Ne olduğunu çok fazla detaylandırmaya gerek yok.
Yaklaşan seçimlerden ve değişen siyaset zemininden söz ediyoruz.
Yerel gazeteleri karıştırın mesela.
Sosyal medyayı da...
Spor forumlarından tutunda, paylaşım alanlarına kadar her yer siyaset olmuş durumda.
Hangi sayfayı çevirirseniz çevirin, karşınıza Eskişehir çıkıyor.
Ya kente dair güzel bir görüntü ile karşılaşıyorsunuz,
Ya da şehrin pekte beğenilmeyen manzaralarından örneklerle...
***
Sadece görsel değil.
Adeta bir yorum savaşı da başlamış durumda..
Birisi kentin bugününü öve öve bitiremiyor.
Bir diğer 'belli trafiğin halinden' diyor.
Birisi 'parklar cazibe yeri oldu' diyor, diğeri 'daha fazla batçık lazım' diyor.
Bir taraftaki 'Porsuk çok güzel oldu, turizm patladı' diyor, karşısındaki 'bize görüntü lazım değil, şehir yaşamı lazım' diyor...
Kimisi müzeler, şatolar falan diyor.
Kültür merkezleri, sanat, eğitim diyor.
Bir başkası 'geçin bunları, bir köprü yüzünden işe gidemiyorum' diye çıkışıyor...
***
Gördüğünüz üzere, hayli sıkı bir savaş başlamış durumda.
Ancak bu savaşın tarafları bu kez siyasiler değil.
Bizzat sandığa gidecek olan Eskişehirlilerin ta kendisi...
Bir taraf Büyükerşen'in devam etmesini diliyor.
Diğeri artık muhalefetin görev vaktinin geldiği düşüncesinde!
Bir kısım ise 'ikisi de değil, çare Kadir Çalışıcı' diyor...
***
Şehirle ve şehir siyaseti ile ilgili neresi varsa takip etmeye çalışıyoruz.
Yüzlerce yorum, binlerce fikirle karşılaşıyoruz.
Kimisi eleştiri sınırları aşsa da, ya da tem tersi beğeni boyutundan daha yukarılara çıksa da güzel şeyler çıkıyor ortaya.
En güzeli de 'Eskişehirli, şehri için siyaset yapıyor.'
Şehri için tüm gelişmeleri takip ediyor.
Üzerine birde yorumlarını da ziyadesiyle yapıyor...
***
Bir kentin yerelliği üzerine müthiş bir şey bu!
Şehir demokrasisi adına çok güzel gelişmeler.
Artarak devam edecektir bu güzellikler.
O yüzden mesajım bu tatlı kavgayı başlatan kentliye değil, siyasetçilere olacak!
Şunu söyleyeceğim;
"Eski düzen siyaset devri çoktan bitti.
Artık 'seçimlerden önce kahvehanelere giderim, oyları kaparım' dönemi sona erdi.
Yaptığınız her işi, siyaseten attığınız her adımı takip eden çok önemli bir kitle var artık.
Hepsinden önemlisi her şeyin yorumunu, kendi fikirleri doğrultusunda yapabilen bir Eskişehirli var.
O yüzden,
'Nasıl olsa, seçilirim, nasıl olsa bir abim çıkar beni tepelere taşır' diye kimse düşünmesin!
Çünkü,
Eskişehirliler artık en etkin olan vekilini de iyi biliyor,
Sadece meclise gidip gelen vekilini de...
Eskişehirli artık hem iktidar penceresinden süzüyor olayları, hem de muhalefet partisi penceresinden bakıyor.
Hem kişileri takip ediyor, hem de kişilerin arkasına takılan kitleleri.
O yüzden,
Artık tek bir oyu bile çantada keklik değil!
Kimse böyle bir algıya düşmemeli.
Düşenler fena yanılır.
Cevabını sandıkta kesinlikle alır..."