4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİVRİHİSAR VE ELSANATLARI

Ramazan ayında, şahıslar, sivil toplum örgütleri, kurum/kuruluşlar tarafından verilen iftar ziyafetleri iftar davetleri daha da artar. Dostlarımızı yakınlarımızı iftara davet ettiğimiz gibi biz de onların davetine gideriz birlikte iftar ederiz. Bu güzel âdet hem insanların birbirlerine yaklaşmalarını sağlar hem de yardımlaşma ve cömertlik duygularını canlandırır.
Ülkemizin, her yerinde dostlara, arkadaşlara özellikle ikram olarak yemek verilmesi, özellikle de Ramazan ayında iftar yemekleri gelenekselleşmiştir. Böylece bir araya gelen insanlar sohbet eder, eğlenirler. Bu arada yer içerler. Böylece dostluklar pekiştirilmiş olur. Yiyecek ikramları, konukseverliğin bir ölçütüdür.
Bu yoldan insanların, birbirleriyle iletişimi sağlanır, hatta dostluklar pekişir. Yeni dostlar edinilir. Bir arada olmanın mutluluğu yaşanır. Yapılan resmi bir toplantının ardından yemek verilmesi, toplantının cazibesini artırır. Uzun süren toplantıların, konuşmaların sıkıcılığı, yiyecek ve içeceklerle giderilmeye çalışılır. Dostluk, saygı, sevgi ifadesi aracı olarak yemekler, toplumsal ilişkilerde, çok kullanılan bir kültür kalıbıdır.
SEV, Sivrihisar Kültür ve Dayanışma Derneği birlikte verdikleri iftar yemeğinde bu tabloyu yaşadık. Özellikle de Odunpazarı Belediyesi Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Ekşi' nin, Dernek ve Vakıfla işbirliği yapması, Odunpazarı Belediyesi'nin, sivil toplum örgütleri ile yaptığı işbirliğinin, süreklilik kazandığının da göstergesi oldu.
İftar verilen, Bamya Çorbası, Sivrihisar yemek kültürünü hatırlattı. İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemde.
Ayıca Sivrihisar' da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek , nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği, Geceğin üzümü ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
İftardaki anlatılanlar, ilçeni tarihi geçmişini de hatırlattı.
Sivrihisar genellikle Türkmen gelenek ve görenekle ri hakimdir Anadolu' da, ilk Türk uygarlığı olan Etiler' e kadar dayanan ilçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas'ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında Frigler'in yerleşme yeri olunca "Spalya"'ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu'nun üzerinde bulunması idi.
Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu gibi önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmış, bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Mehmet Kaptan, Hızır bey, Selman-ı Farisi, gibi ilçenin bağrından pek çok insan yetiştirmiştir
Sivrihisar'ın kültür değerlerini en iyi yansıtan öğeler olan el sanatları, asırlar boyu ilçenin sanat anlayışlarını ve yaşam tarzlarını aktarmada etkin bir rol oynamıştır. Aynı zamanda her alandaki gelişme düzeyi ile el sanatlarındaki gelişim düzeyi paralellik gösterir.
Sivrihisar' da, nostalji yaşatan çarşısında, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, Demirci, ustalarının çekiç sesleri, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
Sivrihisar birçok uygarlığa beşiklik ettiği ve bu uygarlıkların kültür varlıklarını yeni bir sentez içinde sürdürerek, her köşesinde yaşatmakta ve bu nedenle Sivrihisar' ın, el sanatlarının kökleri çok eskilere gitmektedir. O nedenle de zengin bir kültüre sahiptir. Bu kültürün, gelecek nesillere aktarılması için de kurslar ve ele sanatlarının pazarlanması mutlaka süreklilik kazanması gerekir.
Ne var ki ilçenin, el sanatları. her geçen gün unutuluyor. Zengin kültüre sahip Sivrihisar ve Yöresinin, kaybolmaya yüz tutmuş, el sanatlarını canlandırmak için zaman zaman açılan el sanatları kurslarından da gereken verim sağlanamadı. Nitekim bu yıl Sivrihisar' da açılan el sanatları kursunu ziyarete, ilçenin el sanatları çok güzel şekilde su yüzüne çıktığı gibi, ilçe ekonomisine katkıda bulunabilecek nitelikte idi.
Geçen hafta, misafirlerimiz, Sivrihisar' da açılan el sanatları kursunda üretilen hediyelik eşyalardan almak istedi. Ancak kurs dağıtıldığı için, hediyelik eşya alamadık. Oysa kursun süreklilik kazanması, üretilen hediyelik eşyaların da değerlendirilmesi gerekirdi. En azında yol kenarındaki sosyal tesislerde, birer reyon açılarak satışa sunulması, ilçe ekonomisine ciddi katkıda bulunurken, el sanatlarının, gelecek nesillere de taşınmasına katkıda bulunacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi