Bir partinin kayıtlı üyesiyseniz ve başka bir partinin adayı için resmen çalışıp çaba harcıyorsanız, yapılacak iki şey vardır.
Ya, "Bu benim yaptığım hiç etik değil" der üye olduğunuz partiden istifa edersiniz...
Ya da...
Üyesi bulunduğunuz parti "Bu senin yaptığın hiç etik değil" diyerek sizi ihraç eder.
Ortada, parti üyesi olmasına rağmen başka bir partiye alenen çalışanlar olmasına rağmen, yukarıda ifade ettiğimiz iki durum da gerçekleşmiyorsa, bu kez ortada enteresan bir durum vardır.
Tıpkı Demokrat Parti çevresinde olup bitenler gibi.
Demokrat Partinin Mahalli seçimlerde yarışsın diye ortaya sürdüğü adaylar var.
Kim ne derse desin bu adaylar, partinin bu en zor günlerinde bayrağı dik tutma uğruna mücadele veriyor, para ve zaman harcıyor.
Normalde Demokrat Parti üyelerinin de bu isimlerin çevresinde olması ve adaylarına destek vermesi gerekir değil mi?
Ama öyle değil işte.
Demokrat Partililerin, partiye üyelikleri devam etmesine rağmen yarısı CHP adaylarının peşinde, diğer yarısı ise AK Partili adayların etrafında.
Niyazi Çetin finansörlüğünde Ayhan Boyer'in CHP'li adaylara katkı anlamında verdiği yemeğe katılan çok sayıda Demokrat Partili var.
AK Parti Tepebaşı adayı Orhan Soydaş'ın düzenlediği yemeğe de katılan ve destek vereceğini açıklayan çok sayıda Demokrat Partili mevcut.
Kısacası...
Demokrat Parti üyesi olmalarına rağmen, kendi adaylarına destek vermesi gereken bir sürü Demokrat Partili, hem CHP'li hem de AK Partili adayların etrafında dolanıp, alenen çalışma yapıyor.
Bunu yaparken, partilerinden istifa etme gereği bile duymuyor.
Öte yandan...
Partinin yönetiminde bulunanların da bu şekilde davranan partililerini disipline verip partiden atma gibi bir kaygı taşımıyor.
Adeta...
Hiçbir şey olmamış gibi, üyesi olan insanların başka partilere çalışması son derece normalmiş gibi bir tavır içindeler
Zannedersiniz ki, o yöneticiler de başka partiler ve adayların peşinde ve bu yapılanlar son derece normal ...
Kim bilir? Belki de öyledir.
Bu yaşananların sizce de başka türlü bir izahı var mı?
......

Kırım'da yaşananlara sessiz kalmadılar
Ukrayna'nın Kırım özerk bölgesinde yaşayan binlerce Tatar var.
Yüzlercesinin de Eskişehir'de akrabaları bulunuyor.
Şu sıralar Kırım özerk bölgesi Rusların işgali altında.
Gelen haberler hiç de iç açıcı değil.
Bu durum, Eskişehir'de yaşayan Kırım tatarları tarafından da endişeyle izleniyor.
Eskişehir'in Kırım tatar kökenli iki Milletvekili Ruhsar Demirel ile Kazım Kurt birer açıklama yaptı.
Her ikisi de kırım'da yaşanan olaylara dikkat çekip, uyarıda bulundu.
Kısacası...
Eskişehirli Tatar vekiller, Kırım'da yaşananlara sessiz kalmadı.
......

