4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİVİL İTAATSİZLİK!

TÜRKİYE, siyasi partiler ve TÜSİAD gibi, sivil toplum örgütleri tarafından sürekli gerildi. Bugünde, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) "sivil itaatsizlik eylemi" adı altında yapacağını duyurduğu oturma eylemine, Perşembe günü başladı.
BDP' nin, 4 isteği var. Ana dilde eğitim, siyasi tutuklukların serbest bırakılması, askeri ve siyasi operasyonlara son verilmesi ve yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasıdır.,
BDP' nin, bu istekleri, yerine getirilse bile istekleri bitmeyecektir.
Ayrıca sivil itaatsizlik ve etnik tartışmalar, kin ve nefreti de beraberinde getirir. Siyasilerin, özellikle de liderlerin başlattığı, "ETNİK KİMLİK" tartışmaları, AKP iktidarının, " DEMOKRATİK AÇILIMI" , Türkiye'yi, karanlık bir tünele doğru hızla sürüklemeye başladı. Tehlikeli gidiş de hızlandı. Bu alanda herkese de görev düşüyor. Şayet tedbir alınmaz, etnik nefret ve kin' i artarak devam ederse, "KAOS" kaçınılmaz olacaktır.
Nitekim CİA eski başkanlarından George J. Tenet, " NEREDE ÖNYARGI VE NFRETLE KARŞILAŞIRSAN KARŞILAŞ, MÜCADELE ET. NEREDE KAOS VARSA BİL Kİ ARKASINDA DİNSEL VE ETNİK BİR NEFRET VE ÖNYARGI VARDIR. "demiştir.
Bugün, etnik kimliği, bir sorun olarak ortaya atanlar, çözümü, "alt kimlik-üst kimlik" de görenler; Türkiye' yi bölmeye çalışanlar, ülkemizi bir kaosa sürüklediği gibi, Türk ve Kürtlere de ihanet içindedirler. Oysa birlikte, huzur ve refah içinde yaşamak isteniyorsa, insanımızı, tek yönlü nefret ve ön yargıda kurtarmak ve bu ortamı yaratacak tavır, davranış ve söylemlerden de uzak durmak gerekir.
Öte yandan DDP' ni bir isteği de, "DEMOKRATİK ÖZERKLİK" tir. Nitekim BDP Genel Başkanı DEMİRTAŞ, ''Somut çözüm önerisi, modelini nasıl geliştirebiliriz'' yaklaşımı ile ''Demokratik Özerklik Projesi''ni ortaya koyduklarını söyledi.
BDP, bu projeyle, Türkiye'deki kimlik ve statü taleplerini karşılayacağı görüşündedir. Yine BDP' ye göre, ''Bu model aynı zamanda, Türkiye'de ayrılık veya bölünme kaygılarını ortadan kaldıracak. Bu model, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine de hizmet edecek. Hem Türkler için, hem Kürtler için bireysel hak ve özgürlüklerin gelişmesine uygun bir model olacakmış!
BDP, 'Yerinden yönetimi öneriyor. Türkiye 20-25 idari bölgeye ayrılabileceğini nakarat gibi vurguluyor. İl genel meclisleri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında bir yerde konumlanan 'Bölge Meclisleri'" ni öneriyor.
Oysa Türk tarihinde, benzer örnekler var. Bu tür senaryolar, Osmanlı İmparatorluğu' nun son dönemlerin de Avrupa tarafından dayatıldı. Merkezi iradenin etkisini zayıflatıp, yerel yönetimleri kısmen bağımsız kılan 20.06.1913 tarihinde Sadrazam Sait Halim Paşa tarafından yayınlanan genelge ve " Geçici vilayet kanunu " ile devam eden parçalanma ve çöküş sürecine, daha da hız kazandırmıştır. Bugün de zaman zaman ülkemizin gündemine getirilen, "Eyalet", "federal" ve "özerk" ve "Federasyon" gibi idare şekli, Türkiye' nin bütünlüğüne yöneliktir.
Türkiye'nin, tarihi sürecini ve etnik yapısını bilen dış ve iç şer odakları, özellikle de Avrupa Birliği, Türkiye' nin, üyeliği gündeme geldikten sonra, "demokratikleşme", " azınlık" ve " yerel yönetimlere yetki" gibi kavramları, kalkan yaparak Türkiye' yi bölme gayret ve çabası içindedir.
AK Parti, "Demokrasi sadece seçme ve seçilme rejimi değil, aynı zamanda katılma ve işbirliği rejimidir. Kamu hizmetlerine katılım ve işbirliği yerel yönetimlerden başlar. Katılımcı ve çoğulcu demokrasi ilkeleri doğrultusunda, yeni kamu yönetimi anlayışlarını mahalli idareler alanına taşımak zorunlu hale gelmiştir." görüşünde ama bu düzenlemenin, ne ifade ettiğinin de bilincinde değildir.
BDP' nin, " DEMOKRATİK ÖZERKLİK", ve " BÖLGE MECLİSLERİ" hatta "SİVİL İTAATSİZLİK", tamamen "Büyük Kürdistan" hayallerine yöneliktir. Büyük Kürdistan´ın, sınırlarını çoktan çizdiler. İran´ın Basra Körfezi´nden, batıda İskenderun Körfezi´ne ulaşıyor. İran ve Suriye´nin bazı kentleri ile kuzeyde Türkiye´nin birçok ilini içine alıyor.
Kuzey Irak´taki Kürt bölgesi, sadece 72.000 kilometrekare. Ama istedikleri ´Büyük Kürdistan´ ın yüzölçümü 409.350 kilometreyi buluyor. Türkiye'den istedikleri toprak ise 194.400 kilometrekare. Hayal ettikleri ´Büyük Kürdistan´ın en büyük parçası bizim topraklarımızın içinde. 124.950 kilometrekaresi İran´da, 18.000 kilometrekaresi de Suriye´de yer alıyor.
Hala bu gerçeği göremeyen, siyasiler ve sanal aydınlar varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi