Siyaset, sorun çözme sanatıdır. Ancak Türkiye' de, sorun yaratma sanatı olarak, gündemde. Bugün, ülke gündeminde olan tüm sorunların yaratıcısı, politikacılar ama hiçbiri, bu gerçeği kabul etmezler. Çünkü ülkemizde, siyasetçiler, özellikle de liderler, düşüncede saplandıkları kalıplaşmalardan, çok zor kurtulurken, siyasi çıkarı içinde, maddi ve manevi değerleri de alet etmekten de kaçınmazlar.
Nitekim Başkan Sayın YILDIRIM ve CHP arasındaki gelişen, TOLOMSAŞ' la ilgili tartışmalar da bunu net bir şekilde görüyoruz.
Eskişehir'de, iftara katılan Başbakan Sayın YILDIRIM, , "Eskişehir'de, TÜLOMSAŞ bunları yaparken, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı da yabancılardan, tren setlerini, parçalarını almaya devam ediyor. Paraları da tıkır tıkır yabancılara vermeye devam ediyor. Bunu da Eskişehirliler, bilsin istiyorum. Bizim her şeyimiz var. Teknolojimiz de var imkanımız da var. Dışarıya verecek bir kuruş paramız yok" sözleri, tartışma yarattı.
CHP İl Başkanı Sayın ÖZKAR' da, ""Diyor ki Yılmaz Büyükerşen neden TÜLOMSAŞ 'tan tramvayları almamış? Ya Eskişehir'de yaşıyoruz. TÜLOMSAŞ tramvay üretiyor da bizim haberimiz mi yok? TÜLOMSAŞ, bu Cumhuriyet'in, kurduğu en ciddi fabrikalardan biriydi. Ama bugün sadece, vida sıkan, boya yapan bir kurum haline getirdiler" sözleri ile TÜLOMSAŞ 'a, hak etmediği eleştiri de bulundu..
Oysa politikacıların, kamu kuruluşlarını, eleştirmeye hakları yoktur. Çünkü Kamu kuruluşları, kamu iktisadi teşekkülü olarak, uzun yıllar kendisine verilen görevi yerine getirmiş ancak 1980 yılından sonra, siyasiler tarafından, uygulanan, bilinçli politikalar sonucu, zor durumlara düşürülmüştür.
Ayrıca yıllardır, politikacıların ve siyasi iktidarların, oyuncağı durumuna sokulan bu kurumlar, siyasilerin kadrolarını yerleştirdiği, kurumlar haline getirilmiştir. Ancak, bu kurumlarda, görev yapan, üreten ve ürettiklerini, hiçbir kişisel çıkar gözetmeden, ülke ve toplum hizmetine sunan, yurtsever pek çok çalışan vardı.. Fakat bu kişiler, ya dışlanmış, ya da kadrolaşma uğruna, etkisiz hale getirilmişlerdir. Üstelik bu kişiler bazen bugün olduğu gibi, hiç hak etmedikleri şekilde töhmet altında bırakılmakta, bu durum görevini layıkıyla yapmaya çalışan herkesi tedirgin etmektedir.
Politikacıların, ülkemiz ve Eskişehir ekonomisine, ciddi katkıda bulunan, insanımıza da istihdam yaratan, TOLUMSAŞ' ı, kısır çekişmelerine alet etmeleri herkesi tedirgin etti. Oysa TÜLOMSAŞ üzerinden siyası çıkar sağlamak, ne iktidara, ne de muhalefete, yarar sağlar. Fatura da ülke ve Eskişehir ekonomisine kesilir,
TÜLOMSAŞ' daki gelişmeleri, yıllardır yakından izledik. Köşemizde de sürekli kamuoyu ile paylaştık, Özellikle de Sayın AVCI ile başlayan, yeniden yapılanma çalışmaları, her geçen gün gelişti ve geçmişten, zarar eden, kamuya da yük olan kurum, bugün kâr eder hale getirildi. Personel sayısı azalırken, verim arttı. Ufku ve vizyonu genişledi..
TÜLOMSAŞ, Sayın AVCI ile birlikte müşteri odaklılık, bir çalışma başlattı. Hedef, müşteri beklentilerinin üstüne çıkmaktır. Bu nedenle şirket, tüm bileşenleri ile müşteri isteklerini yerine getirmeye yöneldi. Özellikle de şirket içi, hedeflerin müşteri beklentileri ve bağlantılarına göre şekil alması, verimi ve üretimi daha da artırdı. Sonuçta Almanya Çin ve Rusya Lokomotif firmalarını geri de bıraktı.
TÜLOMSAŞ' da, "İŞGÜCÜ-EMEK " , "SERMAYE " ve "ENERJİ" verimliliği gibi alanlarda da ciddi mesafeler alındı. Kişi başına düşen katma değerde de ciddi bir artış oldu. İşgücü maliyetinin, rasyonel çizgiler içinde tutulması içinde caba gösterildi.
Sayın Avcı ile ilgili görüşmelerimizde, " gelişme durursa, rekabet şansımız azalır" demişti. Gerçekten de, rekabet ve kalite dinamik kavramlardır. O nedenle de TÜLOMSAŞ' da, rekabet, kalite, verim, ürün ve sistemlerin süreksel iyileştirilmesi, personel tarafından, en önemli amaç olarak benimseniyor.
Ayrıca TÜLOMSAŞ için, "KALİTE" gelecek demektir. Akıl ve mantık işidir. Kalite, aynı zaman da TÜLOMSAŞ açısından, bir yaşam felsefesidir. Çünkü dünyanın şeffaflaşması, telekomünikasyonun ilerlemesi, ulaşım ağının genişlemesi, dünya fuarları, "Toplam kalite yönetimini" zorunlu hale getirmiştir.
TÜLOMSAŞ, yıllardır üreterek, insanımız yanında, ülkemizde gerçekleştirilen, yol, su, elektrik, köprü, demiryolu, hastane, okul, gibi, hizmetlere de katkıda bulundu. Kısaca TÜLOMSAŞ, gece gündüz demeden çalışarak, hep üretti. Eskişehir ve ülke ekonomisini de ciddi katkıda bulundu.
TÜLOMSAŞ, her türlü engele rağmen, dün vardı, bugünde var, gelecekte de olacaktır. Çünkü Sayın AVCI ve ekibi, makro düşünüyor. Eskişehir i, dünyanın raylı sistemler araç ve gereçlerinin, merkezi yapmak için de büyük fedakârlık yapıyorlar. Aslında ülke ve Eskişehir, 122 yıl içinde, TÜLOMSAŞ' a, çok şey borçludur.
Bugün TÜLOMŞAŞ, özerk hale getirilir, her türlü destek de verilir, siyasi kısır çekişmelerin dışında tutulursa, sahip olduğu bilgi birikimi ve imkanları ile gerçekleştiremeyeceği hiçbir taşıt yoktur.
Ayrıca TÜLOMSAŞ, global pazarlarda, söz sahibi olmak için, ciddi caba içinde iken, siyasilerin, bu gerçeği göz ardı ederek, kendi aralarındaki kısır çekişmelere, kurumu alet etmelerinin, hatta küçümsemelerinin, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı vardır
O nedenle de TÜLOMSAŞ, siyaset üstü tutulmalı, ülke ve Eskişehir olarak çalışmalarına, destek verilmelidir. Çünkü ülkeler, üretmelidir, üretmeyen ülke, dışa bağımlı ülkedir.. Ayrıca "ÜRETİM", istihdam sağlamanın,, hayat standardının yükselmesinin, güçlü ekonominin, hatta ülke bağımsızlığının da teminatıdır.
Hala bu gerçeği göremeyen, politikacılar varsa ne denebilir ki?