4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

SİVRİHİSAR VE KÜLTÜR TURİZMİ

Tarihi ve kültürel mirasın ve doğal çevrenin korunması, çağdaş ülkelerin ve toplumların, öncelikli ulusal ve evrensel görevleri arasındadır. Ancak bu çabalar, sadece gelecek kuşaklara aktarılması açısından değil, yurttaşlık bilincinin gelişmesi ve toplumsal aydınlanmanın güçlenmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.
İnsanların, dilleri, inançları, giyim şekilleri, sanat eserleri ve yaşam biçimleri, birbirine benzemeyebilir veya her il ve ilçenin, hatta köylerin, kendine özgü Kültürleri vardır. Bu kültürel zenginliklerini, turizme kazandıran, il ve ilçeler, ekonomilerine ciddi katkıda buluyorlar. Hayat standartları da her geçen gün yükseliyor.
Sivrihisar, tarihi ve kültür mirası açısından, ülkemizin en zengin ilçelerimizden biridir. Ancak bugüne kadar, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve turizme kazandırılması için yeteri kadar çalışma yapılmadı
Sivrihisar Kaymakamı, Sayın Erdinç YILMAZ, her fırsatta, tarihi, kültürel, tarımsal ve turizm yönünde, yapılacak olan yatırımların, desteklenmesi için, Sivrihisar' ın, en avantajlı ilçe olduğunu belirterek ve bu avantajı fırsata çevirmesini istiyor. İlçeye, bu alanda , yatırım yapacak kişi/kişilere, her türlü desteğin verileceğini de söylüyor.
Sivrihisar' ın, kültürel ve tarihi mirası, gelecekte ilçe'nin ekonomisine, kazandırılır mı zaman gösterecektir. Ancak ilçenin, tarihi mirası, örf, adet ve gelenekleri, aynı zamanda, kimliği olduğu kadar, zenginliğidir. Sivrihisar' ı, diğer yerleşim alanlarından ayıran da en önemli unsurdur.
Sivrihisar da, BEYPAZARI ve SAFRANBOLU gibi, tarihi ve kültürel mirasını, turizme kazandırabilir. Ayrıca ilçede, AB fonlarından yaralanılarak, tarihi ve kültür mirası konu edinen, kültür projeleri üretilerek hayata geçirilebilir.
Aslından geçmiş yıllarda, Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı olduğumuz dönemde, o günlerdeki Sivrihisar Kaymakamı Sayın Ahmet Katırcı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Dursun' a, Sivrihisar'da uygulamak istediğimiz, "ÜRÜN", "KÜLTÜR" ve " AĞAÇLANDIRMA" projeleri ile ilgili çalışmalarımızı sunmuştuk. Ancak bazı nedenlerden dolayı, projeler, hayata geçirilemedi.
Öte yandan Sivrihisar, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi, önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Ancak İlçeye, genellikle TÜRKMEN, gelenek ve görenekleri hâkimdir. İlçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas'ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında, Frigler'in yerleşme yeri olunca "Spalya"'ya, dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu' nun üzerinde bulunması idi.
Ayrıca dini inanışın temeli olan ve yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça Kibele' nin, büyük tapınağı da Sivrihisar sınırları içerisindedir. Geçmişi ise M.Ö 3500 lere dayanıyor.
Sivrihisar'da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı şekilde muhafaza edilmektedir. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar, ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir.
Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda, mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında, abdestlik, öbür başında, balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var.
Sivrihisar' ı her ziyarette, nostalji yaşatan, keçeciler arastadaki, keçe yapılışını, duvarlara asılı kepenekleri, Demirci, ustalarının çekiç seslerini, sırımdan yapılmış , halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki, yıllardır gündemdedir.
Ayrıca Sivrihisar' da, yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
Sivrihisar,ın, kültürel mirasın ve tarihi değerlerin turizme kazandırılması için, mevcut değerlerin kullanılabilir İlçe de mevcut el sanatlarının tasarım ürünlerine dönüştürülmesi, bu doğrultuda takı-tasarım, seramik ve ahşap alanında eğitim ve uygulama atölyelerinin kurulması, turizm alanında girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi, bu alanda yatırım yapacak kesimlere, destek verilmesi, İlçede turizm ve tanıtım alanında, insan kaynakları kapasitesinin artırılması şarttır.
Sivrihisar, bir yandan gezginlerin rahatını sağlamak, diğer yandan doğal ve kültürel çevrenin ihtiyaçlarını gözetmelidir. Aynı zamanda ilçenin ekonomik kalkınma ve rekabet gücü kazanma çabalarını desteklemek arasında, doğru bir denge kurabilmek için, tüm tarafları bir araya getiren bütüncül bir yaklaşımı gerçekleştirerek, kültürünü ve tarihi mirasını korumalı, ziyaretçilerinle paylaşmalı ve turizmin ekonomik yararlarından da pay almalıdır.
Yalçın kayaların, eteğinde kurulan Sivrihisar, tarihi ve kültürel mirası ve insanın, girişimci ruhu ile her alanda, gelişmeye namzet ve örnek bir ilçe olabilir. Yeter ki ilçedeki kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, kişi/kişiler, özellikle de sivil toplum örgütleri, ilçenin, tarihi ve kültürel mirasını, ülke ve Eskişehir ve ilçe turizm ve ekonomisine kazandırmak için, birlikte, hareket etsinler,imkanları ölçüsünde de maddi ve manevi katkıda bulunsunlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi