Beşiktaş ve Sivas maçı ile lige sıra dışı giriş yapan Eskişehirspor karşısında Gençlerbirliği'nin öncelikle 1 puan için mücadele edeceğini sanırım herkes tahmin ediyordu. Başkent temsilcisi nitekim istediğini aldı ve gitti.
Eskişehirspor adına bu sezonun beklide en kolektif futbolunun oynandığı maçta doğal olarak kazanamamanın üzüntüsünü yaşadık. Dün gece Beşiktaş ve Sivas maçlarından daha iyi bir Eskişehirspor vardı. Ama bu maçlarının aksine sadece gol yoktu. Sahada top rakipteyken 4-2-3-1 gibi oynayan Eskişehirspor hücuma kalktığında 4-1-4-1 gibi oynayarak orta sahasıyla dahi gol aradı. Hatta buda yetmedi kapanan Gençlerbirliği karşısında bekleri ile yüklenen Eskişehirspor final paslarını bir türlü yapamazken, ceza alanı içinde de çoğalamadı. Bunda tabi ki iki kanat elemanları Burhan ve Kamara'nın iyi gününde olmaması etkili oldu.
Maç boyunca çok net pozisyona girmese de oyunu devamlı rakip sahada oynayan Eskişehirspor'da teknik direktör Skibbe ise sadece isimlerde değişikliğe gidince kilitlenen maçta beklenen gol gelmedi.
Helikopterle getirdiğimiz Kris Boyd'u bu maçta görmeyeceğiz de hangi maçta izleyeceğiz dedim kendi kendime.
Mehmet Yıldız ve Batuhan ikilisi ile başlansa ne olurdu diye sordum yine?
Son yıllarda Eskişehirspor adına kanatların bu kadar işlediği ve çok sayıda duran top kullanıldığı bir maç hatırlamıyorum. Tek forvette ısrar eden Skibbe böyle istedi.
Eskişehirspor'un hedef için iki ve hatta üçüncü saha içi diziliş planı olması gerekiyor. Bu kadro inanın her sistemi de rahatlıkla oynar. Dün gece gördük yeter ki oynatmak isteyen bir hoca olsun.
Süper lige çıktığımızdan bu yana ilk kez farklı bir Eskişehirspor izleyeceğimizin sinyallerini almaya başladık. Bu diri ve kapanan Gençlerbirliği karşısında oynamaya ve futbolun güzelliklerini sahaya yansıtmaya çalışan bir takım vardı. Eskişehir insanı da yıllardır buna hasretti ve berabere biten maç sonunda dahi futbolcuları alkışlarla soyunma odasına gönderdi. Dikkat edilmesi gereken asıl nokta bu...