
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
SİVRİHİSAR-TURİZM-EKONOMİ
Pazartesi günü, Sivrihisar' a, yaptığımız ziyaretlerde, Çardak Hamamı ile ilgili enkaz karşısında ve tarihi binalarda yapılan restorasyon çalışmalarındaki hatalardan dolayı üzüldük ama ilçenin, tarihi ve kültür değerlerini, hatırlayarak, adeta nostalji yaşadık. Ayrıca tarihi ve kültürel, mirasını, turizme ve ilçe ekonomisine nasıl kazandırılabilir sorusunda cevap aradık. Çünkü Tarihi ve Kültür miras, gerçek bir katma değerdir.
Katma değer yanında, Sivrihisar' ın, Tarihi ve Kültürel mirasının, turizme kazandırılması, istihdam da sağlayacaktır. Çünkü Turizm, gelişimine ve talebin yoğunluğuna bağlı olarak ekonomide istihdam etkisi yaratır. İlçede, turistik talebin yoğunlaştığı dönemlerde, işgücü talebi de artarak, istihdam yoğunluğunu etkileyecektir.
Ayrıca çağımızda, turizm, ekonomik faktörler, kadar sosyal ve kültürel faktörlerden de etkilenir. Turizminin, kültür turizmi oluşu, turistte daha derin iz bırakır. O mutlu anılardan arda kalabilecek güzellikler, hatıra veya hediyelik eşyalar kişiye birçok güzel şey hatırlatır. Sivrihisar' da, insanı hayran bırakan, öyle el sanatlarımız var. El sanatlarımızı turizm endüstrisi içerisinde sunmak, Sivrihisar halkı için hem bir övünç vesilesi, hem de bu işlerle ilgilenen Sivrihisar halkına, bir gelir kaynağı olacaktır.
Sivrihisar ekonomisinin ve Turizmin motoru olacak, pek çok imkân var. Bunlardan en önemlisi, Sivrihisar'ın, zengin "TARİHİ" VE "KÜLTÜREL" mirasıdır.
Sivrihisar, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin, bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas'ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında, Frigler' in yerleşme yeri olunca "Spalya"'ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu'nun üzerinde bulunması idi.
Ayrıca Hıristiyanlığın yayılışına kadar, yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça "KİBELE" nin, büyük tapınağı da Sivrihisar sınırları içerisindedir. Geçmişi ise M.Ö 3500'lere dayanıyor.
Antik Pessinus kenti aynı zamanda antik Kral Yolu üzerindedir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır. Kent, Ticaretin yanı sıra, Kybele ve Attis için yapılan ayinleri ile de ün salmıştır.
İlçedeki camiler, kümbetler türbeler, sarnıçlar, Şadırvanlar, Hamamlar, mozaikler, minyatürler, hatlar tezhipler, ağaç oymalar, kalem işleri, halı ve kilimler, giysiler, gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
Sivrihisar'da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazeliktedir. İlçede, evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir. Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Sivrihisar evleri, ilginç ve güzeldir.
Sivrihisar' da, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, demirci ustalarının çekiç sesleri, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlar, geçmişi anımsayarak, nostalji yaşarız.
Sivrihisar' da, yetişen, kendilerine has özellikleri olan ve damak zevkine doyum olmayan, kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerinin ayrı bir özelliği ve tadı var.
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, büyük keyif verir. Yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce, etli çakmak ve pırasa dolması, dolması, met helvası, Bastı, zıralı ve çulluk köfte gibi daha pek çok yemeğin tadına doyum olmaz.
Sivrihisar tarihi ve kültürel mirasını, ekonomiye, entegre etmek ve bütüncül bakmak gerekir. Yaratıcı Ekonomi ve Kültür sermayesi, Sivrihisar için kalkınmada, yeni bir açılımdır. Günümüzde kültür sermayesi, gelişmiş ülkelerin en önemli gelir kaynağıdır. Sivrihisar kültür sermayesinin, entegrasyonunu sağlayabilir, İlçeyi de, her aşamada buna göre geliştirilebilirse, İşte o zaman Sivrihisar, "KÜLTÜR VE TARİHİ MİRASINI", turizme kazandırırken, ekonomisine de ciddi katkıda bulunur.
Hülasa Beypazarı ve Safranbolu ilçeleri gibi, Sivrihisar'ın, "KÜLTÜR" ve "TARİHİ" mirası, ekonomisinin motoru haline getirilirse, İlçe her alanda arzu edilen başarıyı yakalayacaktır.