötü olaylar nedeniyle kendisine çeki düzen vermek durumunda kaldı ve huzuru böyle yakaladı.
Ya da...
Görünen bu huzur ortamı, fırtına öncesi sessizliği yansıtıyor.
Bu durumda...
Hangisinin doğru olduğunu görmek için, biraz beklemek gerekiyor.
En azından, partinin mahalli seçimlere yönelik adaylarının açıklanmasıyla, partinin gerçek durumu ortaya çıkacaktır.
Adayların belirlenmesiyle ortam yine bu şekilde olursa mesele yok. CHP gerçekten huzuru bulmuş demektir.
Ama...
Adaylar açıklandığında kıyamet kopacaksa...
CHP de eskiye hızlı bir şeklide dönüş yapacaktır...
Bundan da kimsenin kuşkusu olmasın.
......
Biraz da
gülmek lazım
Temel'in çok büyük bir mobilya mağazası vardır. Bir gün bayi toplantısı için Rusya'ya gider. Otelin resepsiyonunda çok güzel Rus kızı ile tanışır. İkisi de birbirlerinin dilini bilmediklerinden Temel kalemi alır, bir taksi resmi çizer deftere. Kız gülümser, başını sallar. Bir taksi tutup şehri birlikte gezerler. Daha sonra Temel, bir restoran ve bir masa çizer deftere. Kız tekrar güler, başını sallar ve güzel bir restorana akşam yemeğine giderler, şampanya içip havyar yerler, dans ederler.
Vakit hayli geç olunca kız eline kalemi alır deftere 2 kişilik bir yatak çizer, gülümseyerek Temel'e verir. Temel afallar kalır. Sonra da kızı bırakıp oteline döner.
Temel, kendisinin mobilya işi yaptığını kızın nasıl anladığını hálá çözemez, düşünür durur..durur düşünür..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi