SİZ BU İŞİ ANLAYABİLDİNİZ Mİ?

“Bazen hayat, öykülerden daha 


şaşırtıcı ve inanılmazdır.”

23 Mart 1924'te Ronald Opus'un cesedini inceleyen adli tabib, adamın kafasından yediği kurşunla öldüğü sonucuna vardı.
Ronald Opus,on katlı bir binanın tepesinden, intihar niyetiyle aşağı atlamıştı. Umutsuzluğunu, geride bıraktığı bir notta açıklıyordu. Ancak dokuzuncu katın önünden geçerken,pencereden gelen kurşun başına isabet etmiş, hayatı bu kurşunla sona ermişti.
Apartmanın sekizinci kat penceresi düzeyinde cam silicilerini korumak için konulmuş bir ağ vardı; ama,bu ağın varlığını ne silahı çeken, ne de ölen Ronald Opus biliyordu.
Açıkçası kurşun olmasaydı,Opus'un intihar girişimi başarılı olmayacak;zemine çakılmadan sekizinci kattaki ağa takılıp kalacaktı.
Opus'un,dokuz kat aşağıda yere çakılmayıp da düşerken başına gelen kurşunla vurulmuş olması-yere çakılmış olsaydı bile-muhtemelen onun ölüm sebebini intihardan cinayete çevirmeyecekti. Fakat,Opus'un intihar girişimimin başarılı olmayışı,savcıyı elinde bir cinayet olayı olduğu düşüncesine itti.
Silahın patladığı dokuzuncu kattaki odada,yaşlı bir adam ve karısı yaşıyordu.O anda tartışıyorlardı ve adam kadını silahla tehdit ediyordu. öyle sinirlenmişti ki tetiği çekti;fakat,mermi kadını ıskalayarak pencereden dışarıya yöneldi ve Opus'a isabet etti.
Bir insan, A şahsını öldürmeye teşebbüs eder; fakat, B şahsını öldürürse, o B şahsını öldürmekten suçlu sayılmalı idi. Savcının ulaştığı sonuç buydu. Dolayısıyla, dokuzuncu kattaki yaşlı adam, cinayetten suçluydu.
Bu suçlamayla karşı karşıya kaldığında,adam da karısı da, çok şaşırdılar,çünkü,tetiği çekerken adam da, karısı da silahın dolu olmadığından kesinlikle emindiler.
Yaşlı adam uzunca bir süreden beri,boş silahla karısını korkutmayı alışkanlık haline getirmişti.Bunu karısı da bilir,o yüzden adamın tehdidine pek aldırmazdı.
Kısacası,adamın karısını öldürmeye kastı yoktu;silahın dolu olduğunu dahi bilmiyordu.
Böylece,Opus'un öldürülmesi bir kaza oluyordu; Silah kazara doldurulmuştu.
Araştırılmalara devam edilince,ölümcül kazadan yaklaşık altı hafta önce yaşlı çiftin oğlunu, silahı doldururken gören bir arkadaşı tanık olarak ortaya çıktı.
Anlaşıldığına göre,yşlı kadın oğlundan mali desteğini çekmişti ve babasının annesini silahla korkutma eğilimini bilen oğul, annesini cezalandırma amacıyla, babasının annesini vuracağını umarak, gizlice silahı doldurmuştu. Annesi ölecek, baba cinayetle suçlanacak, ailenin serveti de oğula kalacaktı.
Artık olay yaşlı çiftin oğlunun,Ronald Opus cinayetinden sorumlu olduğu noktasına gelmişti.
Tam bu sırada savcının karşısına yeni bir viraj çıktı. Araştırmalara devam edilince, geçeni altı hafta içinde anneyle babanın silahla tehdide varan bir tartışma yaşamamaları, dolayısıyla annesinin ölümünü bir türlü başaramayışı nedeniyle, oğulun ümitsizliğinin arttığı anlaşıldı. Bu onu 23 mart'ta on katlı binanın tepesinden atlayarak intihar etmeye inmişti.
Ancak ölümü,planladığı gibi olmamıştı; dokuzuncu katın önünden geçerken babasının boş zannettiği silahı tetiklemesiyle annesine isabet etmeyip pencereye seken kurşunun, kafasına isabet etmesi nedeniyle Ronald Opus'un hayatı sona ermişti.
Dosya İntihar olarak kapatıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi