Devre arasında gelen Skibbe neredeyse bir harabe devraldı.
Yıkılmış, bitmiş bir enkazı kaldırmakla görevlendirildi.
Öyle bir enkaz ki;
Son yılların mirasını da yemiş, geriye hiçbir şeyi kalmamış ve artık bir kurtarıcı bekler hale gelmişi.
+++
Skibbe'nin gelişi ile bazı şeylerin düzene gireceğini öngördük.
En azından sistemsel bir düzen gelecekti.
Geldi de...
Neticesi ise alınmaya başlandı.
Ortaya konulan mücadele skorlara yansıdı.
Bugün rakipler ile arada ki puan farkı alınan o galibiyetlerin eseri olarak duruyor.
+++
İyi giden bir periyottan sonra eski kâbusları yeniden görmeye başladık.
Ligin zayıf halkalarından 3'er 5'er yemeye başlayıp;
Artık kariyerlerinin sonuna gelmiş rakip isimleri yıldızlaştıran bir takım olmaya başlamıştık.
İşler iyiye giderken ne olduysa birden rüzgar yeniden ters esmeye başlamış;
İç sahada eskisi gibi puanlar dağıtan bir ekibe dönüşmüştük.
Dahası alınan sonuçlar herkesi yaralayan türden olurken, camiaya yakışmayan skorlar da rahatsızlık vermeye başlamıştı.
++++
Bir yerde bir şeyler ters gitmeye başlamıştı...
Ve bu yanlışlarla devam edilmesi, kötü sonuçları getirmeye devam edecekti.
Son yenilginin ardından Skibbe de bu işe bir dur demek istedi.
Son iki haftada 7 gol yiyen kaleci ve defansı değiştirme tasarrufunu kullandı.
İyi ki de kullandı!
Ölüm kalım maçına çıkan rakip takım tek bir pozisyon bile bulamadan maçı tamamladı.
Ligde ilk defa oynayan kalecimiz ise özellikle yüksek topları leblebi gibi toplayarak kalitesini gösterdi.
Dahası resmen bir defans oyuncusu gibi davranıp, stoperlerin arkasında bir kademe yapan oyuncu gibi takım arkadaşlarına da güven verdi.
Bundan sonra da kalesini kolay kolay teslim edeceğini söyleyemeyiz!
++++
'Skibbe'nin kumarı' olarak algılanan ve tüm gazetelerin neredeyse aynı görüşte dolduğu ve başlıklar attığı bir diğer değişiklik, bir başka defans oyuncusunun kenara çekilmesiydi.
Yerine oynayan kaptan, sadece defanstaki işini tam olarak yapmakla kalmadı;
Hücumda tamda olması gereken yerde olarak skoru da sağladı!
Takım için oynadı, içerisinde tek bir art niyet taşımadan formasını ıslattı.
Karşılığını da bu sezonun kahramanı olarak aldı.
+++
Orta sahada da köklü değişiklikler vardı.
Ne varki değişen bir oyuncu son anda sakatlanınca klasik kadrodan bir isim kadroda yer aldı.
O da nedense kafasına göre oyunu bırakıp, takım için oynayan performansı ile ortaya çıktı.
Şaşırttı bizi!
Böyle olunca takımın orta sahada nasılda fark yarattığını gördük.
++++
Dünkü gazeteler neredeyse ağız birliği yapmışçasına aynı başlığı kullandı.
Skibbe'nin değişik kadrosunu büyük bir risk olarak gördü.
Hepsi 'Skibbe'nin kumarı!' başlığını kullandı.
Oysa ortada oynanan bir kumar yoktu.
Sadece kötü gidişata vurulan bir neşter vardı.
Yani kötüler kenara çekildi, iyiler sahaya sürüldü.
Durum bu kadar basit ve açıktı!
İyilerde elbette her zaman kazanan olur.
Yine değişmedi bu kural!
'İyi' olanlar yeniden kazandı.
Hem de en kritik galibiyeti aldılar.
'Kötüler' ise sezon sonunda gideceklerinin de sinyallerini böylece almış oldu!
Hoş, şu takımda bile yedek kalan adama başkaları pek olumlu gözle bakmaz ama...
En azından kimsenin vazgeçilmez olduğu da çok net anlaşılmıştır galiba!