
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
SİVRİHİSAR VE TORYUM
Nasreddin Hoca Şenliklerinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof Dr. Hasan Murat Mercan' la, kısa konuşmamızda, madenlerle ilgilendiğimizi söyledikten sonra Alpu'daki 1 milyar ton kömür rezervi ve kurulan termik santralın çevreye zararı üzerinde de kısa konuşmak yaptık. Örnek olarak Gökova Termik Santralı' nı, gösterdik. Sayın Prof. Dr. Mercan,"Gökova' da böyle bir tehlike yok "dedi.
Sayın Prof. Dr. Mercan, Eskişehir' de, yaptığı konuşmada da Alpu'da 1 milyar tona yakın rezerv bulunduğunu, bu rezervin 3- 5 sene sonra, çok büyük bir enerji merkezi olarak Eskişehir'e, kazandırılacağını da anlatmış. Madencilikle ilgili çalışmalarının, hızla devam ettiğini belirten Mercan, "Alpu'da rezerv çalışmaları devam ediyor, şu anda 900 milyon tonu geçtik, 1 milyar tonu geçmeyi ümit ediyoruz. " demişti.
Aslında Eskişehir, maden zengini bir kenttir. Son günlerde, TORYUM madeni ile gündemdedir. Eti Maden, Sivrihisar'da, yılda 1 milyar dolardan fazla gelir getirmesi beklenen toryum ve diğer değerli madenlerin, üretimi için, düğmeye basıldı.
1959 yılı sonlarına doğru Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, Eskişehir'e bağlı Sivrihisar ilçesinin kuzey batısında, Karaburhan, Kızılcaören, Karkın ve Okçu Köyleri arasında yer alan 15 km2'lik bir sahada, toryumun yanı sıra nadir toprak elementleri, barit ve fluorit de içeren karmaşık yapılı yataklara rastlanmıştı.
Sivrihisar'da, toryum ve diğer değerli madenlerinin çıkarılması için, ilk adım atıldı. Uzun süredir bölgedeki toryumu çıkarmak için hazırlık yapan, Eti Maden, sondaj çalışmaları için 8 milyon lira maliyetli proje hazırladı. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından, askıya çıkarılan projenin, ÇED süreci tamamlandığında, Eti Maden sondaj çalışmalarına başlayacak.
Eti Maden, Kızılcaören mevkiinde toryumun yanı sıra, florit ve barit gibi değerli madenleri de çıkarmayı amaçlıyor. Geleceğin, en değerli madenlerinden olacağı öngörülen ve "temiz nükleer enerji kaynağı" olarak bilinen, toryum rezervi açısından, Türkiye dünyada ilk beşte yer alıyor.
Sivrihisar ve çevresi, Türkiye'nin bilinen en büyük toryum rezervini barındırıyor. Türkiye'de, yer altında şu anda 400 bin tonluk rezerv olduğu tahmin ediliyor. Eti Maden, daha önce bu bölgedeki toryum gibi madenlerin satışından, yılda 1 milyar dolardan fazla gelir beklediğini açıklamıştı.
Sivrihisar toryum sahası için, uzun süredir hazırlık yapan Eti Maden, bölgedeki uranyum, florit, barit gibi nadir toprak elementlerini de çıkarmayı amaçlıyor. Sahada yapılacak sondaj çalışmalarından sonra bölgenin potansiyeli netleşecek. Bölgede, yılda 250 ton toryum, 72 bin ton barit, 70 bin ton da florit üretimi yapılması planlanıyor. Projenin gerçekleşmesi halinde, yılda 1 milyar dolardan fazla satış yapılabileceği ifade ediliyor.
Nitekim ESOGÜ Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden, Prof. Dr. Muammer Kaya, Eskişehir-Sivrihisar-Karacaören'de bulunan Türkiye'nin, tek ve dünyanın en büyük Nadir Toprak Elementleri toryum, Barit ve Florit yatakları arasında bulunan doğal maden kaynağının yakında değerlendirileceğini açıkladı.
Açıklamalara göre, Eylül ayındaki ihale için, 29 yerli ve yabancı firma dosya almış, sadece, 4 firma, şu an için değerlendirme için kalabilmiştir. Bu firmalara teknolojilerini belirlemeleri için, 4 ay ek süre tanınmış. Sahadaki cevherin zenginleştirilmesi, bu 4 firmadan birine ihale edilecektir.
Bu firmalar, yerli ve yabancı ortaklardan oluşmaktadır. Nükleer yakıt yapılabilecek toryum konsantresinin, Eti Maden ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) koordinasyonuyla nükleer yakıt olarak ülkemizde, toryumlu reaktörler yapılıncaya kadar, stoklanmasının planlandığının söyleniyor.
Aslında geçmiş yıllardır, Eskişehir'de, madenlerle ilgili çok önemli kararlar alındı. Nitekim ESO Başkanlarımızdan, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU' nun, çabalarıyla, bölgesel bir sanayi girişimi, ulusal ve evrensel bir sanayi teknolojisi ile çok önemli hedefler belirlenmiş ve önemli de kararlar alınmıştı. Bu hedeflerden biri de, " MADENLERİN HAM YERİNE İŞLENMİŞ OLARAK İHRACATI" idi. Yani madenler, sanayiye kaynak aktarır bir yapıya kavuşturulacaktı. Ancak Rahmetli ZEYTİNOĞLU' ndan sonra gelen, ESO yönetimleri, bu hedefleri göz ardı etti veya dikkate almadı.
Türk halkı, madenlere, özellikle de "BOR" ve "TORYUM" a, sahip çıkmalı, özelleştirilmelerine, özellikle de yabancılara, verilmesine karşı çıkmalıdır. Çünkü Dünya, gelecekte, "BOR" ve TORYUM, madenlerine, muhtaç olacaktır. Türkiye, bu madenlere sahip çıkması halinde, her iki maden, Türkiye'yi de gelecekte süper devlet yapacaktır.