1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siyasette adam eksiltme...


Siyasette sık kullanılan bir yöntemdir Adam eksiltme...
Genellikle de seçim öncesi başvurulur bu yönteme.
Eğer bir yere talip olmayı kafaya koyduysanız...
Öncelikle muhtemel rakiplerinizin kim olduğunu tespit edeceksiniz.
Ardından da...
Bu muhtemel rakipleri diskalifiye etmenin yolunu arayacaksınız ki, kafanıza koyduğunuz koltuğa ulaşmanız daha rahat olsun.
İşte bunun ismine siyasette "adam eksiltme" deniliyor.
Tabi adam eksiltmenin çeşitli yöntemleri var...
Eğer muhtemel rakiplerinizin geçmişlerinde başına gelmiş kötü bir olay varsa, bunu bulup çıkartıyor ve kamuoyu ile birlikte, özellikle Genel merkezin görmesini sağlıyorsunuz.
Böylece...
Genel merkezdekiler ve kamuoyu "Vay be!" diyebilsin ki, adaylığın önüne koca bir taş konulabilsin.
Yöntemler arasında bir de, muhtemel rakipler hakkında gazetelerde çıkan olumsuz haberlerin derlenerek, genel merkeze gönderilmesi de var.
Bu da sıkça başvurulan bir yöntem.
Dahası...
Bu yöntem, ister istemez genel merkez yöneticilerini de etkileyen bir durum.
Anlayacağınız...
Aday olmak kolay değil.
Kendisini ispat etmekten ve bu görevi hak ettiğinizi kabul ettirmek kadar...
Muhtemel rakiplerin de önünü kesmeniz gerekiyor.
Bu kadar lafı niye anlattık?
Önümüzde bir seçim var.
Seçimde aday adayları çıkacak meydana.
Ön seçim olmayacağı ve adaylar da genel merkez tarafından belirleneceği için,aday adayları genel merkez üzerinde bayağı bir çalışacak.
Üzerinde en çok çalışılacak konu ise şüphesiz, seçim öncesi en çok başvurulan yöntemlerden birisi olan Adam eksiltme yöntemi olacak.
......


Kitapçıda tanıdık yüzleri görmek ne güzel...

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in "Zamanı Durduran Saat" ismiyle hazırladığı kitap biliniyor.
Eskişehir'in tanınmış siyasetçilerinden Avukan Ahmet Vural'ın da, Anıları ve yaşamının kesitlerinden oluşan "Kendim Olabilmek"isimli ktabı geçtiğimiz yaz aylarında çıkmıştı.
Büyükerşen'in "Zamanı Durduran Saat"ini okuduk.
Ahmet Vural'ın Kendim Olabilmek" kitabını da neredeyse bitirmek üzereyiz.
Önceki gün yeni kitaplar için gittiğimiz bir AVM içindeki kitapçıda çok hoş bir manzara çarptı gözümüze.
Eskişehirli iki önemli ismin yayınladığı iki kitap,kitapçının raflarında tesadüfen mi yoksa belirli bir sistem gereği mi bilemiyoruz ama yan yana düşmüş.
Hem Büyükerşen'in hem de Vural'ın, en çok okunanlar bölümünde yerini almış kitapları adeta içeriye girenleri karşılar gibiydiler.
Dahası...
Rafta yan yana yer alan bu iki kitap, kitapçıdan içeriye adım atanlar için de,"tanıdıkları görmüş hissi" uyandırıyordu.
Aynı zamanda...
Tarif edemeyeceğimiz, biraz da gurur duyduğumuz bir histi o an yaşadığımız...
......

Ankara'nın Anadolu siyasetine bakışı...

Osman Yüksel Serdengeçti,gazeteci kökenli bir siyasetçi.
Adalet Partisinden Milletvekilliği yapmış.
Sürekli partisinin politikalarını eleştiren sıradışı bir isim.
Partisine yönelik yaptığı eleştiriler üzerine ihracı gündeme geliyor.
Partiyi yönetenler, toplantılara kravatsız geldiği için uyarı cezası veriyorlar Serdengeçti'ye.
Bir dahaki toplantıya,kravatını beline takarak geliyor.
Niçin bunu yaptığı sorulduğunda ise "Yasada nereye takılacağı yazmıyordu" diyor.
Sonunda partiden atıyorlar Osman Yüksel Sedengeçti'yi.
O da çıkarttığı dergisinde verip veriştiriyor iktidara.
Tutuklanıyor tabi.
Bundan sonrası daha da ilginç.
Osman Yüksel Serdengeçti, siyasi çalışmalarından dolayı tutuklanınca, zamanın Ankara valisi Nevzat Tandoğan yanına çağırıp, bir hayli hiddetlenmiş ve...
-"Ulan Öküz Anadolulu. Sizin milliyetçilikle, Kominizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa, biz yaparız. Kominizm gelecekse de, biz getiririz. Sizin iki tane vazifeniz var. Birincisi; Çiftçilik yapıp, ürün yetiştirmek, ikincisi de Askere çağırdığımızda gelmek" demiş...
Aradan 60 yıl geçmiş.
Ama...
Ne siyasette ne de Ankara'nın Anadoluya bakış açısında hiç bir değişim olmamış.
Bugün hala partisini eleştirenler anında ihraç edilip atılıyor partilerinden.
Ve bugün hala Ankara'da siyaset yapanlar, Anadolu'da siyaset yapanlara karşı benzeri tavrını sürdürüyor.
Belki bu bakış siyaset okullarında öğretilmiyor...
Ama ne yazık ki, bu böyle...
Anadolu'da siyaset yapanların ve yapacakların bilgisine sunulur...

.....


Biraz da gülmek lazım

Karadeniz de köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya
başlamışlar. Birincisi demiş ki:
- 'Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin.'
İkincisi:
- 'Çukurun yanına hastane kuralım, düşenleri yetiştirmesi vakit almaz' demiş.
Sıra Temel'e gelmiş.
- 'Kafanız hiç çalışmıyor' demiş.
'Bunu kapatalım ve gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım'

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi