Milletvekili adaylarının belirlenmesindeki anti demokrat sistem, tartışılması gereken en önemli sorunlardan birisi...
Genel başkan sultasını sadece parti içine değil, halkın seçme özgürlüğü önüne de seren bir formül bu!
Partiye müracaat et, genel başkan beğenirse, ülkeyi yöneten kadroya seçil!
Acı ama gerçek!
K K K
Bu sistem nedeniyle paraşütle ülke yönetimlerine gelen kişilerin yanı sıra;
Birde kadersizler topluluğu var.
Onlar partileri için, şehirleri için ya da ülkeleri için ne yapsalar kâfi değildir!
Sistem onları kendiliğinden dışarıda bırakır.
Bunların başında iktidar partisinden Osman Yüksel, muhalefetten ise MHP'li Ahmet Vural gelir.
Yıllarca önemli hizmetlerde bulunsalarda, bir türlü karşılığını alamazlar.
Bunun yanı sıra, teşkilatların ısrarla istemelerine rağmen bile yine de dışarıda kalırlar.
Tıpkı bu seçimlerde olduğu gibi!
Osman Yüksel temayülün en çok rağbet gören ismi oldu.
Ahmet Vural ise adayın bulanmadığı bir ortamda, her türlü ekonomik ve vakti fedakârlıklar yaparak partisini yalnız bırakmadı yerel seçimlerde...
İyi de oy almıştı, Büyükerşen ve iktidar gücünün bulunduğu kentte.
Ancak, yukarıda dediğimiz gibi;
Bu işin kadersizleri de var.
Osman Yüksel ile Ahmet Vural işte bu tarife uyan en önemli iki isim.
Bu seçim öncesinde de genel merkezlerinden teveccüh bulamadılar.
Oysa halk işin tam tersi şekilde düşünüyor...
Bizim bu ülkenin siyaseti ne kadar ilginç değil mi?
Şimdi bu işin neresinde seçme, neresinde seçilme hakkı var ki?