Hadi bizde bir ülke genellemesi yaparak başlayalım yazıya...
++++
Ak Parti koalisyon için CHP'nin kapısını çaldı.
Bugün MHP var.
Yarın da HDP'ye gidecek Davutoğlu.
Büyük ihtimal ikinci bir tura daha çıkacak.
Sonrasında ise koalisyonu kuracak birlikteliğin oluşamadığını söyleyebilir Başbakan...
O yüzden hükümet kurma yetkisi Kılıçdaroğlu'na verilir.
Büyük ihtimal Kılıçdaroğlu da görevi aldığı gün geri iade eder.
Malum;
Daha ilk dakikada MHP'nin kırmızıçizgilerine takılır...
++++
Beklenen artık bu!
Çünkü pek çok kesim erken seçime konsantre olmuş durumda.
Fakat son açıklama gelmeden hiçbir şey belli olmaz!
Çünkü MHP her geçen gün değil, her geçen dakika köşeye daha da sıkışıyor.
Ak Parti ile bir koalisyon, başarısız geçen bu süreci tekrar toparlayabilir!
En azından hasar, erken seçimde yaşanacak bir hasardan daha az olabilir.
Bu yüzden bir Ak Parti-MHP koalisyonu ihtimalinin hala durduğunu söyleyebiliriz.
+++
Fakat;
Yukarıda da söyledik.
Herkes saatini 15 Kasım'a göre çoktan ayarlamış durumda.
En çokta 7 Haziran'da istediğini alamayan kişiler.
Öyle ki;
Ramazan ayında yapılan iftarlardan, çektirilen fotoğraflardan medet umar hale gelenleri görüyoruz.
Yapılan davetlere, yapılmayan çağrılara, tek karelik görüntülere mana yükleyenleri izliyoruz.
Gelen ziyaretçilere ve yaptıkları konuşmalardan anlam çıkarmaya çalışanları takip ediyoruz.
Hepsinden önemlisi;
Tüm bunları bir araya getirip, şehirde yeni bir siyasi akım olduğu izlenimi yaratmaya çalışanları hayretle gözlüyoruz.
+++
Oysa 7 Haziran ile bugün arasında çok fazla bir fark yok!
O gün partilerin başında kim varsa, yarın yapılacak olan erken seçimde de partilerin başında onlar olacak.
Dahası parti yönetimleri de yine aynı isimlerden ve aynı heyetlerden oluşmuş olacak.
Hatta ve hatta 7 Haziran'da listeleri kimler yaptıysa, yine aynı isimler listeleri yazıp YSK'ya verecek.
+++
Şimdi ortada böylesine bir gerçek dururken, iftar masalarındaki manzaralardan yeni bir siyaset yaratmak ne kadar sağlam bir temel taşıyabilir ki?
Tüm bunları bir araya getirip, yaratılmak istenen "eski siyaset bitti, yeni siyaset yeni isimlerle başladı" gibi bir düşünceye kim ne kadar inanabilir?
Ya da;
Yurt genelinde dahi yaşanan düşüş içerisinde yerelden kendisine bir pay biçip öne çıkma gayretinde olmak nasıl bir egoizmdir?
++++
Şu ana kadar anlattıklarımız Ak Parti için geçerliydi.
Elbette ne denmek istediğimi anladınız!
Birde bu egoizm işinin CHP tarafı var.
Hadi Ak Parti seçim kaybetti de böylesi egolarla karşılaşıyoruz.
Ya seçimi kazanan CHP!
O ne demeli?