
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
SİZ AKP'DE 'VER 500 TL OL ADAY' ANLAYIŞI GÖRDÜNÜZ MÜ?
CHP'de para azalmış ya da bitmek üzere.
Aday olmak için kurs şartı getirmenin başka anlamı olabilir mi?
Düşünsenize;
CHP'nin artık ülkeye mal olmuş isimleri bile bu kursu görecekler.
Görmeden önce de genel merkeze 500 TL yatıracaklar.
Güya;
'Aday başvuruları yaptıkları süreç içerisinde de en önce, kursu alıp almadığına bakılacak.'
Örneğin;
Büyükerşen bu kursu görmediği takdirde aday yapılamayacak.
Ha keza Ahmet Ataç'ta öyle...
Hatta CHP'nin ön saflarında bulunan diğer isimlerde öyle!
+++++
Bunlar işin Eskişehir ayağı.
Birde İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirleri kapsayan kısım var.
Meclislere kadar çeşitli yerler için aday olmak isteyen binlerce kişi bulunuyor!
500 lira adam başı, iyi para eder.
CHP parayı bulur yani.
Parayı aldıktan sonra, kurs falan hikâye olur.
Genel merkezin yaptığı listedeki isimler yine aday yapılır.
Görürsünüz.
+++++
O yüzden;
CHP kendi partilisini böylesine saçmalıklarla kandırmak yerine açık açık, 'paraya ihtiyacımız var' dese, belki daha çok geliri bulacak.
Pek çok kişi gerçekten de kesenin ağzını sonuna kadar açacak.
Ve bunu yaparken karşılık dahi beklemeyecek insanlar çıkacak.
Ancak;
Zihniyet farklı olunca, böylesine fark yaratacak uygulamalar da CHP'den çıkıyor işte...
++++++
Oysa iktidar partisinde benzer türden tek bir şeye rastlamanız mümkün değil!
AKP'de tek kurs var, o da gençlere yönelik oluyor.
Adına da "Siyaset Akademisi" deniyor.
Hedef ise para bulmak değil, siyasete yeni isimler yetiştirmek.
Laf olsun diye de yapılmıyor tüm bunlar.
Parti içinde üç dönem vekillik görevini yapan, yerini bir başkasına bırakıyor.
Kazık çakan pek olmuyor.
++++
Şunu söylemek istiyoruz...
CHP sürekli AKP'nin başarısından hayıflanıyor.
AKP'nin başarısındaki tek suçun oyları veren halkta olduğu düşünülüyor.
Aslında asıl suçlu çokta uzakta değil!
Kendilerine bir baksalar yetecek.
Kendi genel merkezlerinde alınan kararlara ya da.
Ve hatta;
Kendi partileri altında siyaset yapmak isteyenler için aldıklara şu son karara da bir göz atsalar daha bir iyi olacak.
Asıl suçluyu görecekler...
***********************
BİR CADDEDE PARK PARAYLA, HEMEN YANINDA CEZAYLA!
Bu başlık bile, aslında trafikteki düzenlemelerin ne kadar plansız olduğunu gösteriyor.
Örneğin;
Sakarya Caddesi'nde paralı park uygulaması var.
Parayı basan aracını bırakıp gidiyor.
Hemen 15-20 metre yanında bulunan caddede ise park ettiğinizde trafik gelip cezayı basıyor.
Oysa;
Her iki caddenin de trafik yoğunluğu aynı.
+++++
İşin bir başka tarafı daha var.
Yine Sakarya Caddesi'ni örnek verelim.
Her iki yanı birer sıra zaten parayla yapılmış parklardan mevcut.
Cadde üzerinde de yüzlerce esnaf var.
Gün boyu indi, bindisi çok olan bir caddeden söz ediyoruz yani.
Durum böyle olunca, ikinci sıra park kendiliğinden oluşuyor.
Sucular, kamyonlar, mal indirenler, bindirenler vs.
Kaldı mı size geçecek üç metrelik yer.
Oradan da karşılıklı birer sıra trafik akmaya çalışıyor.
Daha doğrusu akamıyor.
Milletin sinirleri geriliyor, insanlar birbirlerine laf söz etmeden caddeden çıkamıyor.
+++++
Paralı park uygulamasının bu şehre getirdiği durum budur.
Tamam;
Aylık bir milyon gelir, hiçte fena değil.
Ancak, şehrin trafiği içinde tüm bunlar çözüm değil.
Başka bir şeyler düşünün, başka bir şeyler...