Olmadık işte oyun dışı bırakmalar,
Golde bocalamalar,
Penaltıyı görmezden gelmeler vs.
Tamam, hakemin büyük etkisi oldu.
Hatta maçın skorunu etkileyecek kadar etkisi büyüktü.
Ancak, Es-Es'in eksiklikleri de büyüktü.
Önce özeleştiri yapalım.
Sonra hekim şöyleydi, böyleydi diyelim...
++++
Örneğin;
Rakip kim olursa olsun...
Temposunu hafiften artırdığında bitiyoruz.
Ne geri dönebiliyoruz, ne de ayağımızdaki topu kullanabiliyoruz.
İki ayağımız bir birbirine dolanıyor.
Olmuyor, yapamıyoruz.
+++
Temponun tavan yaptığı dakikalara bakın.
Sivas altı pastan kaçırıyor.
Boş kaleye atamıyor.
Bizim topçuların gelip geçen adamlardan başı dönüyor.
Belleri kırılıyor resmen.
Sivas becerikli olsa, hakeme zaten gerek kalmayacak.
Abartısız söylüyorum, 5 golü birden tek devrede bulacaklar.
++++
İnsan o anlarda 'Hadi artık, hoca müdahale' diyor.
O müdahale gelmeyince de daralıyorsunuz.
Top sanki evinizin içinde oynanıyormuş gibi geliyor bir anda.
Tempodan başınız dönüyor, neredeyse siz koşmuş kadar yoruluyorsunuz.
'Top bizim taraftan gitsin de, nasıl giderse gitsin'e dönüyor iş.
Hoca geciktikçe de, işler daha da sarpa sarıyor.
Ve o müdahale, maç kaybedildikten sonra geliyor.
Oyuncular sahada sirkülasyon yaşarken, siz maçı çoktan bitirmiş, TV'yi de kapatmış oluyorsunuz...
++++
Lafı şuraya getireceğim...
Gençlerin takıma monte edilmesi ile heyecanlandık.
Aynı heyecanımız sürüyor.
Kimse yanlış anlamasın.
Ancak;
Rakibe göre, oynadığınız şehre göre takım yapacak kadronuz var.
Hepsini geçtik;
Oyunun gidişatına göre hem tempoyu ayarlayacak, hem de oyunu tutacak oyunculara sahipsiniz.
Ancak;
Bunların hiç birini yapmıyorsunuz.
Bizler gibi maçı kasılarak izliyorsunuz.
Ve sonuçta hepimiz üzülüyoruz.
++++
Tüm Türkiye'nin konuştuğu Sivas maçının özeti bizce budur.
Kimse kusura bakmasın ama Ne Sivas yendi, ne hakem bizi mahvetti.
Eskişehirspor kaybetti.
Hocası da izledi.
Bu kadar net!

NOT; Sivas maçının yorumu ile siyasetten de bir süre uzaklaşalım istedik. Ayrıca, tüm hafta bu mağlubiyetin verdiği moral bozukluğu ile geçecek gibi görünüyor. Ancak siyaset durmuyor elbette. Yarın kaldığımız yerden sürdürürüz...