1991 seçimleri sonrası. Türk-iş kongresi yapılıyor. Kürsüye Başbakan Demirel'i davet ediyorlar.
Demirel daha kürsüye çıkmadan protestolar başlıyor salonda.
Meğer, Demirel seçim öncesi çok vaatte bulunmuş. Bu arada işçiler için de önemli vaatleri varmış.
Kürsüye çıkınca da devam ediyor protestolar.
Salonda ki işçiler "Seçimden önce şu vaadi vermiştin niye yapmadın?" diye bağırıyorlar.
Demirel yumuşak üslubuyla bir cümle söylemeye kalkıyor, ama laf atmalar nedeniyle kesiliyor sözleri.
Birkaç denemeden sonra Demirel bakıyor ki konuşamayacak; "Tamam" diyor.
-"Ben seçimden önce bazı sözler verdim. Benim kabahatim, yapamadıklarım var" diyor önce.
Ardından da;
-"Fakat sizin hiç mi kabahatiniz yok?" deyince, salonda bulunan herkes şaşırıyor.
Şaşkın salonun bakışları altında Demirel son sözü söyleyip;
-"Bunların yapılacak şeyler olmadığını seçimden önce neden bana söylemediniz?" deyince, müthiş bir kahkaha kaplıyor salonu.
Protestolar kesiliyor ve konuşma sonrası alkışlar arazsında iniyor Demirel kürsüden.
Lafı getireceğimiz yerin Eskişehir olduğunu anladınız herhalde.
Seçim hatta seçimler öncesi birçok vaatler verildi Eskişehir'e.
Gelinen noktada her şey apaçık ortada.
Verilen vaatlerin çoğu gerçekleşmedi Eskişehir'de.
Diyeceğimiz o ki...
Yukarıda Demirel örneğinde olduğu gibi kabahat bizde mi yoksa?
Keşke biz de seçim öncesi bu vaatler ve müjdeler verilirken;
-"Bunlar yapılacak şeyler değil" demesek bile "Bu vaatleri siz yapamazsınız." diyerek, uyarıda mı bulunsaydık.
Hiç olmazsa günü geldiğinde birilerinin de bizi suçlamasına meydan vermemiş olurduk.
......



"Sen de biraz insaflı eleştir yahu!"


İki gün arka arkaya iki yazı yazdık AKP ile ilgili...
Biri miting öncesi parti yönetiminin düzenlediği ve eski yöneticilerin davet edildiği "Vefa gecesi" ile ilgili, diğeri de yapılan miting ile ilgiliydi.
Düzenlenen vefa gecesine ilginin olmadığı ve 550 kişi davet edilirken geceye sadece 50 civarı eski yöneticinin katıldığını yazmıştık ilk yazıda.
Miting ile ilgili yazdığımız ikinci yazıda ise, "Keşke miting Sıhhiye meydanı yanındaki bir caddede değil de, sıhhiye meydanının bizzat üzerinde yapılsaydı. Böylelikle, 'meydan diyorlar ama dolduramayınca Caddeye sıkıştırmak zorunda kalıyorlar" diye bir algı oluşmasına yol açılmamış olunurdu" demiştik.
Daha ilk yazımızı okuduğunda aramak istemiş il başkanı Dündar Ünlü.
İkinci yazı çıkınca dayanamamış ve arama gereği duymuş.
Dündar Ünlü'yü biliriz.
Yazdığımız her eleştiri yazısı sonrası aramaz.
-"Tabii ki eleştiri de olacak, isteyen istediğini istediği gibi yazacak" diye düşünür.
O da bizi bilir ki, yaptığımız eleştiride ne kişisel hakaret vardır, ne kasıt, ne de rencide edici sözler.
O nedenle, iki yazı ile ilgili arama gereği duymasını önemli bulduk.
-"Tamam eleştir eleştirmesine de, biraz da insaflı olarak eleştir" diyerek, biraz da espriyle karışık başladı söze Dündar Ünlü.
Ardından da:
-"Vefa gecesinde, partimizde görev yapmış birkaç isim dışında herkes oradaydı. Yani senin yazdığın gibi gelenler 50 kişiden ibaret değildi. Çok da güzel bir vefa gecesi oldu. Mitinge gelince de, kim ne derse desin partinin kurulduğu günden bu yana yapılan mitinglerin en coşkulu ve en kalabalık mitingiydi" dedi.
Sözlerini de:
-"Her iki konu da da yapılan eleştiriler ister dışarıdan, isterse parti içinden gelsin, biraz kasıtlı olarak buluyorum" diyerek tamamladı.
........


"3 Milletvekili kimsenin çantasında keklik değil"

CHP Birinci sıra Milletvekili adayı Gaye Usluer ile konuşuyoruz.
AKP nin anlaşma yaptığı ve aynı zamanda Türk Dünyası Başkenti Vakfının işlerini yürüten bir Ajansın yaptırıp, partiye teslim ettiği ve AKP nin Eskişehir'de 4 puan önde olduğunu gösteren anketi soruyoruz kendisine.
Bu anket sonucunun AKP çevresinde sıkça konuşulduğunu hatırlatıp, "Ne dersiniz?" Diye soruyoruz.
AKP nin algı yaratma peşinde olduğunu, bunu da Eskişehir'de anketler üzerinden yaptığını söylüyor Gaye Usluer.
Ardından da:
-"Zaten algı yaratma konusunda başarılılar fakat, bu defa bu algı yaratma çabaları da fayda etmeyecek" diyor.
Nihayetinde bir seçim yapılacağını söyleyen ve bu seçimde her şey olabileceğini dile getiren Usluer " Seçime kadar olan süreç kısa görünse de aslında bir hayli uzun bir süreç. Bu süreçte ne olacağını kimse bilemez. Şu anda AKP Türkiye genelinde düşüş içinde. Eskişehir'deki düşüşü Türkiye ortalamasından da fazla. Eskişehir'de biz birinci parti görünüyoruz. Bizimki algı falan da değil. Gerçeğin ta kendisi" diyor.
Sonuçta bir seçim yapılacağını ve bu seçimde ,özellikle Eskişehir'de birinci parti olmanın,hiçbir partinin çantasında keklik olmadığını da söyleyen Usluer "CHP Eskişehir'de birinci parti olmaya ve 3 milletvekiline çok yakındır ve seçim sonuçları da bu yönde olacaktır" diyerek tamamlıyor sözlerini.

......


Biraz da gülmek lazım...


Cennetin kapısında görevli melek yeni gelen adama:
"Üzgünüm ama seni içeri alabilmem için bana hayattayken yaptığın iyi bir şeyi anlatmalısın."
Adam biraz düşündü:
"Bir grup serserinin yaşlı bir kadının çantasını almak istediklerini gördüm.
Ben de kadını kurtarmak için yanlarına gittim. Liderleri olan çocuğun motorunu devirip, üzerine yürüdüm.
Yanındakilere de yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu söyledim."
"Bu ne zaman olmuştu?"
"Yaklaşık üç dakika önce.."