Odunpazarı ve Tepebaşı adaylarının fotoğrafları niye yok?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yarın Eskişehir'e geliyor.
Sıhhiye meydanında saat 13.00 de düzenlenecek olan mitinge katılıp, Eskişehirlilere hitap edecek.
Kılıçdaroğlu mitingi ile ilgili hazırlıklar neredeyse tamamlanmak üzere.
Mitingin yapılacağı meydan bayraklarla donatılmaya başlandı bile.
Bu arada.
Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir mitingi ile ilgili hazırlanan ilanlar şehrin her yerine asıldı.
Asılan mitingi duyurularının üzerinde Genel başkan Kılıçdaroğlu ve Büyükşehir belediye Başkan adayı Yılmaz Büyükerşen'in fotoğrafları var.
Bu durum birilerinin dikkatini çekmiş.
-"Neden Kılıçdaroğlu ve Büyükerşen'in fotoğrafları var da, Odunpazarı adayı Kazım kurt ile Tepebaşı adayı Ahmet Ataç'ın fotoğrafları o ilanın üzerinde yok?" diye soruyorlar.
Aslına bakarsanız güzel soru...
Eskişehir dediğiniz zaten Odunpazarı ve Tepebaşı'ndan ibaret bir şehir merkezi değil mi?
Eğer parti miting duyurularında böyle bir yöntem belirlemişse, yani sadece Genel başkan ile büyükşehir belediye Başkan adayının fotoğrafları afişlere çıkıyorsa mesele yok.
Ama...
Böyle bir yöntem yoksa, bu soru daha da anlam kazanıyor gibi...
........

Ayhan Kavas CHP'de disiplin kuruluna sevk ediliyor...
Ayhan Kavas DSP'de başladı siyasete.
Kısa süre içinde ve genç yaşında partinin Eskişehir il Başkanı oldu.
Büyükerşen ile birlikte istifa edip CHP'ye katılanlar arasındaydı.
Partinin hem Tepebaşı hem Büyükşehir Meclis üyeliğini yapıyordu.
CHP'den Odunpazarı aday adayı oldu.
Aday gösterilmedi.
CHP'nin Odunpazarı aday belirlemesinde takınmış olduğu tavır nedeniyle "Bu olanları hiç kimse hak etmedi" eleştirisinde bulunmaya başladı.
Bu eleştirileri Twitter yolu ile yapınca CHP ve Büyükerşen ile köprüleri bir anlamda tamamen atmış oldu.
Dün öğrendik ki Ayhan Kavas Twitter'den yaptığı eleştiriler üzerine disiplin kuruluna sevk edilmiş.
Daha doğrusu...
Metin Tomsuk'un müracaatı üzerine durumu disiplin kurulunda görüşülecekmiş.
Olayı doğruladı Ayhan Kavas.
-"Bana da geldi o yöndeki haberler" dedi.
Ancak...
Ne ile suçlandığını bilmediğini, disiplin kurulundan da herhangi bir yazı gelmediğini ifade etti.
-"Ne yapacaksın?" diye sorduk...
-"Hele bir resmi yazı gelsin de, ne icap ederse onu yaparız kimse merak etmesin" dedi.
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın Canı kuru fasulye çekmiştir.
Fakat karısından bunu nasıl isterim diye bir süre düşünür. Eve gelince karısına;
- Akşam sinemaya gidelim mi? Bu arada canım çok kuru fasulye çekti..demeyi de ihmal etmez.
Karısı istediği her zaman sinemaya gidebileceğini bilmesine karşın, kocasından böyle bir öneri gelmesine çok memnun olur. Akşam yemeği evin beyinin dediği şekilde hazırlanır ve yerler. Sinemaya giderler ve yerlerine otururlar. Daha film yeni başlamıştır,
kuru adamı sıkıştırır ve adam karısına eğilir:
--Hanım bir kuş uçurabilir miyim? der. Karısı:
--Hadi uçur bakalım, der.
Bir süre sonra yine kuru sıkıştırır ve adam biraz sallandıktan sonra karısına eğilir ve:
--Hanım bir kuş daha uçurabilir miyim? der.
Karısı:
--Hadi uçur bakalım, der.
.Filmin yarısına gelindiğinde kuru yine sıkıştırır. Adam biraz sabreder fakat nafile. Karısına eğilir ve:
--Hanım son bir kuş daha uçurabilir miyim? der.
Karısı: Neyse!!, hadi uçur bakalım, der.
Bu esnada arkadaki adam elini adamın omzuna koyar ve:
--Eğer bir kuş daha uçur, anam avradım olsun yuvasını dağıtmazsam!