1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siyasetin de havacılık şehri olduk ya sonunda...

Bugüne kadar yapılan, özellikle de 2002 sonrası genel seçimleri şöyle bir düşünün.
Bu seçimlerde, partilerin Eskişehir için oluşturduğu Milletvekili aday listelerini de söyle bir hatırlayın.
Maşallah hepsinin başında paraşütle inmiş isimler var.
Başka şehirde böyle bir durum olsa, ortalık ayağa kalkar.
Bakın yakın şehirlerin listelerine?
Var mı hiç bizim gibi paraşütle liste başlarına gelenler?
Mümkün değil gelemez...
Ortalığı cehenneme çevirirler çünkü.
Gelen de geldiğine pişman olur, gönderen de.
Ama Eskişehir bu konuda son derece müsait bir şehir.
Hoşgörü şehri ya hesapta.
Kavga gürültü en fazla üç gün sürer bu şehirde.
Sonra herkes kabullenir paraşütle liste başına gelenleri.
Hatta.
Kabullenmekle kalmayıp, sahip bile çıkılmaya başlanır bir süre sonra...
Dahası...
Paraşütle gelen insanlar öyle mübarek insanlar oluverirler ki, sorma gitsin.
-"Yahu adam aslında çok değerli ve kaliteli bir insanmış" demeye başlarlar...
Ardından...
-"Genel Başkan en yakınında ki insanı göndermiş Eskişehir'e. Demek ki bizim şehre büyük önem veriyor. Daha ne olsun ki?" denilerek bahane de bulunuverir.
Anlayacağınız...
Yukarıda da söylediğimiz gibi, üç gün sürer bütün tantana.
Aday belirleme öncesinde söylenilen tüm sözler unutuluverir.
-"Olacaksa Eskişehir'den insanlar olsun" sözleri sanki hiç söylenmemiş gibi kabul edilir.
İyi güzel de, yanı başımızda ki şehirlerde böyle bir şey olmazken niye hep Eskişehir'e tepeden inme adaylar gönderilir?
Galiba Havacılık şehri olduğumuz için...
Önümüzde bir seçim var.
Eskişehir'i Ankara'da temsil edecek olan 6 milletvekili yenilenecek.
Belki mevcut milletvekillerinden bazıları yeniden seçilecek.
Belki de, 6 isim tamamen yenilenecek.
Bakalım bu seçim, paraşütle liste başlarına ya da seçilecek yerlere inenler kim olacak?
Havacılık kenti Eskişehir, paraşütle inen hangi Genel başkan yakınına pist görevi yapacak?
Hep birlikte göreceğiz
.....

Tesadüfler...
İnsan hayatını bazen de tesadüfler yönlendiriyor.
Hiç hesapta olmayan insanları, hiç hesapta olmayan görevlerde görmemizin başka bir izahı olmasa gerek.
Eskişehir'de de bunun sayısız örnekleri var.
Hangisinden başlarsanız başlayın, tesadüflerle dolu siyaset.
Örneğin:
-Erman Gölet 2009 seçimlerinde DSP'den adaylığı kabul etmiş olsaydı, belki hala ikinci dönem Odunpazarı Belediye Başkanıydı.
-Kazım Kurt CHP'den ihraç edilip DSP'ye geçmek durumunda kalmasaydı ve Büyükerşen ile tanışmasaydı, Milletvekili olamayacaktı.
-Erman Gölet 2014 seçimlerinde aday adayı olmasaydı, Kazım Kurt milletvekilliğinden istifa edip, Odunpazarı adayı yapılmak zorunda kalmayacaktı.
-Erman Gölet adaylık için istifa etmeseydi, Nihat Çuhadar CHP'de il başkanı olamayacaktı.
-Büyükerşen 4 ncü dönem aday olmasaydı, belki de bugün Büyükşehir belediye Başkanı Harun Karacan idi.
-Harun Karacan adaylık için istifa etmeseydi, Metin Güler ETO Başkanı olamayacaktı.
-Burhan Sakallı Odunpazarı adaylığını kabul etmiş olsaydı, belki de bugün üçüncü dönem belediye Başkanlığını yapıyor olacaktı.
-Ertuğrul Dindar'ın meclis üye adaylığına itiraz edilmeseydi, Mustafa Birsen'in AK Parti Meclis grup başkan vekili olması mümkün değildi.
Örnekleri, isimler bazında çoğaltmak mümkün.
Sonuç olarak...
Örneklerden de görüldüğü üzere olayları ve insanların bulundukları yeri biraz da tesadüfler belirlemiş.
Bu tesadüfler birilerini hiç ummadığı yerlere taşımış, birilerini de hiç olmadığı kadar hüsrana uğratmış.
......

İktidarın alternatifi olamayanlar...
AK parti oy kaybı süreci yaşıyor.
Doğru tespit...
Yaşadığı bu oy kaybı 2014 Mahalli seçimlerinde açıkça görüldü.
Bu da doğru...
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması, Davutoğlu'nun partinin başına geçmesi de oy kaybı yaratacak...
Vallahi bu da doğru.
Parti içindeki biat, Erdoğan'a olduğu kadar Davutoğlu'na olmayacak.
Gerçekten bu da doğru.
Erdoğan'ın teşkilatlar üzerindeki hâkimiyetinin bir benzeri Davutoğlu ile mümkün olmayacak.
Evet... Bu da doğru.
Tüm bu saydıklarımız, AK partinin önümüzdeki genel seçimlerde oy kaybı yaşamasına neden olacak.
İşte bu da doğru...
Ancak...
Tüm bu olumsuzluklara rağmen AK parti önümüzdeki genel seçimlerin birinci partisi olacaktır.
Çünkü...
Bu gün sokağa çıkıp, önünüze gelen herkese sorun...
Ne, bu haliyle CHP, ne de bu haliyle MHP, oy kaybı yaşayacağı açıkça belli olan AK partinin hala alternatifi olamadı.
Sonuç olarak...
Oy kaybı yaşasa da AK parti gelecek seçimin birinci partisidir...
AK parti oy kaybı sürecine rağmen hala alternatif olamayan CHP ve MHP'nin iktidar şansı mucizedir...
Bu kadar basit...
......

Kimse işkembeden atmasın
-AK parti Eskişehir'de birinci parti olursa, 3 Milletvekili çıkartır.
4 ncü milletvekilini çıkartabilmesi için MHP'nin barajı aşamaması, CHP ile oy farkının da en az 80-90 bin olması lazım.
Kaldı ki, AK partinin CHP ile arasındaki oy farkı hiçbir zaman bu oranda olmadı. Olması da mümkün değil.
Kaldı ki, MHP'nin hem ülke genelinde, hem de Eskişehir'de baraj sorunu yok.
-CHP nin 3 Milletvekili çıkartması için ancak, Eskişehir'de birinci parti olması lazım.
4 ncü milletvekili çıkartabilmesi için, birinci parti olması, AK partiye önemli ölçüde oy farkı atması ve MHP'nin barajı aşamaması lazım.
Kaldı ki, CHP hiçbir genel seçimde Eskişehir'de birinci parti olamadı.
MHP'nin de baraj sorunu olmadığını yukarıda zaten söyledik.
-MHP'nin 2 Milletvekili çıkarabilmesi için, ya 2 nci parti olması, ya da alacağı oyun, birinci partiye çok yakın,ikinci partiyle de hemen hemen aynı oranda olması lazım.
Kaldı ki, MHP Eskişehir'de, hiçbir seçimde ikinci partinin oyuna yaklaşamadı.
Sonuç olarak...
Eskişehir'de 1 nci parti 3, ikinci parti 2 ve üçüncü parti 1 Milletvekili çıkarttı ve önümüzdeki seçimde de bu tablo aynen böle olur.
O yüzden...
Hiçbir siyasetçi, hiçbir parti bu rakamların üzerinde vekil çıkartacağını söyleyip, işkembeden atmasın.
Olmaz, olamaz...
......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Üç arkadaş, üçü de birbirinin canı. Tek sorun yaşlarının artık fazlaca kemale erip, eşlerinin pek de genç olması. Günlerden bir gün biri diğerlerine:
- Beyler benim keyfim çok kaçık. Karım beni aldatıyor galiba. Üstelik de bir marangozla.
- Olmaz öyle şey, sen içini ferah tut, bizimkiler aldatmaaz... Ama nerden anladın?
- Karyolanın altında hep tahta talaşları görüyorum.
Derken ikincisi de karısından kuşkulanmaya başlar. Onun takıntısı da bir boyacı. Kuşkularının ana sebebi de karyolanın çevresindeki farklı renklerdeki çizikler ve üstüne üstlük bulunan iki adet fırça kılı.
Aradan zaman geçer ve nihayet üçüncüsü utana sıkıla derdini döker ortaya.
- Arkadaşlar benim derdim hepinizden büyük, üstelik tam bir felaket. Karım beni aylardır bir at ile aldatıyor.
Diğerleri:
- Saçmalama lan olmaz öyle şey!
- Nasıl olmaz? Ne zaman karyolanın altına baksam hep aynı jokeyi görüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi